|
Sürdürülebilirlik, Küresel Ekonomi Ve Finans |
|
|
Bilimi ve sürdürülebilirliği esas almazsak, sadece dolaşımdaki takas aracı olan 'şey' değişecektir. 'Şey' çünkü AI, blokzinciri ve kripto paralar, paraya yönelik fiziksel öğrenimlerimizi değiştiriyor.
Sürdürülebilirlik konusu sıklıkla enerji, atık, endüstri, iklim değişikliği ve benzeri olgularla anılıyor. Bu durum bir yandan kavramın sürekli gündemde kalmasını sağlarken diğer bir taraftan da çok büyük ve kronik sorunların parçası gibi anılmasına ve "çözümsüz bir konu” algısının üzerine yapışmasına neden oluyor. Bununla birlikte bütün bu problem alanlarının ardında beslenmeyi ve de yavrularını beslemeyi bekleyen küresel finans sistemi, sıklıkla göz ardı ediliyor. Göz ardı edilmesi bir yana hali hazır finans sistemi öğrenilmiş çaresizlik durumu yaratılması istenircesine, bir tabu haline getiriliyor.
Bu olumsuz durum ise iki şekilde işliyor. Birincisi “bir bütün olarak mevcut ekonomik ve finansal sistem öyle düzgün ve işlevsel ki” revizyon dahi kabul etmiyor. İkincisiyse “bu sistemin alternatifi olarak büyülü ve her şeyi bir anda çözeceğini iddia eden tamamen kurgu, alternatif sistemler tedavüle sürme” mefhumu olarak karşımıza çıkıyor. Yani fantastik ya da geçmişte denenmiş başarısız bir örnek ortaya atılıp, konunun ciddiyeti dağıtılıyor, korku faktörünün de etkisiyle dikkatler zihni sinir alternatife kaydırılıyor. Aslında yapılan Ad metum ve/ve de argumentum. Yani yekten safsata! Halbuki sürdürülebilirliği destekleyecek ekonomik ve finansal model için ne mevcudu darmadağın etme ne de şapkadan tavşan çıkarmaya gerek var. Aynı doğanın da yaptığı gibi adaptasyon önem kazanıyor.
Öncelikle sorunu esastan tarifi edelim. İnsan özellikle Neolitik Dönemden itibaren bireysel olarak tüketim vb. yollarla kendini var etme veya diğerlerinden ayrıştırma derdinde. Devletler ve insanlık ise daha çok tüketim ve maddi açıdan zenginleşme göstergeleriyle bilimsel, ahlaki ve teknolojik olarak gelişmişlik açısından hep daha ileri gitmek ve yine nihayetinde ayrışmak istiyor. Artan tüketim ve rekabet ise her geçen gün daha çok üretme ve büyüme baskısında altındaki şirketleri, ekonomileri semirtiyor. Rekabette öne geçme ise maliyet kısma, teknolojik gelişmeler ve verimlilikle birlikte oluyor. Sonunda yeni patentler, büyüme ve elbette nur topu gibi iklim krizi ve doğal kaynak yitimi gibi çıktılarımız oluyor.
Küresel ekonomi ve finans sistemi ise bu paradigmayı sürdürmek için fren nedir bilmeyen bir trafik magandası gibi hep daha fazla hız istiyor. Arada bir de resesyon bazen stagfilasyon ve akabinde kriz yaratıyor ki zayıflar silkelensin ve kimin patron olduğu gösterilsin. Ama paradigma değişiyor! Çünkü bu haliyle küresel ekonomi, finans sistemi ve sürdürülebilirliğe Dünya dar geliyor. Zira yer kürenin fiziki olarak sunabileceklerinin bir sınırı olduğu gerçeği de yanı başımızda öylece duruyor. Uzay madenciliğine başladık bile! Geri dönüşüm, yeni teknolojiler, daha az israf ve verim gibi konularla sorun ertelenmeye çalışılıyor ama bu sadece uzatmaları oynadığımız anlamına geliyor.
Geçmişte coğrafi keşifler, kölelik, sömürgecilik, endüstri devrimi ve komünizm-kapitalizm paradigmaları gibi palyatif veya çözülmüş illüzyonu yaratan uygulamalarla sorun, geçici olarak gizlendi. Ama her biri miadını doldurdu ya da doldurmak üzere. Zira keşfedecek bir yer kalmadı. Petrol veya madenler vb. için direk savaşa gerek kalmadı çünkü kabaca ortak pazar ortamında savaşmadan direk yönetebilir ve dahi sahip olabilirsiniz.
“İlla savaş lazım” diyenler için vekalet savaşları tedavüle sürüldü. Sıralarını yavaştan Afrika’ya ve Asya’ya devreden Güneydoğu Asya ve Çin örneğindeki gibi sömürgecilik ve kölelik geçmişte olandan daha yaygın ve “legalize” olmuş şekilde ucuz işçi, doğal kaynak temini ve kirli üretim modeliyle tedavülde.
Diğer taraftan endüstri devrimi patent ve teknoloji savaşları olarak teknoloji titanlarını yaratıyor. Onlar ise büyük kitlelere kârlılık ve güç karşılığında sağ-sol gibi paradigmaların önüne geçen ya da gerekliliklerini sorgulatan tek düze bir yaşam modelini, pasifizm ve apolitizm güzellemelerini servis ediyor.
(Muhabir: Mert Kandemir) |
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 16 Şubat 2024 Cuma 15:30 |
|
|
|
|