''Merrill Lynch 2008 Year Ahead-Küresel Ekonomi'' raporunu bir basın toplantısıyla açıklayan Dugan, global ekonominin 2008'de çalkantılı bir dönemle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, merkez bankalarının faizleri düşürmeye hazır olduklarını söyledi.
Dugan, hisse senetlerinin ikinci çeyrekte stabilize olabileceğini, hisse senedi almak isteyen müşterilerine Japonya'yı tercih etmelerini söylediklerini ifade ederek, emtia pazarlarında seçici olunması gerektiğini, bu konuda müşterilerine tarımsal ürünleri satın almalarını tavsiye ettiklerini söyledi.
Dugan, dünyanın büyük bir kısmının 2008'de hala büyümeye devam edeceğini ve ABD ekonomisinde duraklama yaşanırken, Asya ekonomilerindeki büyüme tahminlerinin düşme eğiliminde olduğunu belirtti.
Dugan, ABD'de konut sektöründe çok fazla borç bulunduğunu ve genel olarak ekonomide bir durgunluk yaşandığını hatırlatarak, Amerika'daki tutsat krizinde henüz en kötü noktaya gelinmediğini söyledi.
Dünyanın başka ülkelerinde, örneğin Almanya, Belçika'da hala güçlü bir arka plan bulunduğunu vurgulayan Dugan, Merill Lynch'e göre bu yılın ilk çeyreğinde Avrupa'da enflasyonun yükselmeye devam edeceğini belirtti.
Dugan, Avrupa'nın bu yıl yüzde 2'lik bir büyüme göstereceğini öngördüklerini aktararak, Japonya'nın iş gücü piyasasının gücünü koruduğunu ve Çin'in büyümesinde yavaşlama olacağını, Çin şirketlerinin karlıklıkta hayal kırıklığı yaratabileceğini kaydetti.
-''İLAÇ ŞİRKETLERİ OLUMLU BİR GELECEĞE SAHİP OLACAK''-
2007'nin en kötü performanslı varlıklarının ABD konut inşaatı hisse senetleri olduğunu aktaran Dugan, Avrupa ilaç şirketlerinin değerlerinde düşüş görüldüğünü ve ilaç şirketlerinin olumlu bir geleceğe sahip olacağını, ilaç şirketlerini iyi bir performansın beklediğini anlattı.
Müşterilerine madenlerden uzaklaşarak enerji ve tarım alanlarına yönelmelerini söylediklerini ifade eden Dugan, petrolde talep artışının Çin ve Hindistan'dan geldiğini ve 2008'de ortalama petrol fiyatı hedefinin 80-85 dolar olduğunu bildirdi.
Bio yakıtların enerjide kullanımının artmasına paralel olarak tarım ve bio yakıta olan ilginin artmasının tüketici eğilimlerine de yansıyacağına işaret eden Dugan, tarım ürünlerinde yüzde 10-15 oranlarında gelir artışı olacağını dile getirdi.
-''ABD, DÜNYANIN GERİ KALAN KISMINA GÖRE EKONOMİK İNİŞTE''
Dugan, doların düşüşünü tamamladığını düşündüklerini ve İngiliz sterlininin zayıflayacağını tahmin ettiklerini kaydederek, Rusya rublesinin "olumlu" olacağını, TL'nin de faizlerin düşmesi ve yapılan reformların etkisiyle güçlü para olmaya devam edeceğini söyledi.
Dugan, Merill Lynch'in global ekonomide 2008'de çalkantılı bir dönemde karşı karşıya kalınacağını, makro açıdan zor bir sene ve yavaş büyüme beklediğini ifade etti.
Soruları da yanıtlayan Dugan, ABD'deki dalgalanmanın Avrupa'ya nasıl yansıyacağına ilişkin bir soru üzerine, ''ABD'nin inandığı kadar güçlü olmadığını'', Avrupa için en önemli pazarların artık Çin ve diğer Asya ülkeleri olduğunu kaydetti.
Dugan, Türkiye'yi gelişmekte olan piyasalardan ayrı tuttuğunu, Türkiye'nin dinamizminin farklı olduğunu ve genelde enflasyonu iyi kontrol ettiğini düşündüğünü dile getirerek, ''Müşteriler gelişmekte olan pazarlara yatırım yapıyorlar. Türkiye'de makul fiyatlar olduğu sürece her zaman uluslararası yatırımcılardan para gelecektir'' diye konuştu.
Orta Doğu parasının ABD parası ile paralel gittiğini, ABD'nin faiz düşürdüğünü ve enflasyonun yükseldiğini ve bunun gelecekte devam edemeyeceğini vurgulayan Gary Dugan, gelecek yıllarda Orta Doğu parasının dolardan ayrılacağını düşündüğünü, yavaş büyüme ile yerel merkez bankalarının yavaş talebe uyum sağlayacaklarını ifade etti.
Dugan, geçtiğimiz haftalarda borsalarda yaşanan düşüşün makul bir değer olduğu görüşünü aktararak, yerel pazarda Türk hisse senedi almayı uzun süreli olarak tavsiye ettiğini söyledi.
ABD ekonomisinin durgunluğa girip girmediğinin tartışılabileceğini belirten Dugan, bu haftaki istihdam rakamlarıyla sinyalin netleşeceğini anlattı.
Dugan, ABD'nin dünyanın geri kalan kısmına göre ekonomik bir inişte olduğu, ABD'nin durumunun İngiltere'nin 150 yıl önceki durumuna benzediği görüşünü aktararak, bunun Avrupa'nın dikkatini doğuya çekmesine neden olduğunu, Avrupa'nın dış politikası ve ekonomi politikasının daha fazla Uzak Doğu'ya yöneleceğini ve doların öneminin azalacağını söyledi. |