|
HSYK AÇIKLAMALARINA TEPKİ |
|
|
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Ayten Tepecik Ulutaş, "Umarım yarın, kadınlar için şiddetsiz ve daha adil bir dünyaya uyanırız" dedi.
Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Ayten Tepecik Ulutaş, düzenlediği basın toplantısında, erken evliliklerin, töre ya da namus adı altında işlenen kadın cinayetleri, kadına yönelik her türlü şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı gerek medyada gerek yargısal alanda ve sosyal ilişkiler bağlamında sık sık gündeme geldiğini anımsattı.
Ulutaş, HSYK'nın 17 Eylül'de yaptığı basın açıklamasında, "15 yaşından küçük kızların çoğunlukla kendi yaşlarına yakın erkeklerle davullu zurnalı evlendirildikleri, bu gayri resmi evlilikten çocuk sahibi oldukları ve bunun savcılık tarafından öğrenilmesi üzerine de erkek ve ailesinin ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp ceza aldığı, bu kez 15 yaşını doldurmadan evlenen kızın, çocuğuyla birlikte bakıma muhtaç kaldığı gerçeği karşısında, bu gibi durumlarda cezanın indirilmesi veya eski 434. madde benzeri bir düzenleme ile cezanın kaldırılması suretiyle bu konuda ortaya çıkan mağduriyetin engellenmesinin önerildiği"ni hatırlattı.
Ulutaş, "HSYK, bu yasa değişikliği önerisini sözde ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesi ve böylece sosyal bir yaranın tedavi edilmesi amacı ile dile getirildiğini ifade etmektedir. Oysaki bu tespit ve öneri ile mağdur çocuğun yüksek yararı göz ardı edilmiştir. Mağdur çocuğun mevcut hali bu önerilerle çözüme kavuşmayacaktır. Mevcut yasal düzenlemeler bu haliyle kadını korumakta aciz kalmışken eski TCK Madde 434'ün çözüm önerisi olarak sunulması ve kabulü ile toplumun kadına ve şiddete bakışında toplumsal bilinç ve algı değişimini beklemek hayal olacaktır. Kadın her zamankinden daha fazla şiddete maruz kalacak ve git gide toplumsal hayattan dışlanarak telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkacaktır" dedi.
Kadına ve çocuğa yönelik her türlü şiddetin, cinsiyet ayrımcılığının doruk noktasına ulaştığı, gayri resmi erken evliliklerin ve çok eşliliğin meşru kılınmaya çalışıldığını ifade eden Ulutaş, "Yeniden TCK. 434 benzeri uygulamaların önerilmesi hele ki bütün bu önerilerin hukukun iki sac ayağı olan, hukukun ve demokrasinin teminatı olan hakim ve savcılarımızın bir kısmının görüşü olarak dile getirilmesi bizi derin kaygı ve üzüntüye sürüklemiştir. Bu bağlamda sosyal devlet ilkesi gereği tüm kamu kurum ve kuruluşlarında kadına yönelik şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı temalı, ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde eğitim çalışmalarının yapılması gereğini biz kez daha vurgulamak zorunlu olmuştur. Umarım yarın, kadınlar için şiddetsiz ve daha adil bir dünyaya uyanırız" diye konuştu.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 12 Ekim 2011 Çarşamba 13:27 |
|
|
|
|