|
TÜRKİYE'DE PETROL VAR MI? |
|
|
Türkiye’de petrol var mı?
Bu soruya tek bir yazı içinde “detayları ile cevap vermek” mümkün değil. Bu yüzden “yaptığım araştırmalardan” elde ettiğim sentezi size aktarmak ve sonrasında konuyu geçmişten bugüne detaylandırmak istiyorum; evet, Türkiye’de ve çevresinde hatta karasularımız içinde kalan bölgelerde “petrol var”...
Ne zaman çıkarılacak derseniz; Türkiye, yabancılar tarafından tam olarak kontrol edilip, yapılacak düzenlemeler ile “yabancı petrol devleri” bize hiçbir şey vermeden “petrolün tamamını alabilir” hale geldiklerinde, Türkiye’nin her yerinden petrol fışkıracak...
Sevgili dostlar, bu sentez cümlesini yazmak için aylardır araştırma yapıyorum. Binlerce sayfa resmi belge inceledim. Size bu belgelerde adı geçen yörelerimizden birkaç örnek vereyim; Adıyaman, Edirne, Antalya, Hakkari, Sivas, Saros Körfezi, İskenderun, Erzurum, Van , Kastamonu ve daha sayamayacağım birçok bölgemizde “arama-kapatma-engelleme” şeklinde gerçekleşen, “yaşayanların” resimleri ile kaydettiği yüzlerce olay var. Birini tam olarak aktarayım; Adıyaman’da petrol araması yapan yabancı ortaklı bir şirket “Burada petrol yok” diyerek kuyuyu kapatıyor. Prof. Muammer Aksoy ve yanındakiler savcılığa başvurarak “bu kuyunun” bilerek kapatıldığını iddia ediyorlar. Savcı 3 yıl bu olay üstünde araştırma yapıyor ve 3 yıl sonra bu kuyu açılıyor. Bugün hâlâ o kuyudan saate 20 varil petrol üretiliyor...
Sevgili dostlar, günümüzde tartışılan “petrol kanununa” geçmeden biraz geriye gitmek ve 1952 yılına dönmek istiyorum. O zaman tartışılan konu yine petrol. Bir kanun yapmak gerekli ve aranan isim hemen bulunuyor; İsrail petrol kanununu yapan hukukçu-jeolog Max Ball.
Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Ball’ın gelişi dolayısıyla şu açıklamayı yapıyor; “Biz, petrol kaynaklarımızın üretilmesinde ecnebi sermaye ile işbirliğinin zaruri olduğuna inanan bir parti ve hükümetiz...” Aynı dönemde İsmet İnönü’den karşı açıklama geliyor; “Tarihten yabancılar kapitülasyonlar himayesiyle Türkiye’yi istismar ettiler, petrol kanunu bir kapitülasyon kanunudur. Biz bu memleketi sokakta bulmadık yabancı ellere kaptırmayız. Bu kanunun her maddesi Türk Devleti’nin petrol işletmemesi üzerine kurulmuştur. Bırakmam yakalarını...” Böyle söylüyor ama 1960 sonrası “gücüne” rağmen, İnönü dahi bu yasayı asla “elleyemiyor.”
Gelelim bugüne...
Son hükümetlerimiz tarafından yapılan “Türk Petrol Kanunu” ile ilgili detaylara geçmeden bir çıkarım yapmam gerekli; Max Ball tarafından yapılan düzenlemeler dahi “atılan son adımlardan” çok uzaktı. Bu kadar ileri gidip kendi elimizle “her şeyimizi vereceğimizi” ve bunu kabul edeceğimizi o dönemin “Kemal Derviş’i” olan Max Ball dahi düşünememişti.
Peki TBMM’den geçen ve yabancıların dahi “aslında bu kadarını almayı beklemediği” detaylar neler?
Bugün yer kalmadığı için TBMM’den geçen kanunun maddelerini, özellikle teknik kurnazlık ile içine saklanan detayları, kısaltarak atlamak istemediğim için yarına bırakıyor ve ana fikri dağıtmadan “yazının devamını kaçırmayın” diyerek size bugünün sonuç cümlesi ile veda etmek istiyorum.
Sonuç: Konu çok uzun ve “üzerinde çok tartışmamız” gerekli. Bana inanıyorsanız; yaptığım araştırmanın sonucu çok açık: Türkiye’de petrol ve doğalgaz var. Var ama yabancılar “hukuken”, “bunları çıkarıp, parasıyla bize satar” konuma gelene kadar çıkması çok ama çok zor!
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 10 Aralık 2007 Pazartesi 10:56 |
|
|
|
|