|
KAYSERİ'DE 517 KİŞİ BÖBREK NAKLİ BEKLİYOR |
|
|
İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Öksüzkaya, 8 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle yaptığı açıklamasında Kayseri'de 517 kişinin böbrek nakli için sıra beklediğini bildirdi.
Dr. Öksüzkaya, “Böbreklerimiz karın boşluğunun üst-arka kısmında omurganın her iki tarafına yerleşik fasulyeye benzer organlardır. Her biri yaklaşık 10-12 santimerte uzunluğunda ve 150 gram ağırlığındadır. İki böbreğimiz olsa da, sağlıklı yaşam sürdürmek için tek sağlam böbrek yeterlidir” dedi. Dr. Öksüzkaya, “Böbreklerin en önemli görevleri vücuttan atık maddelerin atılmasıdır. Böbrek fonksiyonlarının ilerleyici ve geri dönüşsüz bozulması sonucu Börek Yetmezliği gelişebilir. Kronik böbrek yetmezliğinde böbrekler görevlerini yerine getiremeyince kanda üre ve kreatinin gibi maddeler yükselir.
Kronik böbrek yetmezliği bazı hastalarda çok yavaş ilerlerken, bazı hastalarda çok hızlı ilerler ve böbrekler kanı temizleme görevini yerine getiremez. Buna bağlı olarak kanda üre ve kreatinin çok yükselir. Kandaki elektrolitlerin dengesi bozulur. Özellikle kanda potasyum çok yükselir. Bu aşamada diyaliz veya böbrek nakli gerekir” diyerek açıklamasında şu bilgileri verdi: “Kronik böbrek hastalığı, bilhassa ileri evrelerde vücudun adeta saçın telinden tırnağın ucuna kadar tüm sistemlerini etkilediğinden, çok çeşitli belirti ve bulgulara yol açabilir. Bunlar arasında yeni başlayan hipertansiyon, idrar yapmada güçlük veya yanma, kanlı işeme, idrarda köpürme, geceleri sık idrara çıkma, göz etrafında veya bacaklarda şişlik, susama hissinde artma, halsizlik, güçsüzlük, çabuk yorulma, iştahsızlık, solukluk, cilt renginde değişiklik, uyku bozuklukları, kaşıntı, bulantı ve kusma, ayaklarda his bozuklukları ve nefes darlığı sayılabilir. Ancak, kronik böbrek hastalığının sinsi seyreden bir hastalık olduğunu ve bu belirtilerin çoğunun hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıktığını unutmamak gerekir. Bu nedenle, kronik böbrek hastalığı için risk faktörlerine sahip isek, belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeden doktora başvurmalıyız. Kontrol için belirtilerin ortaya çıkmasını beklersek, geç kalmış olabiliriz.
Halen ülkemizde 60 bine yakın hasta diyaliz veya böbrek nakli tedavileri altında yaşamını sürdürmekte ve sağlık bütçesinin yaklaşık 1/20'si bu hastaların tedavi masraflarına ayrılmaktadır. 2010 yılında tüm Türkiye'de yürütülen prevelans çalışmasında ülkemizdeki Kronik Böbrek Hastalığı görülme oranı yüzde 15,7 olarak bulunmuştur. Bu rapora göre ilimizde 188 bin 400 kişide böbrek yetmezliği görülmesi muhtemel bir durumdur. İlimizde 8 merkezde 296 adet diyaliz cihazı ile hastalara hizmet edilmektedir. Toplamda bin 588 kişi hemodiyaliz tedavisi görmekte iken 2 bin 18 hasta kendi evinde periton (karından) diyaliz uygulamaktadır. Kronik Böbrek Yetmezliğinin tedavisinde en etkili yöntem organ naklidir. Bekleme listesindeki hastalarımıza yakınları aracılığı ile canlı vericili nakiller 2011 yılında ilimizde 8, kadavradan nakil ise 5 kişiye yapılmıştır. Bu gün itibari ile böbrek bekleme listesine kayıtlı ilimizdeki toplam hasta sayısı 517 dir. Bu noktada organ bağışı çok önemlidir.
Aslında sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini benimsemek ve uygulamak kronik böbrek hastalığından büyük oranda korunmamızı sağlayacaktır. Buna göre, düzenli egzersiz yapmalı, sağlıklı beslenmeli ve ideal kilomuzu korumalı, tuzu azaltmalı, yeterli sıvı almalı, sigaradan, aşırı alkol tüketiminden ve ağrı kesici ilaçlardan kaçınmalı, kan basıncımızı ve 40 yaşından sonra da kan şekerimizi düzenli olarak ölçtürmeliyiz. Eğer şeker hastalığımız, tansiyon yüksekliğimiz, kalp-damar hastalığımız veya ailemizde böbrek hastası olan kişiler varsa, kilomuz fazla veya yaşımız 60'dan büyük ise böbreklerimizi yılda en az bir kere kontrol ettirmeliyiz.”
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 08 Mart 2012 Perşembe 12:58 |
|
|
|
|