Hocam öncelikle keyfiniz nasıl?
Fena değil. Fazla da iyi değil ama iyi diyelim.

-“OYUNCULARIMLA GURUR DUYUYORUM”-

Mesela son açıklamalarında Ayman, Risp gibi oyuncular, Ziya Doğan’ın kalitesinin ortada olduğunu söylüyor. Ama medyada size karşı bir eleştiri furyası var. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Öncelikle sadece Ayman ve Risp konuşuyor dersek onları takıma ben aldığım için, yine yanlış anlaşılabilir. Biz futbolcularımızı dün öğleden sonra basın açıklamaları için serbest bırakarak röportaj müsaadesi verdik. Tabii bazı insanlar, bazı şeyleri kaşımak, futbolculardan bir şeyler alabilir miyiz diye beklentiler içerisinde. Özellikle de oynamayan oyunculardan ağızlarından bir şey çıkar mı diye bekliyorlar. Ama ben futbolcularımı dinledim. Gurur duydum onlarla. Hüseyin de dün bir yerel televizyonda konuştu, bu konuşma da Hüseyin diyor ki; ‘Ben Ziya Doğan’ı öncelikle insan olarak tanıdığım için mutluyum, ama antrenör olarak da onunla çalışmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum’. Fakat maalesef medyamızda bizi yıldız futbolcularla kötü göstermeye, anlaşamıyor gibi göstermeye çalışıyorlar. Fakat yıldız futbolcuların Ziya Doğan’la ne kadar iyi geçindiği, Gökdeniz’in geçen hafta söylediklerimden belli. Ama insanlar nedense o bölümleri atıyorlar. Nedir yani Ziya Doğan’dan istenilen? Ben bunu anlayamadım? Bunları gördükçe üzülüyorum ama alıştık artık!

Hocam zaten maçlarda da Gökdeniz, Yattara gibi yıldız futbolcuların gol attıklarında, oyuncu değişikliği sırasında gelip size sarılmalarını görüyoruz. Bir kesim medya bunları görmezden mi geliyor peki?
Kesinlikle.

-“BAZI KESİMLER MEDYAYI YANILTIYOR”-

Geçen hafta içindeki bir açıklamanızda ‘Trabzon’da yapılan baskıyı Trabzonlu bilir, İstanbul medyası buna biraz uzak kalıyor’ demiştiniz? Bunu biraz açabilir misiniz?
Trabzon’da herkes her şeyi biliyor! Tabii bu yine polemik konusu olacak ama, ulusal medya Trabzon’a uzak! Buradan aldıkları haberlerin doğru olup olmadığını hiç araştırmadan, en büyük gazeteler bile alıp kullanıyorlar. Bunlar medyayı da bu şekilde yanıltıyorlar. Gerçekler yansıtılmıyor ve böyle olunca da ulusal medya bunun farkına varamıyor.

-“GÜNAHIMIZI ALIYORLAR”-

Tabii sonra da bazıları buradan giden yanlış haberler üzerine yorum yazıları yazıyor. Köşe yazıları buna göre yazılıyor, televizyon programlarında ‘bak bu gazetede böyle yazılmış’ diye konunun doğru olup olmadığını araştırmadan yorum yapmaya başlanıyor. Hiç aslı astarı var mı diye araştırmadan inanılmaz şekilde günahımızı alıyorlar.

-“BU SABRA, TAŞ OLSA ÇATLARDI”-

Bu yapılanlar, üzerinize oynanan ve daha doğrusu sonu gelmeyen bir oyun mu?
Aylardır geldiğimden beri ben bu konularda konuşmuyorum. Bu sabra, taş olsa çatlardı. Bir de kamuoyu çok sabırsız tanıttı bizi bir ara. Tabii yaşadığın her şeyi anlatamıyorsun. Anlattığın zaman da bazı art niyetli insanlar bunları kullanıyor. Vermek istediğimiz mesajı değil de, kendi vermek istediği düşünce doğrultusunda benim düşüncemi yönlendirmek istiyor! Bu bir adaletsizlik, bu bir haksızlık.

Sürekli gol arayan bir takımsınız ve hücum futbolu oynuyorsunuz. Bunu bu şekilde yaptığınızda böyle, yapmazsanız başka türlü eleştiriliyorsunuz. Acaba ben ne yapsam beni eleştirmeyecekler ve rahatlayacağım diye düşündüğünüz oluyor mu?
Ben hiç düşünmüyorum ve bildiğimi yapıyorum. Yani daha önceki yıllarda da yaşadık. En çok gol atıp en az gol yediğimiz o ilk dönemde de ‘Niye o forvette oynamıyor’ diye yazıyorlardı. Ama takım o sezon en çok golü atmıştı, onu kimse görmedi. Sağ bekim ileride pres yapar, en uca çıkar bunu görürler.. Yani insanlar görmek istediklerini görüyor. Zaman zaman çok forvetle oynayıp kaybettiğimiz maçlar da var. Ama orada kimse ‘Bak çok forvetle de kaybetti’ demiyor. Çok forvetle oynamak çok atak yapmak demek değildir. Ama bazı kesimler bu eleştirileri kasıtlı yapıyor!

Kasıttan yola çıkıyorum. Trabzonspor’da taraftar yönlendiriliyor mu?
Yönlendirmek isteniyor ama başaramıyorlar.

-“ZİYA DOĞAN’I YANLIŞ TANITMAK İSTİYORLAR”-

Trabzon’da takımla taraftar arasında farklı bir kimya var. Sıkı, farklı bir bağ o! Bunu mu kırmaya çalışıyorlar?
Trabzon’da inanın bazen gece 01’de 02’de gezdim, dolaştım. Her zaman halkla iç içeyim. Hiçbir zaman da kötü bir şeyle karşılaşmadım. Ama zaman zaman bazıları ‘Ziya Doğan’a sokakta taraftar çek git dedi’ şeklindeki şeylere yer veriyorlar. İnanın böyle bir şey yok. Bu yazıları da maalesef ulusal medya aslı astarı var mı diye hiç bakmadan alıp kullanıyor. Bu çok düşündürücü. Bir kamuoyu araştırmasında geçen sene çok başarısız olunan dönemde bile yüzde 80 ile ‘Ziya Doğan’a güveniyoruz’ şeklinde bir destek vardı. Fakat bu anketler hiçbir zaman medyaya yansıtılmadı. Buradaki bazı kesimler bunları engelliyor. Suni ortamlar yapıp Ziya Doğan’ı gönderelim diye düşünüyorlar. Ziya Doğan’ın hiçbir zaman çalıştığı bir takımı kaybetmemek gibi bir korkusu hiçbir zaman hiç olmamıştır. Ama bunu anlayamıyorlar! Yani ne söylesek boş!
Ziya Doğan’ı doğru tanıtmak istemiyorlar. Ziya Doğan ilkeli. Ziya Doğan adam gibi iş yapıyor. Bu bazı çevreleri rahatsız ediyor!

-“ANTİ ZİYA DOĞAN PROPAGANDASI YAPILIYOR”-

Bu suni baskı sizi sabrınızı taşırma noktasına getiriyor mu?
Daha çok hırslanıyorum ve mücadele etme isteğim geliyor. Çünkü haksızlığı hiç sevmiyorum. Hiç kimseye de hayatım boyunca bilerek haksızlık yapmadım. Bakın iddia ediyorum, bilerek kasıtlı hiçbir zaman hata yapmadım. Ama bilmeden çok hata yapmış olabilirim. Ben çok adaletli olmaya çalışıyorum. Ama bazı insanlar yıpratmak için uğraşıyorlar. Ve ben bunları da tanıyorum. Bunlar, kinleri yıllar öncesine dayanan birkaç tane insanın “Anti Ziya Doğan” propagandası. Hatta Trabzon’da benim Aydın Doğan’ın akrabası olduğum için burada olduğumu söyleyenler bile var. Aydın Doğan’la tek bağlantım; aynı yörenin insanı olmam. Ben Kelkitli’yim. Aydın Doğan da Kelkitli. Ondan hiçbir şey istemedim, hatta en büyük zararı da kendisinin gazetelerinden gördüm. Burada amaç, böyle suni şeyler yaratıp beni antipatik hale getirmek, birileri tarafından korunuyor şeklinde göstermek.

-“ALLAH AŞKINA VİCDANINIZLA HAREKET EDİN”-

Medya olarak çuvaldızı kendimize batırıyorum. Biz kötülükle mi besleniyoruz?
Biz bunları söylüyoruz, bazı kesimler bunlardan elbette ki rahatsız olacak. Ama benim onlarla hiçbir sorunum yok. Sadece diyorum ki Allah aşkına vicdanınızla hareket edin. Bazı yanlış insanlar, aslında medyadaki sağduyulu insanları da yanlış yönlendiriyorlar. Bundan dolayı üzüntü duyuyorum. O insanlar değerli medya mensupları insanlarla da aynı kategoriye girdikleri için onlara da zarar veriyorlar.

-“SİVASSPOR MAÇINDA TAKILI KALSAYDIK..”-

Sivasspor maçında üzücü olaylar yaşandı. Herkes üzüldü. Eminim siz herkesten çok üzüldünüz. Bu maçın sonrasında bir karar verildi, arkasından da karar yeniden değiştirildi. Sizin bu konuda içinizden geçen, ifade etmek istediğiniz bir şey var mı?
Ben bu maç bittiği andan itibaren futbolcularıma şunu söyledim; ‘Bu maç bitti ve artık bu maçı unutun. Bu konu ile ilgili kimse konuşmayacak. Bizim bir yönetim kurulumuz var ve bununla onlar ilgilenir’.. Daha sonrasında Federasyon ile yönetim kurulumuz arasında görüşmeler oldu. Raporlar, savunmalar vs.. Biz bunların tamamen dışında kalmasak ne çalışabiliriz, ne de önümüzdeki maça motive olabiliriz. Ben bunları bildiğim için ilk günden itibaren yorum yapmadım. Bununla ilgili biliyorum ki basına konuşacağımız her şeyi yine aleyhimize kullanırlar. Maalesef Türkiye’de bu tür şeyler var. Ben de profesyonelim ve çoluk çocuğumu geçindiriyorum. Ama acı bir gerçek var ve 20 saniye kala bir takımın elinden 3 puan alınıyor. Ligin ilk maçında bu çok düşündürücü. Tabii keşke bu terslikler hiç olmasaydı diyorum, başka da yorum yapmak istemiyorum.

-“POZİTİF ENERJİ BASTIRILMIŞ”-

Kasımpaşa Teknik Direktörü Kadir Özcan’la röportajımızda kendisi şampiyon adayı olarak Trabzonspor’u gösterdi. Peki Trabzonspor’un bu sezon hedefi nedir?
Kadir hocam Trabzonlu’dur, inşallah duygusal söylememiştir. Bizim hedefimiz her zaman büyüktür. Trabzonspor büyük bir kulüptür. Trabzonspor’da anormal bir pozitif enerji var aslında. Fakat bu tür dedikodularla o enerji bastırılmış ve negatif enerjiye dönüştürülmüş. Medyaya pozitif olaylar değil, negatif olaylar yansıyor. Eğer camia o şampiyon olduğu dönemlerdeki birlik beraberliği yakalarsa -kim kimi transfer ediyor, kimi alıyor hiç önemli değil- bu pozitif enerji ile şampiyonluk iddiamız var.
Ama bir maç elimizden gitti, bu haftaki maçı da yüzde yüz kazanmamız gerekiyordu. Küçük nüanslar vardır. Verilmeyen goller, attığınız golün başka takımlara gitmesi.. Bunlar olmasa lig ikincisiydik. Üstelik de bu en çok eleştirilerin olduğu dönemde. Ve bu takımın transfer bedeli de bellidir. İşte bu durumda oluşturulan tablo, insanı rahatsız ediyor.

Bir de Ersen Martin meselesi var. İspanya’ya gerçekleşemeyen transferi konusunda son durum ne? Bir de sakatlığı konusunda son durum nedir?
O konuyla biz ilgilenmiyoruz. Ama kulüpten aldığım bilgi, Ersen’in bizimle kalacağı yönünde. Sakatlığı konusundaysa; Ersen ameliyat oldu, 5-6 hafta sonra idmanlara çıkacak. Daha sonra düz koşulara başlayacak. Almanya’da olduğu için raporu alamadık. Ama sezonun ilk yarısını kapattı gibi. Umarım ikinci yarıda sağlıklı bir şekilde aramıza dönecek.

-“TARAFTAR SAHİP ÇIKSIN”-
Hocam son olarak sizden iki mesaj almak isterim. Öncelikle taraftara ne mesajınız var?
Trabzonspor herkesin takımı. Halkın takımı. Türkiye’nin her yerinde taraftarı olan bir takım. Malatyalı’sının da Vanlı’sının da tuttuğu büyük bir camia. Ama taraftarlar küçük şeylerin etkisinde kalmasın. Kulübüne ve takımına sahip çıksın. İşte o zaman her şey yoluna girer.

Son olarak da medyaya mesajınız?
Medyaya karşı yorumumda dikkatli konuşmalıyım, çünkü kimseyi incitmek istemiyorum. Ama medyanın duayenlerine Anadolu’dan yanlış bilgiler aktarıldığını söyleyebilirim. Bunlara dikkat ederlerse sevinirim.

Ziya hocam bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Başarılar diliyoruz.
Ben teşekkür ederim.


(Özel Röportaj: Can Birsay)