|
Bugün Dünya Alzheimer Günü: Alzheimer Belirtileri Neler, Neden Olur? |
|
|
Dünya Alzheimer Günü, her yıl 21 Eylül'de dünya genelinde Alzheimer hastalığına dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve bu hastalığın etkilerini anlatmak amacıyla ilan edildi.
Alzheimer hastalığı, ilerleyici bir sinir sistemi bozukluğu olup, genellikle yaşlılık döneminde ortaya çıkar. Hastalığın, bellek kaybı, bilişsel işlevlerde azalma ve kişilik değişiklikleri gibi belirtileri bulunuyor. Uzmanlar 30 dakika orta tempolu egzersiz yapan kişilerde Alzheimer hastalığının daha az sıklıkla geliştiğini ya da daha hafif seyrettiğini gösterdiğini belirtiyor.
Dünya Alzheimer Günü, Alzheimer hastalarının yaşadığı zorlukları anlamak, aileleri ve bakıcıları desteklemek, hastalık hakkında bilgi yaymak ve araştırma fonları oluşturmak amacıyla etkinlikler düzenlemek için bir fırsat sunar. Bu gün boyunca, dünya genelinde seminerler, konferanslar, bilinçlendirme etkinlikleri ve bağış toplama kampanyaları gibi etkinlikler gerçekleştirilir. Ayrıca, Alzheimer hastalığının belirtileri, tedavisi ve önlenmesi hakkında bilgi paylaşımı da önemli bir odaktır.
Dünya Alzheimer Günü, toplumların bu hastalıkla mücadelede birlik olmalarını ve daha iyi bir anlayış geliştirmelerini teşvik eder. Alzheimer hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın etkilerini azaltmak için bilimsel araştırmaların desteklenmesi ve erken tanının teşvik edilmesi gibi amaçlar için önemli bir rol oynar.
ALZHEİMER HASTALIĞI NEDENLERİ Alzheimer hastalığının kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, uzmanlar bunun karmaşık bir etkileşim sonucu ortaya çıkan bir dizi genetik, çevresel ve yaşla ilişkili faktörün sonucu olduğunu düşünmektedirler. Bazı potansiyel nedenler şunlar olabilir: Genetik Faktörler: Aile geçmişi Alzheimer riskini artırabilir. Özellikle APOE geni taşıyan bireylerde risk daha yüksek olabilir. Yaş: Yaş ilerledikçe Alzheimer riski artar. 65 yaş üstü kişilerde hastalığın sıklığı artar.Beyin Plakları ve Nörofibriler Düğümler: Alzheimer hastalarının beyinlerinde, beta-amiloid plakları ve nörofibriler düğümler adı verilen anormal protein birikimleri bulunur. Çevresel Faktörler: Zehirli madde maruziyeti veya başka sağlık sorunları, Alzheimer riskini artırabilir.
ALZHEİMER HASTALIĞI BELİRTİLERİ Alzheimer hastalığı genellikle yavaşça başlar ve belirtileri zaman içinde kötüleşir. Başlangıç belirtileri arasında şunlar yer alabilir: Bellek Kaybı: İlk belirtiler genellikle kısa süreli hafıza kaybıdır. Kişi yakın geçmişteki olayları hatırlamakta zorlanır. Zihinsel Kavrama Bozukluğu: Mantıklı düşünme, problem çözme yeteneklerinde düşüş görülebilir. Sözel İfade Sorunları: Kelimeleri bulma veya cümleleri düzgün kurma konusunda zorluk yaşanabilir. Karar Vermekte Zorlanma: Günlük yaşam kararları almak giderek zorlaşabilir. Kişilik Değişiklikleri: İleri aşamalarda, kişilik değişiklikleri, duygusal dalgalanmalar ve davranış bozuklukları görülebilir.
ALZHEİMER TEDAVİSİ Maalesef, şu anda Alzheimer hastalığının tamamen iyileştirici bir tedavisi yoktur. Ancak bazı tedavi seçenekleri semptomları hafifletebilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir:
İlaçlar: Alzheimer hastalarına belirli ilaçlar reçete edilir. Bu ilaçlar semptomları kontrol etmeye yardımcı olabilir. Bilişsel ve Fiziksel Egzersiz: Bilişsel ve fiziksel aktiviteler, beyin sağlığını destekleyebilir. Sağlıklı Beslenme: Sağlıklı bir diyet, beyin sağlığını korumaya yardımcı olabilir. Sosyal Aktiviteler: Sosyal etkileşimler, zihinsel sağlığı destekleyebilir. Destek Grupları ve Psikoterapi: Alzheimer hastaları ve aile üyeleri için destek grupları ve psikoterapi faydalı olabilir.
DÜZENLİ EGZERSİZ ALZHEİMER’E KARŞI KORUYUCU OLABİLİYOR Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Nöroloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vildan Altunayoğlu Çakmak, bazı çalışmaların düzenli olarak 30 dakika orta tempolu egzersiz yapan kişilerde Alzheimer hastalığının daha az sıklıkla geliştiğini ya da daha hafif seyrettiğini gösterdiğini söyledi.Doç. Dr. Çakmak, Alzheimer hastalığının, ilerleyen yaşla görülen bunamanın en sık nedeni olduğunu ifade etti.
Hastalık sebebiyle beyindeki sinirlerin hasarlanıp öldüğünü ve beynin küçüldüğünü belirten Çakmak, “Yakın zaman içinde yaşanılan olaylar ve öğrenilen bilgilerin hafızaya kaydedilememesi en temel bozukluk olarak karşımıza çıkıyor. Bu hastalık unutkanlık ile başlar ve unutkanlık hep ön plandaki şikayet olur.” dedi.
Çakmak, Alzheimer’ın sadece unutkanlıktan ibaret olmadığına işaret ederek, “Sıklıkla dil bozukluğu da görüyoruz. Konuşurken nerede kaldığını bilememe, söylenecek kelimeyi bulamama ve anlatılan bir şeyi başkasına aktarmada güçlük en sık gördüğümüz dil bozuklukları. Hastalık ilerledikçe hastalar konuşmaya daha az katılırlar ve genelde kendilerini ifade edemezler.” diye konuştu.
Hastalığın ilerlemiş dönemlerinde hastanın, yüzleri, mekanları, hatta kendi evini tanımayabildiğini aktaran Çakmak, işitmeye engel bir hastalık olmamakla birlikte işitme azlığının Alzheimer için risk oluşturabildiğini, semptomların kötüleşmesine neden olabildiğini anlattı.
“HASTALARIMIZIN SEVİNÇ VE HÜZÜN GİBİ DUYGULANIMLARI AZALABİLİYOR” Çakmak, hastaların çoğunda psikolojik sorunların sık olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Depresyon sık görülmekte. Böyle durumlarda hastalarımızın sevinç ve hüzün gibi duygulanımları azalabiliyor, yaşananlar karşısında etkisizleşebiliyorlar. Bir işe başlamada isteksizlik, çabuk vazgeçme olabiliyor. Kimi hastamız depresyon bulgularının yanı sıra ya da tek başına endişe, panik halinden yakınabilir. Hastalıkları ile ilgili ya da hastalıktan bağımsız gelecek için kaygıları artabilir. İlerleyen hastalık sürecinde bir kısım hastamızda aşırı öfkelenme, bağırma, hatta şiddete başvurma, küfürlü konuşma gibi aslında gerçek kişilik özelliklerinden farklı davranışlar da görebiliriz.”
Alzheimer hastalarında uyku bozukluklarını da artan sıklıkta gözlemlediklerine dikkati çeken Çakmak, motor becerilerinde bozulmanın da orta ve ileri evre hastalarda görülebilen diğer fonksiyon bozukluğu olduğunu söyledi.
“GELECEK İÇİN UMUT VADEDEN SÜRECE GİRMİŞ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM” Çakmak, Alzheimer’ın ilerleyen bir hastalık olduğunun altını çizerek, “İlerleme süreci mevcut ek hastalıklarının varlığı, hastalık öncesi zihinsel ve fonksiyonel durumun iyiliği, araya giren sağlık sorunlarının olup olmamasına bağlı kişisel farklılık göstermektedir. Birçok hasta için tanıdan sonra 8-10 yıl içinde günlük yaşamda başkalarına bağımlı hale gelme durumu oluşur.” ifadesini kullandı.
Yeni ilaçların umut vadettiğini vurgulayan Çakmak, şunları kaydetti:
“Tanımlanmış olduğu yüz yılı aşkın süre içinde Alzheimer hastalığı için tedavi seçenekleri sadece şikayetleri hafifletmeye yönelikti. Hastalığın gelişmesini ya da ilerlemesini engelleyen bir tedavi yokken 2 yıl önce Alzheimer hastalığına neden olduğu bilinen amiloid maddesini beyinden temizleyen birkaç ilaç keşfedildi. Devam eden çalışmalarda bu ilaçların hastalığın seyrini değiştirebileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar halen bütün sağlık otoriteleri tarafından onay almamış olsa da gelecek için umut vadeden sürece girmiş olduğumuzu düşünüyorum.
Çalışmalar, düzenli olarak 30 dakika orta tempolu egzersiz yapan kişilerde Alzheimer hastalığının daha az sıklıkla geliştiğini ya da daha hafif seyrettiğini göstermektedir. Ayrıca iyi, kaliteli uykunun zihinsel aktiviteleri iyileştirdiği de gösterilmiştir. Sağlıklı beslenme, özellikle sebzeden ve tahıldan zengin, zeytinyağı ve balık eti içeren diyet ile beslenmenin de Alzheimer gelişme riskini azalttığı ileri sürülmektedir.”
(Editör: Mert Kandemir) |
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 21 Eylül 2023 Perşembe 10:27 |
|
|
|
|