AK Parti Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne seçildi. Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen konseyde konuşan Gündeş Bakır, Arap ülkelerinin sorunlarını dile getirdi.

     Çoğulculuğun güçlendirilmesi, özgür seçimler yapılabilmesi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü, anayasal ve kurumsal reform ve sivil toplumun karar verme mekanizmalarındaki rolünün güçlendirilmesi Akdeniz’in güneyindeki ülkeler için öncelik arz ettiğini dile getiren AK Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, "Daha yüksek insan hakları ve demokrasi standartları yakalayan ve reform doğrultusunda adımlar atan Arap ülkeleri için daha çok teşvik sağlanması, daha az ilerleme yapanlar içinse daha az teşvik politikaları uygulanması elzemdir.

     Bölgeye tek beden gömlek herkese uyar mantığıyla yaklaşmak yanlıştır. Her ülke kendine özgüdür, kendine ait farklı problemler vardır. İşte tam da bu yüzden her ülkeye, kendi yapısına uygun yaklaşım göstermek esas olmalıdır. Bununla birlikte Arap ülkelerinin bizlerin demokrasilerini aynen kopyalamalarını değil, kendi demokrasi modellerini geliştirmelerini desteklemeliyiz. Bu hususla çok yakından ilgili önemli bir diğer husus, demokratik değişim için politikalar üretirken, Arapların değer ve inanç sistemlerini tanımamız ve saygı göstermemiz gerektiğidir. Demokrasi sadece belli bir kültüre özgü bir fikir değildir. İslam'ın demokrasi ile uyumlu olmadığını savunmak basite kaçmak, İslam'ı hiç anlamamaktır. Bu tip önyargılar, başka kültürlere karşı derin cehaleti ve daha da derin bir saygısızlığı göstermektedir. Arap ülkelerindeki otoriter rejimler, İslam’dan kaynaklanmamıştır. Tam tersi, İslam’ı anlamamaktan ve doğru biçimde uygulamamaktan ortaya çıkmıştır. Akdeniz’in güneyindeki ülkeleri, kökten dinciliğin kaynağı olarak da görmek yanlıştır" dedi.

     Arap İsrail çatışmasının barışçıl biçimde çözülmesi gerektiğini de dile getiren Gündeş Bakır, "Sürdürülebilir güvenlik, hiçbir zaman askeri güçle değil, demokrasiyle, özgürlükle, istihdam yaratılmasıyla ve bölgede düşman değil dostlar edinilmesiyle sağlanır. İşte tam da bu yüzden bir ‘İsrail baharının’ beklentisi içindeyiz. Aynı şekilde, şunu hiç unutmamalıyız ki demokrasi tek başına istihdam sağlayamaz, fakirliği azaltamaz, sadece demokrasi geldi diye ekonomi büyümez. Ve ekonomik gelişme ve kalkınmanın demokrasiyle birlikte el ele ilerlemediği toplumlarda, demokrasiden beklenen fayda sağlanamaz.

     Bölgedeki insanları, kendi tabii kaynaklarından ve kendi zenginliklerinden en yüksek biçimde yararlandırmamız elzemdir. Sürdürülebilir büyüme ve ekonomik kalkınma programlarının geliştirilip uygulanması noktasında bölgeye yardımlarımıza devam etmeliyiz. Akdeniz’in güneyindeki ülkelerde, istikrarlı ekonomik büyüme, bölgesel kalkınma ve çoğulculuk geliştirilemezse, yasadışı göç problemini önlemek de mümkün olmayacaktır" şeklinde konuştu.