Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk'un bu yaklaşımını desteklediğini belirterek öğrencilerimizin dünyadaki akranları ile rekabet edebilmesi için pek çok alanda yenilik yapmak zorunda olduklarını belirtti.
İşte Hatice Yılmaz'ın değerlendirmeleri; 21. yüzyılın başına kadar öğretmenin bilgi aktardığı, öğrencinin verilen bilgiyi ezberlediği, sanayi toplumunun gereklerine göre düzenlenmiş öğretim sisteminden bilgi toplumunun gerektirdiği öğretim sistemine geçiyoruz.
Yeni öğretim modelimizde öğretmenin konumu bilgi aktaran olmaktan sınıfına liderlik etmeye, öğrencinin konumu öğretmenin aktardığı bilgiyi ezberleyen (edilgen) olmaktan, öğrendiği bilgiyi kullanabilen ve bilgiden bilgi üretebilen (etken) olmaya dönüştü. Eski öğretim yöntemlerinden farklı olarak öğrencinin öğrendiği bilgiyi kullanıp, yeni bilgi üretebilmesi için akademik öğretimin ve sosyal - sportif etkinliklerin yanında atölyelerde uygulama yapabileceği ders saatlerine de ihtiyacı var.
Günlük ders saatimizi daha fazla artıramayacağımıza göre öğretim gün sayımızı artırmamız olmazsa olmaz gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.
21.yüzyıl insanının sahip olması gereken beceri ve yetkinlikler arasında sayacağımız yaratıcılık ve entelektüel merak, eleştirel düşünme ve karmaşık problem çözme, bilgi, medya ve teknoloji okuryazarlığı, iletişim ve işbirliği becerileri, sorumluluk alma ve karar verme,
Problem tanımlama, formüle etme ve çözüm üretme becerisi, sosyal sorumluluk, müzakere ve bilimsel esneklik gibi beceriler öğrencilerimize kazandırmamız gereken yeni beceriler olarak karşımıza çıkmaktadır.
ÖĞRENCİLER ÖĞRENDİKLERİNİ UNUTUYOR Ayrıca yapılan tüm bilimsel araştırmalar uzun yaz tatillerinin öğrenme kayıplarına neden olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bilim insanları gelişen teknoloji ile ekonomi daha spesifik bilgi ve beceri ile
Donanımlı bireylere gereksinim duyulduğundan uzun yaz tatili içeren okul takvimlerinin yeniden sorgulanması gerektiğine dikkat çekmektedir.
Türkiye'de resmen haziran ayının ikinci haftasında başlayan yaz tatili eylül ayının 2.haftasında bitiyor. Öğrenciler 14 hafta (3 ay) yaz tatili yapıyor. Ancak gerçekte 19 mayıstan itibaren okullarda öğretim değil sadece eğitim yapılıyor.
Uzun yaz tatilinden sonra öğrencilerin tatil sendromundan çıkmaları ekim ayını buluyor. Dolayısıyla gerçekte öğrencilerimiz dört ay öğretimden uzak kalıyor. Bu haliyle Türkiye OECD ülkeleri içinde en uzun yaz tatili yapan ülkelerden biridir.
YENİLİK YAPMAK ZORUNDAYIZ Öğrencilerimizin dünyadaki akranları ile rekabet edebilecek düzeye ulaştırabilmemiz için eğitim içeriklerinden eğitim materyallerine, ders dağılımına, eğitim süresine kadar pek çok alanda yenilik yapmak zorundayız.
Benim önerim; 45 günlük yaz tatili ile birlikte 2 hafta Kasım, 1 hafta Ocak, 2 hafta Mart tatili yaptırmak öğrencilerimizin eğitiminin sürekli olmasını ve onları geliştirmesini sağlayacaktır. Böylece öğrencilerin tek sömestri ile uzun süren tatil bekleyişi öğrencinin
Tükenmişlik sendromu yaşamasına neden olmaktadır. Bu durum öğretmenler içinde söz konusudur. Ayrıca daha kısa süreli tatiller öğrencinin öğrenim sürecine olumlu katkı sağlayacaktır.
|