|
|
Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Alex de Souza, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği'nin (UEFA) resmi internet sitesinde bugün canlı sohbet odasına konuk olarak taraftarların sorularını yanıtladı.
UEFA'nın internet sitesinin ilk sayfasında geniş şekilde yer alan canlı sohbette Alex, kendisi, Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ve Turkcell Süper Lig'le ilgili taraftarların merak ettiği konulara açıklık getirdi.
Canlı sohbete İstanbul'dan katılan ve taraftarlardan soru beklediğini kaydeden Alex'e ilk soru, ''Fenerfan'' isimli taraftardan geldi. Inter galibiyetinin ardından Şampiyonlar Ligi'ndeki bir sonraki maçla ilgili görüşlerini soran taraftara Alex, ''O maç daha zor olacak. Lige başlamadan önce tahmin ettiğimiz gibi grubumuz gerçekten zor. Moskova ve Eindhoven'da oynamak zorundayız, taraftarımızdan uzakta iki maç yapacağız. Puan almanın oldukça zor olduğuna inanıyoruz'' karşılığını verdi.
''Cuneyt'' adlı bir taraftarın, ''İstanbul'un en çok neyini seviyorsun'' şeklindeki sorusu üzerine Brezilyalı yıldız, ''İstanbul çok güzel bir şehir. Sanırım İstanbul'un en çok sevdiğim yönü eskiyle modernin birarada bulunması. Gitmekten en çok keyif aldığım yer ise boğaz ve çevresi. Boğazı keyifle izlemek hoşuma gidiyor'' dedi.
-''BÜYÜK BİR FUTBOLCU GRUBUMUZ YOK''- ''Şampiyonlar Ligi'nde başarı için Fenerbahçe hangi özelliğini geliştirmeli'' sorusuna ise yıldız futbolcu, ''Takımı her zaman geliştirebilirsiniz ve başarı için de geliştirmeniz şart. Şunu söyleyebilirim ki büyük bir futbolcu grubumuz yok. Aynı düzeyde oynayan daha fazla futbolcuya ihtiyacımız var'' yanıtını verdi.
Gelecekte teknik direktör olmak isteyip istemediğiyle ilgili bir soru üzerine ise Alex, bunu henüz düşünmediğini, futbolu seven ve onun üzerinde çalışan her futbolcunun antrenör olmak için yeterliliğe sahip olduğunu, ancak kendisinin karar vermek için jübile yapmayı bekleyeceğini ifade etti.
Alex, ''Mesut'' isimli bir taraftarın, ''Takımımız Süper Lig'de farklı, Avrupa'da farklı oynuyor, neden'' şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Türkiye'de düzeyimizi aşağıya çekiyoruz. Normal olandan daha fiziksel oyun anlayışı hakim oluyor. Rakiplerimizin oyun tarzına uyuyoruz. Sert oyun karşısında endişeleniyorsun ve futboldan uzaklaşıyorsun. Amacımız sadece futbol oynamak olduğunda ise kalitemizi gösteriyoruz ve bu da genellikle daha çok Avrupa'da oluyor.''
-''RİO FERDİNAND, RONALDİNHO VE MESSİ'Yİ ALIRDIM''- İşte Alex'e uefa.com internet sitesinde sorulan sorular ve ünlü futbolcunun verdiği yanıtlar:
Cuneyt: Küçük bir çocukken hayranlık duyduğunuz bir futbolcu var mıydı? Alex: Zico. Her zaman onun oyunundan çok etkilendim ve takip ettim. O benim jenerasyonumun en muhteşemiydi. Bugün bile hala idmanlara gittiğimde İdolümle çalıştığıma inanamıyorum. Türkiye'de oynamak hakkında şunu diyebilirim, bu motivasyon eksikliği değil, bu burada futbolun nasıl oynandığı. Türkiye'de futbol daha çok fiziksel temas içeriyor ve hakem pek çok faulü değerlendirmiyor. Bunun yanı sıra Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi birbiriyle mücadele eden büyük takımların hepsi hücumlara karşılık vermek ve kendilerini savunmak amacındalar. Avrupa'da daha iyi takımlarla oynadığımız ve kendimiz de iyi olduğumuz için seviyemizi yükselterek onlarla eşitliyoruz.
Tuncerotti: Eğer yönetici ya da teknik direktör olsaydın takımın için hangi oyuncuyu alırdın, 3 isim verebilir misin? Alex: Rio Ferdinand, Ronaldinho ve Messi.
Vodina: Büyük oyunlarda yeterince etkili oynamadığın konusunda birçok yazar ve taraftar tarafından eleştirildin. Ancak geçtiğimiz Inter maçındaki harika oyunun bütün bunları silip götürdü. Senin yeteneğini ve kaliteni halen inkar etmekte olanlar için neler söylemek istersin? Alex: Diyeceğim hiçbir şey yok. Eleştirmenler hep vardır ve taraftar da bizi her zaman eleştirme hakkına sahiptir. Ancak sadece benim skorlarıma bakmak zorundalar diye düşünüyorum. Türkiye'deki rakiplerimiz, PSV ve AC Milan'a karşı attığım gollere baksınlar. Manchester United'a karşı asistlerim oldu, şimdi de İnter'e... Sanıyorumki skorlar hakkında hiçbir tartışma yoktur.
-''GELDİKTEN SONRA BURAYI ÖĞRENMEYE, ŞAŞIRMAYA VE SEVMEYE BAŞLADIM''- MysterYSM: Türkiye'ye gelmeden önce burası hakkında bilginiz var mıydı? Alex: Kesinlikle hiçbir şey bilmiyordum. Ne bekleyeceğime dair hiçbir fikrim yoktu ve Türkiye'de oynayacağım aklımdan geçmemişti. Tek bildiğim, okuldan kalan bilgilerimle, Türkiye'nin Asya ve Avrupa olmak üzere iki yakaya bölünmüş olduğuydu. Buraya geldikten sonra burayı öğrenmeye, şaşırmaya ve en başından beri de sevmeye başladım.
FB-Legend: Takım kaptanı olarak oynamak oyununu ya da konsantrasyonunu etkiliyor mu? Alex: Hayır beni etkilemiyor. Coritiba, Cruzeiro ve Brezilya'da da kaptanlık yaptım. Kaptan olmadığım dönemlerde de her zaman arkadaşlarıma sahanın içinde neler gördüğüme dair yardım etmeye çalıştım.
Magichand: Hayatınızdaki en zor maç hangisiydi? Alex: 1997 yılında Brezilya Ligi'nde oynanmış olan Coritiba-Palmeiras maçı. Coritiba'dan Palmeira'ya henüz yeni geçmiştim. Her şey benim için çok yeniydi. Bütün çocukluğumu geçirdiğim ve desteklediğim takıma karşı oynayacaktım ve iki takımın da kazanmaya ihtiyacı vardı. Çok kötü bir oyun çıkarmıştım ve son dakikada ise bizi 1-1'e taşıyan golü atmıştım.
-''66 NUMARALI FORMAYLA OYNAYAN ARDA''- Cuneyt: Sizce Galatasaray'ın en iyi oyuncusu kim ve onun Fenerbahçe için oynamasını ister misin? Alex: 66 numaralı formayla oynayan Arda.
Christub: Süper Ligi, Brezilya ve İtalyan Ligi ile karşılaştırıldığında bütün bu liglerde oynamış bir oyuncu olarak neler söyleye bilirsin? Alex: Hepsi çok farklı. Brezilya'da teknik en önemli şeydir. Eğer yetenekli değilseniz, taraftar sizi desteklemez. İtalya'da işin taktik kısmı önemlidir. Boş alanları doldurmak ve 1-0 maçı almak orada başarılı bir durumdur. Türkiye'de ise önemli olan gösterilen performans ve kalbinizle oynamanızdır. Sistemini hiç anlayamadığınız ama asla vazgeçmeyen ve yollarında giden takımlar vardır.
Borderline: Şu anda ofisimdeyim ve formam da masamın üstünde. Sizce Türkiye'deki taraftarlar futbola çok mu düşkünler? Alex: Bu şaşılacak ve olağanüstü bir durum öyle değil mi? Brezilya ve İtalya'da oynadım. Oradaki insanlar da futbola bayılıyorlar ama Türkiye'deki sevgiyle kıyaslanamaz. Burada futbol her şeyin üstünde.
-FENERBAHÇE-GALATASARAY DERBİLERİ- alex10fan: Merhaba Alex, Zico'nun Rizespor maçındaki 3-5-2 sistemi hakkında ne düşünüyorsun?
Alex: Çalıştığınız ve pratik ettiğiniz sürece bütün sistemler iyidir. Bu sistemi test etmeye vakit bulamadık. Birçok oyuncumuz milli takımlarından dönüyorlardı ve sadece tek bir çalışmamız olabildi. Bence işe yaradı. Çünkü pek çok pozisyon yarattık. Üzerine çalışılması gereken bir sistem diyebilirim.
Cuneyt: Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin dünyadaki en iyi derbilerden biri olduğunu düşünüyor musunuz? Alex: Bu zor bir soru. Çünkü bütün ülkeler kendi derbilerinin en iyi derbi olduğunu düşünür. Fenerbahçe-Galatasaray derbileri şehrin çehresini değiştiriyor ve herkes bunu konuşuyor. Dolayısıyla dünyadaki en büyük maçlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Aytun: Kaç yıl daha Fenerbahçe'de oynamayı düşünüyorsun?
Alex: Gelecek sezon sonuna kadar kulüple kontratım var, yani 2 sene daha, sonrasında neler olacağını yine birlikte göreceğiz.
big_julius: Bu sene şampiyonluğu Galatasaray karşısında kaybedeceğimize dair bir düşünceniz var mı? 5 puan gerilerindeyiz. Alex: Taraftar sabırlı olmak zorunda, çünkü bu daha sadece başlangıç. Evet 5 puan kaybettik, ancak önümüzde daha gideceğimiz uzun bir yolumuz var.
gomart: Fenerbahçe'deki en iyi arkadaşların kimler? Alex: Açık nedenlerden dolayı Brezilyalı oyuncularla daha yakınım ve onlardan takımda çok var.
-''ROBERTO CARLOS BİR DEĞER''- Cristian Chivu: Roberto Carlos hakkındaki düşüncelerin neler? Alex: Onun bizimle birlikte olması çok iyi. Tüm tecrübesi ile sahada bizlere yardımcı olurken, saha dışında da reklam kampanyalarında kulübe yardımcı oluyor. O bir değer.
Alex: Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu benim için bir onurdu. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ni kazanması dileklerimle, hoşçakalın. |
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 22 Eylül 2007 Cumartesi 11:51 |
|
|
|
|