|
Ramazan’da imanî bütünleşme ve infak
Ümmet bilincinin etkisinin ve bütünleştirici gücünün sürekli arttığını müşahede etmekten mutluyuz. Bu etki mübarek Ramazan'da çok daha fazla kendi gösteriyor.
Elbette bunda bilinçlendirici çalışmaların yanı sıra Müslümanlara önderlik eden hayır kurumlarının da büyük rolü olmaktadır. Dolayısıyla onların çalışmalarına dikkat çekmenin ve ilgi gösterilmesi için çağrıda bulunmanın faydalı olacağına inanıyoruz. Ülkemizde iman kardeşliği duygusuyla ve yardımlaşma alanını geniş tutma çabasıyla faaliyet gösteren birçok insanî yardım kuruluşu bulunuyor. Hayırlı çalışmalarında hepsine muvaffakiyetler diliyoruz. Hayır faaliyetlerini sürekli artıran IHH'nın bu Ramazan'da da hepimiz için iftİHHar vesilesi olacak güzel çalışmaları var. İslâm âleminin sıkıntılı bölgelerindeki Müslümanların Ramazan vesilesiyle bir rahatlama yaşamalarını sağlamak amacıyla övgüye değer gayretler gösteriyor. Bu kuruluşun faaliyetlerinin verimli ve geniş çaplı olmasını sağlayan önemli bir metodu İslâm dünyasından güvenilir insanî yardım kuruluşları bularak onlar vasıtasıyla yardım elinin uzandığı alanın sınırlarını genişletmeye çalışmasıdır. Bu metodunun bayağı başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Bu Ramazan'da da aynı uygulamayla Müslümanların yardımlarının geniş bir alanda ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için çalışıyor. Resûlullah (s.a.s.)'ın oruçluya iftar vermenin sevabıyla ilgili hadisini ve bu konuda kastedilenle ilgili açıklamayı daha önce aktarmıştık. Fakat oruçluya iftar vermekle çoğu zaman iftar ziyafetleri çekmek anlaşılıyor. Hatta bazıları çok külfetli ziyafetler oluyor. Biz iftar ziyafetlerine ve davetlerine karşı değiliz. Ramazan'da yakınlaşma ve kaynaşmanın artırılması, belki bir yıl boyunca birbiriyle görüşemeyen pek çok kişinin bu münasebetle buluşup görüşmelerine vesile oluyor. Ama günümüzde çok sayıda Müslümanın darlık içinde olduğunu düşünerek bu yılın Ramazan'ında iftar ziyafetlerimizin bir kısmının kriz bölgelerine taşınmasını teklif ediyoruz. Örneğin kurumlar kendi çevrelerinde biraz daha küçük çaplı ya da daha mütevazı yemeklerle iktifa edinilen, külfete varmayan iftar ziyafetleri verip bu işe ayırdıkları bütçenin bir kısmını da kriz bölgelerindeki Müslümanların doyurulması için gönderebilirler. Bazı kurumlar davet edecekleri misafirlere yine bir kart gönderip: "Bu yıl siz değerli dostlarımız adına filanca mülteci kampındaki mağdur Müslümanlara bir iftar ziyafeti vermeyi kararlaştırdık" diyebilirler. IHH başta olmak üzere muhtelif insanî yardım kuruluşları bu tür iftar ziyafetlerinizi organize etmeye, sizin adınıza açları doyurmaya aracılık etmeye hazırdır. Avrupa'daki Müslüman kardeşlerimizin Ramazan'daki gayretlerine ve teberru cömertliklerine minnettarız. Onların bu teberru çabalarında ümmet bilinci biraz daha öne çıkmaktadır. Bu yılki teberru çabalarında özellikle kriz bölgelerinde öncelikle ihtiyaç sahibi olanlara yardımlarını ulaştırmak için güvenilir İslâmî yardım kuruluşlarına ulaşmalarını tavsiye ediyoruz. Bilindiği üzere Filistin halkı bu Ramazan'a geçmiş yıllara nispetle daha büyük sıkıntılarla ve zorluklarla giriyor. Bunun en önemli sebebi uluslar arası emperyalizmin ekonomik ambargosunun bütün şiddetiyle sürdürülmesidir. Son dönemde buna Batı Yaka bölgesinde gayri meşru bir şekilde oluşturulan Feyyad hükümetinin insanlık dışı uygulamaları da eklendi. İşgalci Siyonist devletin planlarına hizmet eden bu hükümet Ramazan'da artan yardım çabalarından Filistin'deki mağdur Müslümanların yararlanmasını engellemek amacıyla 102 insanî yardım kuruluşunu kapatma kararı aldı. Bu kapatma kararının en önemli amacı Ramazan dayanışmasında İslâmî bilincin insanları etkilemesini önlemek, ikinci önemli amacı ihtiyaç içindeki Müslümanların tümünü ABD'nin Feyyad hükümetine göndereceği dolarlara mahkûm etmekti. Bu oyunu bozmak için Filistin halkına yardım ve desteği artırmak gerekir. Bu konuda tüm imkânlar ortadan kalkmış ve bütün kapılar kapanmış değil. Öyle olsa bile kapıları zorlamak ve ihtiyaç içindeki Müslümanlara bir şekilde yardım ellerini uzatmak gerekir. Filistin'deki Müslümanlar, ümmet adına o kutsal toprakların bekçiliğini, murabıtlığını yapıyorlar. Ümmetin de onlara sahip çıkması, davalarına destek vermesi ve kendilerine yardım ellerini uzatması gerekir. Avrupa'daki tüm ülkelerde mağdur Filistin halkına yardım amacıyla faaliyet yürüten güvenilir yardım kuruluşları bulunuyor. Bu ülkelerde yaşayan Müslüman kardeşlerimiz o kurumlar vasıtasıyla Filistinlilere yardımlarını ulaştırabilirler.
Ahmet VAROL |
|
|
|