|
YAZI TAHTALARI TARİH OLUYOR |
|
|
Topkapı Eresin Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Çözüm Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, eğitimin bireylerin ve toplumların geleceğini etkileyen en önemli öğe olduğunu söyledi.
Bu bilinçle eğitim sektörüne hizmet verdiklerini anlatan Öztürk, İÇS'yi ilk kez 3 yıl önce denemeye başladıklarını belirterek, “Sistemi yaklaşık 2 yıl içerik geliştirme çalışmalarımız için kullandık. İlköğretimden ÖSS'ye kadar bütün sınıflara ait müfredat ve içerikler sisteme uygun olarak hazırlandı. Bir yıldır ülke genelindeki tüm şubelerimizde İÇS aktif bir şekilde kullanılmaktadır” dedi.
Öztürk, eğitim ve öğretimde başarının öğrenmede kalıcılığı yakalamaktan geçtiğini belirterek, bilimsel araştırmaların insanların okuduklarının yüzde 10'unu, duyduklarının yüzde 20'sini, gördüklerinin ise yüzde 50'sini hatırladıklarını ortaya koyduğunu aktardı.
Bir şeyi öğretmenin en etkili yolunun kişiye onu yaptırmak ya da yaşatmak olduğunu, bunun yapılamadığı durumlarda ise ikinci en iyi yolun onu göstermek olduğunu dile getiren Öztürk, “İÇS'nin önemi, görerek öğrenme imkanı vermesinden kaynaklanmaktadır. İÇS'de kullandığımız içerikler bu görselliği aynı zamanda eğlenceli ve interaktif hale getirmektedir. İnanıyoruz ki İÇS uygulamamız eğitim ve dershanecilik alanında devrim sağlayacak nitelikte bir uygulamadır” diye konuştu.
Osman Öztürk, İÇS'nin projeksiyon, tepe göz ya da slaytlarla yapılan uygulamalardan farklı olduğunun altını çizerek, “İÇS, yazı tahtalarını dev bilgisayar ekranına dönüştüren ve akıllı hale getiren yepyeni bir eğitim teknolojisidir. İÇS'nin bir diğer özelliği de özellikle sınavlara hazırlanmanın zamana karşı verilen bir yarış olduğunu düşünürsek, öğretime hız katmasıdır. İÇS ile eğitim koşu bandında koşmaya benzer, tempoyu düşüremezsiniz” dedi.
Öztürk, İÇS uygulaması sayesinde sektörde bir hareketlilik başladığını dile getirerek, birçok özel eğitim kurumu ve dershanenin sistemi kendi kurumlarına adapte etme çalışmalarına giriştiğini kaydetti.
MEB'İN UYGULAMASI
Öztürk, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) da büyük teknoloji yatırımı yaparak “Teknoloji Sınıfı” diye adlandırılabilecek bir uygulaması bulunduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Milli Eğitim Bakanlığı da, benzeri teknolojik altyapıya sahip bir uygulamayla devlet okullarında bu teknolojik imkanlardan istifade etmeyi hedeflemektedir. Öncelikle eğitime teknolojiyi aktarma iradesi dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve bakanın bu girişimini alkışlamak gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu uygulamanın en kritik noktası içeriktir. İçerik olmadığı zaman tamamen içi boş bir şeye dönüşebilir. Akıllı sınıf, atıl sınıf haline gelebilir. Önemli olan aktif olarak kullanımını sağlayacak içeriğin doğru temin edilmesidir. Milli Eğitim Bakanlığının da bu konuya bir an önce yatırım yapmasını ve eğitimde bunu çok daha yaygın ve aktif şekilde kullanmasını bekliyoruz.”
Çözüm Kurumları Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Akça da sistemi uygulamalı olarak anlattı.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 18 Kasım 2007 Pazar 10:59 |
|
|
|
|