Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde yapılan araştırmalar sonucunda uzmanlar pestisit oranı yüksek olan gıdaları açıkladı. Pestisit en çok hangi meyve ve sebzelerde bulunuyor? Sağlığımızı ne kadar tehdit ediyor? Bu soruların cevaplarını uzmanlar açıkladı.

     2 yıl önce sosyal medya üzerinden başlatılan “Zehirli sebze ve meyve istemiyoruz.” Kampanyası 48.827 imza toplayarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Kampanyanın organizatörlerinden biri olan Ziraat Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Özkaya; “tarımsal ilaçlarının kamu sağlığını menfi etkilediğini, hastalıklara yol açtığını, bu nedenle hallerde kalıntı analiz laboratuvarları kurulması ve belediyelere ceza yetkisi verilmesini istediklerini söyledi.”İmza ve önerilerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri başta olmak üzere büyükşehir belediyelerine ileteceklerini belirten Özkaya, bu konuda yapılmış araştırmaların tehlike sinyalleri verdiğini söyledi.

Pestisit oranını %25 oranında aştıkları belirlendi!

     Uzmanlar tarafından semt pazarlarında satılan besinlerden; domates, biber, salatalık, kabak, patlıcan, portakal ve çilek gibi sebzeler tesadüfi olarak toplanarak laboratuvar ortamında incelendi. Yapılan araştırmalar sonucunda bu gıdaların pestisit analizinde maksimum kalıntı limitlerini yüzde 25 oranında aştıkları belirlendi.

     Bu araştırma sonucunda Ziraat Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Özkaya, “Bu limitleri (pestisit düzeylerini) aşan gıdalar resmi kuruluşlarca da insan sağlığına zararlı yani tüketilemez kabul edilmektedir. Üstelik hormonal sistem bozucu olarak nitelenen bazı pestisitler yasal limitlerin altında olsa bile sağlığa zarar verebilmektedir. Gıdalarımızın içindeki bu zehirlerin çok çeşitli sağlık etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerin başında farklı organ ve doku kanserleri yer alır. Üstelik birçok sayıda kimyasalın birleşik etkisi bu sağlık sorunlarının şiddetini ve çeşitliliğini artırmaktadır” dedi.

Nasıl tedbir alınmalı?

     Bu tarz kimyasal tarım ilaçlarına maruz kalmamanız ve çocuklarınıza yedirmemeniz için alınması gereken en büyük önlem organik ürünlerin tüketilmesidir. Bunun her zaman mümkün olmadığını düşünüyorsanız, besinlerin sirke ile arındırılması tavsiye edilmektedir.

     Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise tarımda kullanılıp da insan sağlığına zararı olmayan kimyasal olmadığını, az veya çok hepsinin zararlı olduğunu söyledi. Denetim altına almak için limit değerler konulduğunu, ancak bunların değişebildiğini belirten Karababa, “Tarım ilaçlarını mutlaka hayatımızdan çıkarmalıyız. Bu ilaçlar 1950’dan sonra hayatımıza girdi. Daha önce de tarım yapılıyordu. Yani bunlar olmadan da tarımsal üretim mümkündür. Biz bunu istiyoruz. Bu bıçakla keser gibi bir anda olmaz ama Hükümet ve tarımla uğraşanların alacağı tedbirlerle süreç içende gerçekleşebilir” dedi. Karababa, sebze ve meyvelerin üzerindeki kalıntıların bol suyla yıkamayla akıtabileceğine, ancak içinde de çok miktarda bulunabileceğine dikkat çekti.