Çocuğu yetiştirmenin uzun soluklu ve sabır isteyen bir uğraş olduğuna dikkat çeken Arı, hayatta tesadüflere yer bulunmadığını belirtti. Arı, başarı veya başarısızlıkta şansa fazla yüklenildiğine işaret etti.

Başarısız yada üstün başarı gösteren öğrencilerde ailelerin önemli bir etken oluşturduğunun altını çizen Arı, günümüzde internet, televizyon, cep telefonu gibi iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla çocuğun model seçiminde zorlandığını dile getirdi.

Globalleşen dünyada insan tiplemelerinin 'tekleşmeye' başladığını ve egoya dayalı bireyselleşmenin ön plana çıktığını anlatan Arı, külütürel olarak ailenin verdiği değerlerle çocuğun çevrede öğrendikleri arasında çatışma meydana geldiğini bildirdi.

Arı, önümüzdeki 15 yılda bu gerçeğin olumsuz yansımalarının daha iyi hissedileceğine değindi. Arı, "Tamamıyla kendi benliğini düşünen (egosentik) bir nesil gelecek. Asıl o zaman canımız daha çok yanacak. Erkenden bazı tedbirler almak zorundayız." dedi.

Televizyonların 10-100 kanallı olmadığı dönemlerde gençlerin kitap okumaya ve araştırmaya daha fazla vakit ayırabildiğini hatırlatan Arı, şimdi olayların Reha Muhtar'ın ağzıyla yorumladığını ve kendisinin bir şeyler koyamadığını vurguladı.

Sınavlardaki çöküşün temel nedenini buna bağlayan Aydoğan Arı, 2 kitap okuyup, 10 matematik sorusunu cevaplamayan çocukta 'zihinsel üretimin durma noktasına' geldiğini ifade itti.

Kirli birli enformasyonu altında büyüyün çocuğun 'çözümleme' yeteneğinin köreldiğini vurgulayan Arı, okul, dershane, özel ders derken bireyin kendi faaliyetini ortaya koyamadığını söyledi.

Bu çözülme süreciyle küçüğün 'kendi olamadığını' belirten Arı, başarısızlığın en büyük gerekçesi olarak anne-babayı gösterdi. Her insanın orijinal olduğunu dile getiren Arı, çocuğun beli standart kalıplara göre değerlendirmenin yanlışlığını söyledi.

Arı, sınavdaki başarı oranında ailenin çocuğa yaklaşımının çok önemli olduğunu sözlerine ekledi. Dersane Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitimci Hikmet Topçuoğlu ise öğrencileri sınava hazırlamadan önce ailenin test edilmesi gerektiğini ifade etti.

Artık dersanelerin okul yerine geçtiğini ve ailelerin kendileriyle birlikte hareket etmesinden yana olduklarını bildiren Topçuoğlu, uzun soluklu bir maraton olan sınav dönemi öncesinden anne-babaların da eğittiklerini hatırlattı.

Topçuoğlu, şöyle devam etti: "Aileler de sınava hazırlık konusunda vermeleri gereken sınavı vermek zorundadır. Çünkü umut bağlanan çocuklar buna değer. Bunun için öncelikle çocuklara kendi kararlarını alma fırsatı tanıyalım. Onların da birer kişilik olduğunu kabul edelim. Sınav döneminde çocuğa aşırı baskı yapmayalım."