Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım Şirketi (KCTAŞ) Genel Müdürü Şadi Büyükkeçeci, elektrik faturalarında 'Kaçak Bedeli' değil 'Kayıp Bedeli' tahsil edildiğini söyledi.

     Kayseri'de kaçak olmadığının altını çizen Büyükkeçeci, “Kayıp Bedeli'ni de Enerji Piyasası Enerji Piyasası Denetleme Kurulu belirliyor. Bunda bizim bir yetkimiz yok” dedi. Kamuoyunda son günlerde elektrik faturalarındaki bedellerle ilgili spekülasyonlar yapıldığının altını çizen KCTEAŞ Genel Müdürü Büyükkeçeci, “Şirketimiz 3096 sayılı Kanunun ilgili maddeleri ve Bakanlar Kurulu'nun 27.11.1988 tarihli 88/13492 ve 23.06.1989 tarihli 89/14305 sayılı kararları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile 12.01.1989 tarihinde imzaladığı Görev Verme Sözleşmesi TEK ile 08.01.1990 tarihinde imzaladığı İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 15.07.2009 tarihinde verilen Dağıtım Lisansı ve Perakende Satış Lisansı kapsamında 18.inci Görev Bölgesinde faaliyetlerini görevli şirket olarak sürdürmektedir.

     Türkiye, 21 Elektrik Dağıtım Bölgesine ayrılmış olup, bu bölgelerde faaliyet gösteren diğer elektrik dağıtım şirketleri de şirketimiz gibi Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumundan Dağıtım Lisansı ve Perakende Satış Lisansı almışlar ve faaliyetlerini bu şekilde sürdürmektedirler” diye konuştu.

     “Türkiye Elektrik Piyasası 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ikincil mevzuatında yer alan Yönetmelikler ve Tebliğlerin verdiği yetki ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından düzenlenmekte ve denetlenmektedir” diyen Büyükkeçeci, açıklamasına şu şekilde devam etti: “21 dağıtım bölgesinde bu kapsamda da şirketimiz görev bölgesinde müşterilere uygulanan Ulusal Elektrik Satış Tarifeleri ve Tarifelerin Uygulama Usul ve Esasları Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenmektedir. 21 dağıtım şirketinin bu kapsamda da şirketimizin müşterilere uygulanan Ulusal Elektrik Satış Tarifelerin belirlenmesinde herhangi bir yetkisi yoktur.

     Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenmiş olan ve müşterilere abone bazında vergi, fon ve pay hariç nihai tarife olarak uygulanan Ulusal Elektrik Satış Tarifeleri, dağıtım tarifesi, perakende satış tarifesi, perakende satış hizmet tarifesi ve kayıp bedeli gibi tarifelerin toplamından oluşmaktadır. Kayıp Bedeli öteden beri Ulusal Elektrik Satış Tarifeleri içerisinde perakende satış tarifesi ile birlikte maliyet unsuru olarak yer almakta ve müşterilerden tahsil edilmekte iken, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından müşterilere verilen faturalarda ayrı bir kalem olarak gösterilmesine karar verilmiştir.

     Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından Ulusal Elektrik Satış Tarifeleri belirlenirken, personel maliyetleri, yatırım maliyetleri, işletme ve bakım maliyetleri gibi diğer tüm maliyetler ile birlikte, elektrik sektörünün yapısı gereği hatlarda ve trafolarda oluşan elektrik kayıplarının bedeli olan Kayıp Bedeli de maliyetler arasında yer almaktadır. 4628 sayılı Kanun, ikincil mevzuatı ve Dağıtıl Lisansı ve Perakende Satış Lisansı Genel Hükümleri kapsamında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından alınan kararları, şirketimizin uygulaması zorunludur. Aksi takdirde şirketimizin Lisans iptaline kadar varabilecek hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalınması söz konusu olacaktır.

     Özetle, Ulusal Elektrik Satış Tarifesi ve bu tarifenin bir bileşeni olan Kayıp Bedeli Kanunların verdiği yetkiye istinaden Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenmektedir. 21 dağıtım şirketinin bu kasmamda da şirketimizin müşterilerine uygulanan Ulusal Elektrik Satış Tarifesini ve bu tarifenin bir bileşeni olan Kayıp Bedelini belirlemesi, artırması, azaltması eksik yada fazla tahsil etmesi gibi bir yetkisi yoktur. Bu nedenle Ulusal Elektrik Satış Tarifeleri içerisinde yer alan ve müşterilerden tahsil edilen Kayıp Bedeline ilişkin olarak 21 dağıtım şirketi tarafından yapılan uygulama esasları kanunlara uygun olup, şirketimiz tarafından müşterilerden tahsil edilen Kayıp Bedeli'nin iade edilmesi kanunlar ve ikincil mevzuat kapsamında mümkün değildir.”