Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde yer alan Teknopol’de, Türkiye’nin ilk ‘Lipozom ve Yerli Probiyotik Araştırma ve Üretim Merkezi’ açıldı. Üniversite ve sanayi iş birliği kapsamında yürütülen projede yerli probiyotikler araştırılıyor.
Probiyotikler, sağlıklı beslenme ve yaşamın en önemli unsurlarından biri. Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucu Türkiye'de de artık yerli probiyotik üretimi mümkün.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı İsmail Aslan, probiyotiklerin önemini şöyle açıklıyor:
“Probiyotik temel olarak yararlı bakteri anlamına gelir. Vücudumuzda biz yararlı ve zararlı bakterilerle denge halindeyiz. Yararlı bakteri oranımızın yüzde 95 olması lazım. Patojen dediğimiz bakterilerle de yüzde 5 oranında... Bu dengeyi bozan şeyler bizim ilaç kullanımımız, antibiyotik tüketimimiz, stresli hayat...”
YERLİ PROBİYOTİK YENİ BİR KAVRAM
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Büyükkayhan, yerli probiyotiklerin ekonomik katkısının önemli olacağını düşündüğünü belirtiyor ve “Probiyotiklerin önemini on yılı aşkın bir süredir sürekli konuşuyoruz, biliyoruz ve probiyotikler her yaş grubunda destek tedavide kullanılmaktalar ama yerli probiyotik yakın zamana kadar söz konusu değildi” diyor.
Üniversite ve sanayi iş birliğinin geliştirilmesi açısından da güzel bir başlangıç olduğunu düşündüklerini aktaran Büyükkayhan, “Alanda yapılacak çok şey var, çok bakir bir konu özellikle yerli probiyotik konusu. Kendi topraklarımızdan üretilmiş probiyotiklerin de her zaman çok daha başarılı sonuçlar vereceğine inanıyoruz” diye ekliyor.
PROBİYOTİK GEREKSİNİMİ ARTTI
Büyükkayhan, probiyotik gereksiniminin arttığını da söylüyor.
“Günümüzde özellikle sezaryen seksiyo doğumların daha fazla olması, antibiyotik kullanımlarının kaçınılmaz olması, hele hele pandemi sürecinde gerek viral enfeksiyona bağlı ilaç kullanılmak zorunda kalınması, gerek enfeksiyon stresine bağlı florayla ilgili ciddi problemler ortaya çıkması probiyotik gereksinimi artırdı ve önümüzdeki dönemde, takip eden süreçte daha çok probiyotik endikasyonu olan klinik sorunların olacağını tahmin ediyoruz.”
TÜRKİYE’DE 12 BİN NOKTADAN İZOLAT ALINDI
Aslan, yerli probiyotiklerin “Türkiye’nin 7 bölgesi ve 81 ilinden, 12 bin noktadan alınan 12 bin tane izolatla elde edilmiş” probiyotikler olduğunu söylüyor. Probiyotikleri farklı ülkelerden tedarik ettiğimizi belirten Aslan, yerli probiyotiklerin neden önemli olduğu sorusunu da cevaplıyor:
“Her fidan kendi toprağında büyür. Biz kendi mikrobiyotamıza uygun olan probiyotikleri tüketmezsek, günümüzde yaklaşık son 20 yılda ortaya çıkan rahatsızlıklara maruz kalabiliriz.”
LABORATUVAR ÖLÇEĞİNDE ÜRETİM ENDÜSTRİYEL BOYUTA TAŞINDI
Aslan, üniversite bünyesinde yer alan Teknopol ve Teknopark’taki iki laboratuvarda, laboratuvar ölçeğinde ürettikleri probiyotikleri endüstriyel boyuta taşıdıklarını ifade ediyor.
“Şu anda yoğurt, kefir, bebek probiyotikleri, turşu probiyotiği, aynı zamanda bizi sağlıklı kılacak olan, kilo kontrolümüzü sağlayacak olan probiyotikler ve hatta üzerinde beş tane patent aldığımız probiyotik ve yağ kombinasyonları geliştirdik.”
PANDEMİ DÖNEMİNDE PROBİYOTİK TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Aslan, şöyle anlatıyor:
“Pandemi döneminde özellikle koronavirüsten korunmada probiyotik tüketiminin oldukça önemli olduğunu gözlemledik. Probiyotiği ve bağırsak mikrobiyotası sağlıklı olan kişilerde hastalığın seyrinde, hastalığı ayakta atlatmada veya hastalığa yakalanmamada önemli parametreler olduğu akademik çalışmalarca da mevcut.”
KRONİK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE YARARLANILABİLİR
Büyükkayhan, “Özellikle de otizm, alzheimer gibi ciddi çözümsüz kronik sorunlarda probiyotiklerden yararlanılabileceğine dair gerek literatürdeki veriler gerekse bizim çalışmalarımızdaki aldığımız ön sonuçlar destekleyici nitelikte” diyor.
İLAÇ, GIDA, KOZMETİK SANAYİİNDE KULLANILIYOR
Aslan, kullanım alanlarını şu sözlerle anlatıyor:
“Probiyotikler ilaç, gıda ve kozmetik sanayiinde kullanılmaktadır. Ayrıca, ülkemizin de politikaları arasında yer alan sıfır atık projesi çerçevesinde, sıfır atığa dönüştürmede yararlı bakteriler, atığı kendi kendine geri dönüştürmede son derece önemli işlevler görmektedir. Burada baktığımızda atıklarımızın rehabilitasyonunda, atıklarımızın bertarafında probiyotikler son derece faydalı olan mikro işçilerdir.”
|