1960'lı yıllarda geçen filmde çocukluk arkadaşı olan Ali Kemal ve Vahi'nin, yıllardır kurdukları bir sinema filmini çekebilme hayalini gerçekleştirebilmek için yaşadıkları birçok macera, komik bir dille anlatılıyor.

Sahip oldukları ajans vasıtasıyla bazı organizasyonlara oyuncu ve dansçı gönderen Bekir ve Tayfur, bir türlü işlerini yoluna koyamamış iki kardeştir. Şanslarını döndürmek için, "Benzer Star" adında, ünlülerin benzerlerini bir araya getiren bir yarışma düzenlerler. Bu sıralarda, dünyaca ünlü star Das Borak'ın, tükenmişlik sendromu ve psikolojik sorunlarla mücadele ettiği dedikoduları yayılmış, bu yüzden konserleri birer birer iptal edilmeye başlamıştır. Büyük paralar kaybetmeye başlayan Borak'ın organizatörü Hüseyin, Bekir'le karşılaşınca aklına dahiyane bir çözüm gelir: Borak'a ikizi kadar benzeyen Bekir'i, megastarın yerine geçirmek...

Tarihin en eski devirlerinden beri yeni doğmuş bebekleri ailelerine teslim etme görevini üstlenmiş olan leylekler, artık bebek dağıtımını bırakmış ve ticari kaygılarla iş yapmaya, bir dağıtım şirketi işletmeye başlamıştır. Yani leylekler insanlara kargo götürmektedir. Şirketin en iyi çalışanların biri olan Junior adlı leylek, bir gün yanlışlıkla "Bebek Yapma Makinesi"ni çalıştırır ve sevimli bir bebek dünyaya gelir. Bu izinsiz bebeği patronu keşfetmeden önce ona bir aile bulması gerekmektedir ve Junior ile şirkette çalışan tek insan olan Tulip, bebekle birlikte heyecan dolu bir yolculuğa çıkarlar.

Rose Creek adlı küçük bir kasabanın halkı, kasabayı yöneten Bartholomew Bogue (Peter Sarsgaard) adlı sanayicinin insanlık dışı uygulamalarından usanmıştır. Onları bu zor durumdan kurtarmak için bir araya gelen, farklı yeteneklere ve karakterlere sahip, aralarında ödül avcılarının, kanun kaçaklarının, kumarbazların da bulunduğu 7 silahlı adam ortak bir amaç uğruna güçlerini birleştirirler.Akira Kurosawa'nın efsanevi Yedi Samuray'ından (1954) uyarlanarak çekilen 1960 yapımı Muhteşem Yedili'nin yeniden çevrimi niteliğindeki The Magnificent Seven filmi 23 Eylül 2016'da gösterime girecek.

Prensipli ve yükselişteki bir FBI ajanı olan Nate Foster (Daniel Radcliffe), ülkeye kaçak yollardan sokulmuş Sezyum-137 izotopu davasını araştırırken, beyaz ırkın üstünlüğünü savunan bazı aşırı ırkçı gruplardan haberdar olur. İş arkadaşı Angela Zamparo'nun (Toni Collette) içerideki adamlarının aracılığıyla bir kimliğini gizleyip bir ırkçı gruba katılır. Bazı fanatiklerin bombalı saldırı planlarından haberdar olan Foster, gruptaki yoğun ırkçı söylemlerin arasında kötü şeylerin olmasını engellemeye çalışacaktır.

Okuduğu üniversitesnin en popüler öğrencilerinden olan Laura Woodson (Alycia Debnam-Carey), aynı zamanda sosyal medyayı aktif olarak kullanmaktadır. Günün birinde Marina (Liesl Ahlers) adında çok da tanımadığı aynı sınıftan bir kızın Facebook'tan arkadaşlık isteğini kabul eder. Bir süre sonra, Laura'nın doğum günü partisinden bir fotoğraf paylaşması üzerine, Marina çağrılmadığı için çok öfkelenir ve Laura'ya saldırır. Korkan Laura, Marina'yı arkadaş listesinden çıkarar, aynı gece Marina intihar eder. Ancak Laura'nın hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır, nitekim Marina'nın ruhu Laura ve arkadaşlarının peşine düşecektir.

Hong Kong'lu dedektif Bennie Chan (Jackie Chan), zamanında ortağını öldürmüş olan Victor Wong'u uzun yıllardır adeta saplantılı bir biçimde yakalamanın yollarını aramaktadır. Günün birinde Chan'in yeğeni Bai Shu (Bingbing Fan), Wong mafyasıyla başını derde sokunca ona yardım edebilecek tek kişiyi, çok önemli bir cinayetin tek tanığı olan Amerikalı kumarbaz Connor Watts'ı (Johnny Knoxville) bulur. Birbirinden tamamen zıt karakterdeki bu ikili, Moğolistan'dan Çin'e, Makau'ya ve Hong Kong'a uzanan zorlu ve eğlenceli bir maceraya atılırlar.

Kanser hastası genç bir kızın, yakın arkadaşlarını bir araya getirmesi ve onları bir tatil köyünde birleştirmesini konu ediyor.

Azem 4: Alacakaranlık, yerli korku serisi Azem'in 4. devam halkasıdır. Filmde 1936'da Beydağları'nda yaşanan gerçek olaylardan esinlenerek, bir ailenin başına gelen tuhaf ve ürkütücü durumlar seyirciye aktarılıyor. Filmin konusu, yapım ekibine sosyal medya üzerinden ve mektup e-posta gibi araçlarla gönderilen hikayeler arasından belirlendi ve olayların geçtiği yerlerde çekimler yapıldı.

Tam bir Fenerbahçe aşığı olan, ancak olgunlaşma yolunda hiçbir belirti göstermeyen Zafer (Emre Karayel), hiç niyeti olmamasına rağmen babasının ısrarı sonucunda, kendisine aşık çocukluk arkadaşı Feryal (Ceren Moray) ile evlenmek zorunda kalmıştır. Ancak Zafer'in gönlü Duygu'dadır (Begüm Kütük Yaşaroğlu). Zafer, evliliğini kısa sürede bitirene dek Feryal'e elini sürmemeye kararlıdır. Bütün bunlardan habersiz Feryal, Zafer'e yakınlaşabilmek, onun gerçekten kendisini sevmesini sağlayabilmek için aklına gelen bütün taktikleri uygulamaya başlayacaktır.

Judah Ben-Hur (Jack Huston) soylu bir Yahudi ailesinden gelmektedir. Roma kökenli üvey kardeşi Messala (Toby Kebbell) ile çok yakın olan Ben-Hur'un hayatı, Romalılar'ın Kudüs'ü işgaliyle alt üst olur. Önemli bir Roma subayı olmuş olan Messala'nın ihanetiyle kürek cezasına mahkum edilen Ben-Hur, yıllar sonra Roma'ya intikam için gelecek, ancak bu yolculuk onu farklı bir insana dönüştürecektir.