Unakıtan, Kanal 24'te yayınlanan ''Ankara Masası'' programında soruları yanıtladı.
Maliye Bakanı Unakıtan, ''Piyasalarda genel bir durgunluk var mı?'' sorusu üzerine, zaman zaman Türkiye'de durgunluk yaşandığını, örneğin seçimler öncesinde de böyle bir dönemin olduğunu söyledi.
Son zamanlarda Merkez Bankası'nın enflasyonist baskıdan kurtulmak için sıkı para politikası izlediğini, bunun da piyasalarda nakit sıkıntısı yarattığını anlatan Unakıtan, bunların Türkiye'de zaman zaman yaşanıp geçen hususlar olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin yapısal reformlarla küresel ekonominin parçası haline geldiğini belirten Unakıtan, Türkiye'nin kendi içinde olan gelişmelerden ziyade daha çok dışarıdaki gelişmelerden etkinlendiğini kaydetti.
Unakıtan, artık dünyada daha çok artık gelişmiş ekonomilerde sıkıntı yaşandığına dikkati çekerek, bunun da bütün dünyayı etkilediğini, herkesin ABD'de tutsat (mortgage) kredileri sonrasında neler olacağını izlediğini belirtti.
Unakıtan, şunları kaydetti:
''Bizim durumumuz şu. Dışarıdan gelen bir şoka karşı bizim hazırlıklı olmamız lazım. Biz 5-6 seneden beri sürekli yapısal reformlarla Türk ekonomisini kuvvetli bir hale getirdik. Merkez Bankası bağımsız, eskisi gibi yüzde 70 enflasyon olan bir ülke olsaydık, bizim durumumuz şu an fevkalade kötüydü. Yapısal reformlar kafi mi, hayır devam edecek. Dışarıdan gelenden kendini korumak için içeriden kaleyi kuvvetlendireceksin. Ayakları üzerinde duran sağlam bir ekonomi. Bunun için mali disipline daha çok sarılacağız. Bütçe açıklarını Maastricht Kriterlerine uygun hale getirmişiz, yüzde 3'ün altındayız. Türk ekonomisi buna alıştı. Borç yapımız fevkalade kırılgandı, Bize düşen borç stoğunu daha da azaltmak, hiçbir zaman bütçe açığı vermemek, enflasyonu düşürmeye devam etmek ve ülkemizi istikrarlı bir halde tutmak. Bunun ilacı bu.''
Türkiye'yi endişeye sokabilecek tek konunun cari açık olabileceğini ifade eden Unakıtan, ancak şu anda cari açığın bir risk unsuru olmadığını ama cari açığı azaltmanın hedefleri olduğunu söyledi.
Unakıtan, bunu yaparken, Türkiye'nin kendine ''has'' olan büyümesinden taviz vermemesi gerektiğini belirterek, ekonominin, artan nüfusu beslemek ve Türkiye'nin önündeki devletlere yetişmek için sürekli büyümesi gerektiğini kaydetti.
''BİZİM IMF'DEN PARA ALMAYA İHTİYACIMIZ YOK''
Unakıtan, ''Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı var mı?'' şeklindeki soruyu da ''bu konularda akılla davranmak gerektiğini söyleyerek'' yanıtladı.
Eskiden IMF'ye kaynak bulmak için gidildiğini, şimdi ise durumun değiştiğini anlatan Unakıtan, ''Çok şükür bizim şimdi IMF'den para almaya ihtiyacımız yok. İlk Maliye Bakanı olduğumda karşımda bir IMF vardı evlere şenlik, Allah kimseye göstermesin. Suratları mahkeme duvarı gibiydi. Ama şimdi rahatız Beşiktaş maçından, Roma maçından, her şeyden konuşuyoruz'' dedi.
Unakıtan, IMF ile ilişkilerin ileride nasıl şekilleneceğinin Mayıs ayından sonra oturulup konuşulacağını, hükümette bunların tartışılacağını sonra karar verileceğini söyledi.
Bugün gelinen noktada enflasyonun tek haneye düştüğünü, borç konusunda kırılganlığın azaldığını, faizlerin düştüğünü, ülkenin güzel bir duruma geldiğini ifade eden Unakıtan, ''Bu kazanımlardan sonra bile bazı adamlar karamsarlığı kendilerine meslek edinmiş. Önemli olan eskiden neydik şimdi nerelere geldik onu görmek'' diye konuştu.
''ORTA TABAKANIN PAYI ARTTI''
''Ekonomideki makro düzeydeki düzelmelerin ne zaman sokağa yansıyacağı'' şeklindeki soruya da Unakıtan, Dünya Bankası'nın yaptığı çalışmalarda, ekonomik olarak 5 katmana bölünmüş toplumda, en tepedeki yüzde 20'nin Gayri Safi Milli Hasıla'dan almış olduğu payın düştüğünü, en düşük katmandakinin payının arttığını, ancak en fazla orta tabakanın milli hasıladan aldığı payın yükseldiğini belirtti.
2008 yılında yeni vergiler olup olmadığı yönündeki bir soruya da Unakıtan, ''Ne varsa burada, bu kadar'' dedi.
Unakıtan, maktu vergilerin her sene belli bir oranda arttırıldığını, bunun her sene yapılan rutin bir işlem olduğunu söyledi.
Elektrik zammına ilişkin bir soru üzerine de Unakıtan, Türkiye'nin petrolü, doğal gazı, kömürü dışarıdan aldığını, petrolün 100 dolara dayandığını belirterek, bu zam yapılmazsa bir müddet sonra bunun yansımalarının bütçe açıklarında görüleceğini söyledi.
Unakıtan, bir başka soru üzerine de Konut Edindirme Yardımına ilişkin geri ödemelerin 2008 yılında yapılacağını belirtti.
''İSTANBUL'DA HAVA DAHA GÜZEL''
Unakıtan, program sunucularının, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması tartışmalarına ilişkin bir soru yöneltilmesi üzerine, şunları söyledi:
''Tahmin ediyorum siz bugün Ankara'dan geldiniz. Ankara'da havalar nasıldı? Sis var, uçaklar kalkmıyor, soğuk, herkes titriyor. İstanbul'da hava nasıl? Ben gömlekle... İstanbul'da hava daha güzel... Merkez Bankası başkanını da İstanbul'a bir getirsinler orası mı burası mı bir baksın.
Şimdi konuyu devamlı magazinsel tarafından alıyoruz. Asıl olan Merkez Bankası'nın bağımsızlığıdır, nerede olursa olsun. Türkiye bugüne kadar ne çektiyse Merkez Bankası'nın bağımsız olmamasından çekti. Bizim dönemimizde Merkez Bankası hakiki bağımsızlığını kazandı. Şimdi banka kendi kararını kendi veriyor, siyasilerin hoşuna gider gitmez ama olması gereken bu. Bana göre misyonları enflasyonu düşürmektir, biz de onları destekliyoruz.
Onun dışında acaba Ankara'da mı olur, İstanbul'da mı olur. İki yerde de olur. Meclis karar verirse İstanbul'da olacak.''
Özel bankaların tamamının İstanbul'a geldiğini, bu bankaların burada bir
şey görerek geldiğini anlatan Unakıtan, bu sebebe bakıldığında her şeyin ortaya çıktığını kaydetti.
|