Erzurum Kayak Kulübü Başkanı Nuri Tüzemen, Erzurum'da antrenman sırasında düşerek hayatını kaybeden Aslı Nemutlu'nun ardından yapılan incelemeler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiye Kayak Federasyonu tarafından düzenlenen Alp Disiplini Etap Yarışları devam ediyor. Erzurum'dan gelerek sporcularını destekleyen Erzurum Kayak Kulübü Başkanı Nuri Tüzemen, yarışmalarda alınan tedbirler ve güvenlik önlemlerinin ardından Erzurum'da yaşanan kaza ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Erzurum'da antrenman yaparken geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybeden genç kayakçı ve milli sporcu Aslı Nemutlu ile ilgili bir çok spekülasyon yapıldığını ancak bu söylenenlerin bir çoğunun gerçeği yansıtmadığını dile getiren Erzurum Kayak Kulübü Başkanı Nuri Tüzemen, yapmış olduğu açıklamalarda bu üzücü olayın federasyonla hiçbir alakasının bulunmadığını ifade etti.
Nuri Tüzemen, daha önce pistte tüm güvenlik önlemlerinin alındığını belirterek, "İlk gün birinci etap yarışlarının slalom ayağı yapıldı. Hava muhalefeti ne kadar kötü olsa da ilk günü başarı ile tamamladık. İkinci gün ise 2. etabın slalom ayağı yapılıyor. Hava şartları ve diğer faktörler son derece iyi. Pistlerde her türlü güvenlik önlemleri alınmış durumda ve şuana kadar da herhangi bir aksilik olmadı, umarız kazasız belasız yarışları tamamlarız" dedi.
Kulüp Başkanı Nuri Tüzemen, böyle bir olayın yaşanmasını asla istemeyeceklerini ifade etti. Tüzemen, "Erzurum'da meydana gelen olay son derece üzücü ve yaşanmasını asla istemediğimiz bir olaydı. Hayatını kaybeden genç kızımıza Allah'tan bir kez daha rahmet, kederli ailesine ve kayak camiasına baş sağlığı ve sabır diliyorum. Bu olay ile ilgili her kafadan bir ses çıktı ve bilirkişi raporu medyaya sızdırıldı. O pistte herhangi bir güvensizlik ve standartların altında bir durum kesinlikle söz konusu değil.
Tedbirsizlik olarak açıklanamayacak bir durumdur. Bilirkişi raporunda kar perdelerinin üstüne sünger çekilmesi gerektiği tedbirsizlik olduğu vurgulanmış, ancak dünyanın hiçbir yerinde bu olay yok. Biz uluslararası yarışlara da gittik, gördük kesinlikle dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay yok. Bu olaydan sonra diğer sporcularda çok etkilendi, onlarda tabi ki çok üzüldü ve korktular. Bilirkişi raporu çok ağır şekilde Erzurum'u kötülemiş, bu bizi çok üzdü. Benim sporcularımda aynı yerde antrenmanlarını yapıyorlardı. Eğer güvensiz bir pist olsa ben kendi sporcularımı oraya zaten çıkarmam.
Biz antrenman yaparken yana kapı dikiyorlar, tabi bu ne denli doğru-yanlış. Ama şu var ki bilirkişinin böyle bir rapor yazması bizleri çok üzdü. Dünyanın hiçbir yerinde kar perdelerinin üstüne minder çekilmez. Minder çekildiği zaman zaten rüzgar uçurur götürür, aralarının açık olma mecburiyeti var ki, rüzgarı kırsın pisti sürüklemesin bunun amacı budur. Diğer taraftan güvenlik ağı konusunda, bizde hiçbir antrenmanda güvenlik ağı çekmiyoruz. Yapılan idmanlar tamamen kulüp ve antrenörlerin inisiyatifindedir. Eğer antrenör isterse sporcusunu o piste çıkarmaz. Federasyon kulüplerin idman yaptığı yeri zamanı belirleyemez.
Hiç bir kulüp federasyona bana pist tahsis edin diyemez. Ben antrenörüme sorarım bugün nerde idman yapacaksınız derim, o nerde diyorsa orada yapılır. Ben karışamam onun işine, bu sadece kayak için değil futbolda, basketbolda diğer bütün spor dallarında geçerlidir. O acı olayın yaşandığı gün 3 ayrı kulüp antrenman yapıyordu. Bunlardan biride bizim kulübümüz. Kadersiz bir kaza olduğunu düşünüyorum ancak güvensiz bir pist sözünü kesinlikle kabul etmiyorum.
Orada o çocuğumuza ilk müdahaleyi yapan benim kulüp antrenörümdü. Orası jandarma bölgesi ve sağlık önlemleri de jandarmanın elinde. Benim söylemeye çalıştığım şey tam olarak şu ki, her kafadan çok ses oldu hem de çok çok fazla ses oldu" diyerek gerek bilirkişi raporunu gerekse de sporcunun kulübü ve antrenörünü ağır bir dille eleştirdi.
|