Yirmi yaş dişleri, diğer bir deyişle akıl dişleri, ağızda en son çıkan ve en fazla soruna neden olan dişlerdir. Genellikle 17 ilâ 25 yaşları arasında çıkmaya başlar. Çenede yeterli alan olmadığı durumlarda 20 yaş dişleri tam çıkamaz; gömük, ya da yarı gömük kalır.
Diş yüzeye çıkamadığı için kişiye rahatsızlık verir, kimi durumlarda yüzde ani şişliklere veya çenelerin kilitlenmesine yol açar. Şiddetli ağrılar, görülür. Bu sebeplerle sorun yaratan 20’lik dişlerin mutlaka kontrol edilmesi ve diş hekiminin uygun görmesi halinde çekilmesi önemlidir.
20 yaş dişi için genç yaşlarda yapılan operasyonlar teknik bakımdan daha kolay olurken, iyileşme de daha kısa sürede olur.
Öte yandan, 20 yaş dişlerinin ağızda bırakılıp bırakılmaması konusu tartışmalıdır. Diş Hekimi Protez Doktoru Çağdaş Kışlaoğlu, 20 yaş dişi eğer doğru pozisyonda sürüyorsa ve çevre dokulara zarar vermiyorsa bu dişin yerinde kalmasında bir sakınca olmadığını söylüyor.
Dr. Kışlaoğlu’na göre, çene kemiğine kaynaşmış ve anormal pozisyonlu bir dişin (röntgenle tespit edilmiş) ileride yol açacağı sıkıntılar göz önüne alınarak çekimine karar verilebilir.
Diş arkındaki yer darlığı durumlarında dişin sürmesi dişeti- kemik ve diğer komşu diş engeline takılabilir.
20 Yaş Dişi Hangi Durumlarda Çekilir?
Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, 20 yaş dişinin şu durumlarda çekilmesi gerekebileceğini söyledi:
- Çürük: 20 yaş dişinin pozisyonundan dolayı o dişte veya komşu dişte çürük görülebilir.
- Diş eti enfeksiyonu: 20 yaş dişinin tam çıkmadığı durumlarda yemek artıkları ve bakteriler 20 yaş dişinin çevresindeki diş etinin altına girerek enfeksiyona neden olur. Bunun sonucunda ağız kokusu, ağrı, yüzde şişme ve ağız açıklığında azalma görülebilir. Enfeksiyon lenfler aracılığı ile yanak ve boyuna doğru yayılabilir.
- Basınç ağrısı: Sürmeye çalışan 20 yaş dişinin komşu dişlere basınç yapmasından dolayı ağrı olabilir. Bazı vakalarda bu basınçtan dolayı dişlerde aşınma olur.
- Ortodonti: Pek çok genç hasta dişlerindeki çapraşıklıkları düzelttirtmek için ortodontik tedavi görmektedir. 20 yaş dişleri sürerken yer darlığı nedeniyle özellikle ön bölgede diş çapraşıklıklarının artmasına neden olur.
- Protez: Total protez kullanan hastalarda gömük 20 yaş dişleri sürmeye başlarsa protezde uyumsuzluk, vuruk ve kullanamama problemlerine sebep olabilirler. Bu yüzden total protez yapılacak hastalarda da panoromik röntgen incelemesi büyük önem taşır.
- Kist oluşumu: Gömük yada yarı gömük 20 yaş dişinin çevresindeki yumuşak dokuda kist oluşabilir. Bu kist ve dişin alınması, ileride oluşabilecek kemik ve komşu diş harabiyetini önleme açısından büyük önem taşır. Nadiren de olsa kistin içinde tümör gelişebilir veya kistin aşırı büyümesine bağlı olarak çenede spontan kırıklar meydana gelebilir.
Diğer Diş Çekimlerinden Farklı mı?
Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, yirmilik dişin konumu, şekli ve boyutuna bağlı olarak uygulanacak işlemin zorluk derecesinin değiştiğini söyledi. Çekimden sonra hafif bir şişlik, ağrı ve kanama olabileceğini belirten Dr. Kışlaoğlu, “Daha özel işlemler gerektiren bazı kompleks çekimler de uygulanabiliyor. Diş hekiminizin alacağı önlemler ve bulunacağı tavsiyeler yan etkileri en az seviyeye indirger” dedi.
20 yaş dişinin çekimi sonrası “dry soket” denen bir iyileşme bozukluğu yaşanabilir. Dr. Kışlaoğlu, bununla ilgili olarak da “Çekim boşluğunda kan birikmez ve ağrı olabilir. Birkaç gün içinde durum düzelir. Diş hekiminin tavsiyelerine uyulduğu sürece hastanın bu olayla hiç de karşılaşmaması mümkündür” diye konuştu.
Çağdaş Kışlaoğlu, 20’ yaş dişiyle sorun yaşayanlar için, ileri yaşlarda kemik yapısı yoğunlaştığı ve esneklik azaldığı için çekimin zorlaşacağı, iyileşmenin de daha yavaş olacağı hatırlatmasında bulundu.
Operasyon Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?
Diş hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, 20’lik dişin çekilmesinden sonra neler yapılması gerektiğini de şöyle anlattı:
- Yara yeri kesinlikle kurcalanmamalı, yoksa ağrı, enfeksiyon veya kanama gelişebilir.
- İlk 24 saat boyunca diş çekilen tarafla çiğneme yapılmamalı.
- İlk 24 saat sigara içilmemeli, Çünkü sigara kanamayı arttırıp iyileşme sürecini uzatır.
- Hastanın tükürmemesi gerekir, yoksa kanama artar ve pıhtı yerinden oynayabilir.
- Kanama kontrol edilmeli. Eğer dikiş atılmamışsa steril gazlı bezle tampon yapılır. Pıhtı oluşumu için tampon yarım saat ağızda tutulmalı. Tampon alındıktan sonra kanama devam ediyorsa yenisi konur.
- Şişkinliğin kontrolü. Operasyon sonrası bölgeye soğuk bir tampon uygulayarak dolaşım yavaşlatılır ve yüzün şişmesinin önüne geçilir. Uygulama şöyle olmalıdır: 20 dakika soğuk tampon, 20 dakika ara, sonra tekrar 20 dakika soğuk tampon şeklindeki periyotlarla devam edilir.
- İlk 24 saatten sonra her 2 saatte bir ılık tuzlu suyla ağzı gargara yapmak gerekir. Karışım, 1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı tuz ilave edilerek hazırlanır.
|