RoboWorld Tema Parkı'nda çalışan sıradan bir tamirci olan Sam, günlerini robotlarla ilgilenerek ve çocukluk aşkı ünlü spiker Sue'yu hayal ederek geçirmektedir. Onu etkileyebilmek için geleneksel Sevgililer Günü gösterisinde vermek için mücevherler alan Sam'in planı, Oscar'ın gelişiyle bozulur.

Gözlerden uzak, kendi başına bir yaşam kurmuş olan Mete, kendisine musallat olan birtakım fizikötesi varlıklarla pençeleşmektedir. Nitekim annesi Nesrin, kocasını eve bağlayabilmek için bir büyü yaptırmış, ancak bütün aileyi etkilemiştir. Geçmişin bilinmezliğinden çıkıp gelen kötü güçler ve geri alınması olanaksız bir lanet, bu aileyi ve aileyle ilişkide olan tüm insanları felaketlere itmektedir.

Orman bekçisi olarak çalışan Grace (Bryce Dallas Howard), babası Meacham'ın (Robert Redford) çocuklara anlattığı ejderha hikayelerinin hiçbir doğruluk payı olduğunu düşünmemektedir. Ancak bir gün ormanda Pete (Oakes Fegley) adında yetim bir çocukla karşılaşır. Evi ve ailesi olmayan, başka çocuklara hiç benzemeyen Pete, ormanda Elliott adlı bir dostuyla yaşadığını söyler. Elliott'un bir ejderha olduğunu hayretle gören Grace, babası ve erkek arkadaşı Jack (Wes Bentley) ve onun kızı Natalie (Oona Lawrence), Elliott'ı yakalamaya kararlı Jack'in kardeşi Gavin'in (Karl Urban) planlarının suya düşmesi için ellerinden gelen tüm çabayı ortaya koyacaktır.

Yaşı ilerlemesine rağmen halen geniş ailesiyle birlikte yaşamaya devam eden Bayramabi (Barbaros Dikmen) bir düğünde gördüğü genç ve güzel Sinem'le tanışabilmeyi kafasına takmıştır. Sinem ülkenin önde gelen kola şirketlerinden birinin reklam ve pazarlama müdürüdür. Genç kadının dikkatini çekebilmenin tek yolunun, kendi kola firmasını kurmak olduğunu düşünen Bayramabi, gazı kaçmayan bir kola üretmenin peşine düşer. Baba yadigarı şerbetçi dükkanının başına geçmeyi reddeder ve arkadaşlarının da desteğiyle zorlu ve komik maceralarla karşılaşacağı bir yola çıkar.

Eşinden ayrıldıktan sonra yeniden normal hayatına dönmeye çalışan Rachel Watson (Emily Blunt), her gün işe giderken bindiği trenle eski kocasıyla bir zamanlar birlikte yaşadığı, şimdi ise eski kocasının yeni ailesiyle birlikte yaşamayı sürdürdüğü evin önünden geçmektedir. Her seferinde aynı acıyı tekrar yaşamamak adına eve yakın başka bir evde yaşayan Megan Hipwell (Haley Bennett) ve Scott Hipwell (Luke Evans) çiftini dikkatle izlemeye, onların hayatlarıyla ilgili kendince yorumlar yapmaya başlar. Yine bir gün trenle oradan geçerken çok kötü birşeye tanık olur. Ertesi sabah uyandığında geceyle ilgili hiçbir şey hatırlamaz ve televizyonda Megan'ın kaybolduğunu öğrenir. Rachel hem Megan'ın akibetini, hem de kendisinin o gece nerede ne yaptığını öğrenmek isteyecektir.
Trendeki Kız filmi, İngiliz yazar Paula Hawkins'in 2015'te yazdığı aynı adlı çok satan kitaptan uyarlanarak çekildi

Mine ve Müge aralarında üç yaş fark olan kız kardeşlerdir. Birbirleriyle sürekli rekabet halindeki bu iki kardeş, anneleri Lale Hanım, babaları Galip Bey ve küçük kardeşleri Mete ile birlikte bir orman evine tatile gelirler. Bir gün ormanda dolaşırlarken Mete dereye kapılır, ancak tesadüfen orada bulunan iki sevimli uzaylı, Kof ve Tostos ile karşılaşırlar. Tostos Mete'yi kurtarır. Dünyaya bir Türk ailesini gözlemlemek için gelen iki uzaylı ile Mine ve Müge hemen dost olurlar. Uzaylıları anne ve babaları ile tanıştırmaya söz veren iki kardeşe inanmayan Galip Bey, uzaylılara önce inanmaz. Ancak kardeşler, uzaylıları aileleriyle tanıştırabilmek için her yolu deneyeceklerdir.

Serinin ilk filminden 1 yıl sonra gelen Yok Artık 2'de, ilk filmdeki taksi muhabbetleri berber muhabbetiyle yer değiştirdi. Berber Adnan'ın (Şahin Irmak) dükkanında anlattığı hikayeler, plaza hayatından ve profesyonel dünyadan bıkarak her şeyi geride bırakıp köye yerleşen Merve'nin (Şebnem Bozoklu), işten çıkarılacağını öğrenince eli ayağına dolaşan ve kovulmamak için umutsuzca çırpınan Aykut'un (Cem Gelinoğlu), kızının sosyal medya hesaplarını kullanarak fenomen olmayı başaran İzzet'in (Zafer Algöz) ve kız istemeye gittikleri köyde karşılaştıkları sonrası müthiş bir şaşkınlık yaşayan Meriç'in (Onur Buldu) başlarına gelenleri izleyicilerle buluştuyor.

Petrol sondaj kulesi Deepwater Horizon'da çalışan 126 kişilik ekip, 20 Nisan 2010'da her zamanki gibi çalışmalarını sürdürmektedir. Hepsi vardiyanın sonuna gelip bir an önce karaya çıkmayı ve kendilerini bekleyenlere kavuşmayı arzu etmektedir. Ancak akşam saatlerinde yaşanan şiddetli patlamalar, herkesi büyük bir şoka uğratır. Durduralamayan ve sonrasında günlerce sürecek yangından sağ kurtulabilmek için mücadele eden ekip, cehennemi andıran bir ölüm kalım savaşının ortasında kalacaktır.

Felsefe bölümünde eğitim hayatını sürdüren Zeynel, metafizik konulara diğer arkadaşlarının çok ötesinde bir merak ve heves göstermektedir. Hatta bu nedenle okul arkadaşlarının sonu gelmeyen alaylarına maruz kalmaktadır. Bu sırada 9 arkadaş, gece vakti bir mezarlığa giderek kendilerince bir cesaret gösterisine girişmişlerdir, ancak uyandırdıkları lanet, gecenin eğlencesini tam bir kabusa çevirecektir.

Aşık olduğu kızın peşinden Hindistan'a, Mumbai'ye giden Fadıl, aşkı uğruna bütün imkanları reddedip tuhaf ve komik durumlara düşüyor. Sermiyan Midyat'ın yazıp yönettiği filmde Midyat’ın yanı sıra Şafak Sezer ve Hint oyuncu Nicole Faria rol alıyor.

Aşık olduğu kızın peşinden Hindistan'a, Mumbai'ye giden Fadıl, aşkı uğruna bütün imkanları reddedip tuhaf ve komik durumlara düşüyor. Sermiyan Midyat'ın yazıp yönettiği filmde Midyat’ın yanı sıra Şafak Sezer ve Hint oyuncu Nicole Faria rol alıyor.

Film, Sait Faik Abasıyanık'ın 1952'de ilk kez yayımlanan "Medar-ı Maişet Motoru" adlı eserinden esinlenerek çekildi. Sait Faik'in kitabında, Ali Rıza, Berber Dimitryi, Ali Rıza'nın kızı Melek ve Fahri'nin yaşam öyküleri anlatılıyor.

James Donahue'nun kardeşi Heather ve arkadaşlarının Maryland'deki Kara Tepeler Ormanı'nda kaybolmalarının ardından 20 yıl kadar zaman geçmiştir. James (James Allen McCune) ve arkadaşları Peter, Ashley, Lisa ve rehberleri Lane ile Talia, bu gizemi çözebilmek için aynı ormanda, ellerinde kameralarla birlikte bir araştırma gezisine çıkarlar. Başlangıçta gezi olumlu gitse de gece çöktüğünde, başta tahmin bile edemeyecekleri şeylerle karşılaşacaklardır. İlk başta Karanlık Orman (The Woods) filmi, daha sonra Blair Cadısı filminin devamı olarak tanıtıldı ve Blair Witch adını aldı.