İşlem görmemiş ham bal ve arı ürünlerinin insan beslenmesindeki önemi, faydaları ve nasıl tüketilmesi gerektiği konusunda bilinçlendirmek için Koruyucu Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral ile 35 yıllık üretici olan Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, keyifli ve bilgilendirici bir sohbette bir araya geldi.
İşlem görmemiş ham bal ve arı ürünlerinin insan beslenmesindeki önemi, faydaları üzerine gerçekleştirilen etkinlikte, bir araya gelen 35 yıllık üretici ve Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy ile Koruyucu Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, ham bal ve arı ürünlerinin faydalarını, sahte ve gerçek balı nasıl ayırt edilmesi gerektiğini, hastalıklarda antibiyotik yerine ham bal kullanımını, şeker hastalarının balı nasıl tüketeceğini ve arı ürünleri ile vücudu zırhlayan kür tarifi üzerine bilgiler paylaştılar.
Genziniz yanıyorsa gerçek bal yemiyorsunuz! İnsanlara balın doğal antibiyotik ve çok güçlü bir antioksidan olduğunu ve bal satın alırken gerçek ham bal almaları konusunda bilinçli olunması gerektiği konusu üzerinde duran 35 yıllık üretici ve Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, gerçek balı anlamanın püf noktalarından bahsetti. Aksoy;
“Bal kavanozlarının arkasındaki içerik bölümünü mutlaka okuyun, balın hiçbir koruyucu maddeye ihtiyaç duymadığını bilin, balın son kullanma tarihi yoktur, raf ömrü yoktur, nemden uzak tuttuğunuz vakit balın ömrü 5 bin yıldan fazladır. Çok tatlı ballardan uzak durun. Bir bardak sıcak su içerisine konulacak 1 tatlı kaşığı bal suyla hemen etkileşime geçmez; yani suyun içinde hemen dağılmaz.
Gerçek bal, kristalize olur ve donar ama bu demek değildir ki her donan bal da gerçek baldır. Bunu anlamak için iyi bir bal gurmesine danışarak en doğru bilgiyi alabilirsiniz. Ayrıca en önemli noktalardan biri balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, genziniz yanmıyorsa o bal gerçek baldır.” diyor. Aynı zamanda Aksoy, “Yöre, rakım, endemik bitki çeşitliliği ve balın karakter seviyesinin yüksek olması gibi etkenlerin balın kalitesini arttırıyor.” diyor.
Antibiyotik çözüm değil, kullanmayın! İçerdiği vitamin ve minerallerle pastörizasyon işlemi görmemiş katkısız ham balın birçok hastalığın yanı sıra yorgunluk, halsizlik ve uykusuzluk gibi sorunlara karşı bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Solunum yolu enfeksiyonu, mide enfeksiyonu ve ülser gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarının da önüne geçerek, mide ve bağırsak gazlarını izole ediyor. Dolayısıyla antibiyotik kullanmaya gerek kalmadan sağlığımızı koruyabiliyoruz diyen Koruyucu Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, asıl tedavi yöntemini doğanın bize sunduğunu söylüyor.
“Kış mevsiminin tam olarak hissedildiği şu günlerde soğuk algınlığı, grip gibi viral enfeksiyonlara bağlı hastalıklar daha sık görülmeye başladı. Bu hastalıklarla baş etmek için en doğru yol doğal ürünleri tercih etmekten geçiyor. Doğal şifa deposu ham bal kullanımı vücut direncinizi artırarak daha çabuk iyileşmenize yardımcı olacaktır. Antibiyotik çözüm değil, kullanmayın!” şeklinde açıklıyor.
“Yaralarınızın iyiileşmesi için ham bal ve arı sütünü deneyin“ Ham bal ve arı ürünleri cildimizin üzerinde oluşan hasarları onarıyor ve oluşan yaraların iyileştirilmesine yardımcı oluyor. 35 yıllık üretici Ahmet Bağran Aksoy, “Yaralarınız üzerine ham bal veya arı sütü sürüp üzerini kapatırsanız yaralarınızın hızlı bir şekilde iyileşeceğini göreceksiniz.” diyor.
Şeker hastalarına ballı çözüm Diyabet hastalarının en çok sorduğu sorular arasında olan bal yemeli mi yoksa yememeliyim sorusuna da açıklık getiren Koruyucu Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, “Diyabet hastalıkları genellikle şeker yerine kullanabilecekleri ve glikoz seviyesini yükseltmeyecek alternatifler ararlar. Ham balın kilo kaybı ve kan lipitleri üzerinde yararlı bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Balın içine tarçın eklenmesi de kan şekerini azaltabilir ve bağışıklık sisteminizi kötü kolesterolden temizleyebilir.
Aynı zamanda elma üzerine tarçın ve bal eklenerek tüketilirse diyabet hastaları için günlük tatlı ihtiyaçlarını karşılayabilirler.” şeklinde konuştu. Ayrıca 35 yıllık üretici ve Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, şeker hastalarının da işlem görmemiş saf, ham bal tüketebileceği, hücre yenileyici özelliğinden dolayı arı sütünün kullanımının da sağlıkları için çok faydalı olduğunu belirtti.
En doğal takviye; vücudu zırhlayan kür “Vücudu zırhlayan özel karışım kürü ile hem kendi sağlığınıza hem de çocuklarınızın sağlığına destek olabilirsiniz. Bal, polen, arı sütü ve propolis tüketildiği zaman vücut tüm hastalıklara karşı güçlü bir bağışıklık elde eder.” diyen Ahmet Bağran Aksoy, sözlerine, “Bu kürün içeriğinde; 500 gram ham bal, 100 gram polen, 100 gram arı sütü ve 20 gram propolis bulunmaktadır.
Çocuklarda 5 yaş ve üstündeki çocuklara yarım tatlı kaşığı şeklinde, yetişkinler günde 1-2 tatlı kaşığı tüketebilir. Eğer kışı sağlıklı geçirmek istiyorsak bu tarz şifa kaynaklarını tüketmeliyiz.” Spor yapan kişileri de unutmayan Aksoy, “Antrenman öncesinde bu karışımla vücudunuzu adeta zırhlayabilir, enerjinizi artırabilir, verimli bir antrenman geçirebilirsiniz.” diyerek sözlerini tamamlıyor. |