Erkeklerde 10-15, kızlarda ise 9-13 yaşları arasında başlayan ergenlik dönemi, çocukluktan gençliğe geçiş sorunlarını beraberinde getirir. Ruh hali ve davranış biçimleri değişen ergenle nasıl iletişim kurmak gerekir?

ERGENLİKTE ÇOCUĞUN DAVRANIŞLARI NASIL DEĞİŞİR?
Ergenlik dönemindeki çocuklar, anne-babasının davranışlarını sorgulamaya başlar. Ergenlikteki önemli bir değişim de sosyal yaşamda yaşanır.

Ergenlikle birlikte genç, ailesi yerine daha çok arkadaşları ile vakit geçirmeyi tercih eder, canını sıkan şeyleri anne babasına değil, arkadaşlarına anlatmaya başlar.

Ergen, anne ve babasıyla sorun yaşadığında da arkadaş grubundan destek alır. Ergen için akranları tarafından beğenilmek ve akran grubu tarafından kabul görmek çok önemlidir.

Ergen bu dönemde, çocukluktakinden farklı olarak kendisi ile benzer ilgi alanları ve değerleri olan kişileri tercih etmeye ve arkadaşları ile daha güçlü duygusal bağlar kurmaya başlar.



BİR ERGENLE NASIL KONUŞULUR?
Ergenlik, anne-baba ile tartışmaların en yüksek seviyeye çıktığı dönemdir. Bu dönemde çoğu anne-baba, ergenin bir isteğini reddederken ona hala çocuk olduğunu söyler.

Ancak sorumluluklarını hatırlatırken, ona artık çocuk olmadığını ifade eder. Bu tutarsız konuşmalar aile ve genç arasındaki ilişkiyi bozar.

Ancak bu çatışmalar normal gelişimin bir parçasıdır. Çocukların kendilerini ve anne-babalarını hiç sorgulamamaları ve hiç çatışmamaları da bir problemin göstergesi olabilir.

Bu sebeple anne babalar çocuklarının kendilerine karşı olumsuz tepkilerinin, içinde bulundukları dönemden kaynaklanabileceğini göz önünde bulundurmalıdır.

ÇOCUĞUNUZLA ARKADAŞ OLMAYA ÇALIŞMAYIN
Bazı ebeveynler, ilişkiyi çatışmadan kurtarmak için çocuklarıyla arkadaş olmayı seçer. Ancak arkadaş ve anne rolleri aynı anda yapılmaya kalkışıldığında birbirlerini törpüler.

Çocuğunuzun yakın arkadaşı olmak, annesi olmanın çok kıymetli yanlarını göstermenize engel olabilir. Arkadaşlık bir akran ilişkisidir ve eşit olmayı getirir.

Oysa anne olmak bazı sınırlar koymak, otorite kurmak demektir. İzin istenen, izin veren, bazen da hayır diyen kişi olmak demektir. Bu da arkadaşlıkla çelişen bir durumdur.

Aslında ona sevginizi dolu dolu göstermek, her zaman arkasında olduğunuzu hissettirmek, beğendiğiniz yanlarını es geçmeden, doğru yerde eleştirmek ve iyi bir dinleyici olmak çok daha fazla işe yarar.



AYNI DİLDE İLETİŞİM KURMAYA ÇALIŞIN
Ergenlerin en sevmediği şeylerden biri eleştirilmektir. Onları eleştirmek ve sürekli yapması gerekenleri söylemek yerine, onu dinleyin. Ne dediğine ve ne demek istediğine odaklanın.

Uzun cümlelerden kaçının ve bütün ilginizin konuşurken onda olduğuna dikkat edin. Çocuğunuzla aynı dilde iletişim kurmaya çalışın.

Eğer kendi aralarında kullandıkları jargonlar varsa siz de bunları benimseyin ve o tarzda konuşun. Anlaşıldığını ve onun tarafında olduğunuzu hissetmiş olur.

Çocuğunuzun ilgisini çekebilecek aktiviteleri keşfedin ve ona bunları birlikte yapmayı teklif edin. Örneğin; tuttuğu takımın maçlarına veya sevdiği müzik grubunun konserine gidin.



ARKADAŞLARINI ELEŞTİRMEYİN!
Ergenin arkadaş ortamını tanıma konusunda baskı yapılmaması, uzaktan gözlemleyerek ve ona hissettirmeden doğru yanlış kavramlarının ifade edilmesi gerekir.

Tabii bunu yaparken dönemin şartlarını da göz önünde bulundurmalı, olası bir jenerasyon çatışmasına yol açılmamalıdır.

Sizin onaylamadığınız insanlarla arkadaşlık yapıyor olabilir ama ergenler için sosyal çevre ilk sıradadır.

Sizin onun çevresindeki kişileri eleştirmeniz hiçbir şey değiştirmez, aksine onlara daha çok yakınlaşmasını sağlar ve size onlarla ilgili bir şey anlatmamaya başlar.

Sadece dinleyin! O zaman daha fazla bilgiye sahip olur, çocuğunuzu koruyabilirsiniz.

(Muhabir : Murat Şimşek)