Dünya Bankasından yapılan yazılı açıklamaya göre, bu strateji çerçevesinde, 4 yıllık dönem için Türk hükümeti tarafından yürütülen programların ya da Türk hükümetinin üstlendiği garantilere yönelik olarak azami 6,2 milyar dolara kadar finansman sağlanması öngörülüyor.
Strateji buna ek olarak, Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) tarafından sağlanan özel sektör yatırımlarına yönelik kredi ve Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA) tarafından ticari olmayan risklere karşı verilen garantilerin finansmanını da içeriyor.
Dünya Bankasının ortaklık stratejisi temellerini, bizzat Türkiye'nin geliştirdiği kendi kalkınma gündemi olan 9. Kalkınma Planından aldığı belirtilirken, stratejinin hedefinin, tüm Türk vatandaşlarının yaşam standartlarını ve tanınan fırsatları arttırarak, Türkiye'nin, zamanla, diğer Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin gelir ve kalkınma düzeylerine erişmelerine katkıda bulunmak olduğu kaydedildi.
TÜRKİYE DİREKTÖRÜ ZACHAU...
Dünya Bankasının Türkiye Ülke Direktörü Ulrich Zachau, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Türkiye son altı yıllık süre içinde ekonomik kalkınma başarısı yakalama fırsatı bulmuş ve dünyadaki en gelişmiş ekonomi ve toplumlardan biri halini almıştır. Yeni Ortaklık Stratejisi, bu fırsatın gerçeğe dönüştürülmesinde Dünya Bankasının, Türkiye'nin ortağı olmasını amaçlamaktadır” dedi.
Zachau devamında, “Türkiye, adil ve hızlı bir ekonomik kalkınmayı sürekli kılmayı hedeflemektedir ve Dünya Bankası Grubu da mevcut en iyi teknik uzmanlık, uluslararası tecrübe ve uygun finansman olanaklarını Türkiye'nin bu hedefine ulaşması için seferber etmeye çalışacaktır” şeklinde konuştu.
ÜLKE ORTAKLIK STRATEJİSİ...
Dünya Bankası destek programı Türkiye'nin önceliklerine göre şekillendirilecek ve bu ortaklık, Türkiye'nin güçlü makroekonomik çerçevesi üzerine inşa edilecek ve şu üç alana odaklanacak:
“İlk olarak, Rekabetin ve İstihdam Olanaklarının Artırılması. Olumlu bir iş ortamı ve küçük ve orta ölçekli işletmeler dahil özel sektöre yönelik daha geniş kredi erişim olanakları, Türk ihracatçılarının rekabet gücünün artırılması, güvenilir ve verimli enerji arzına ve altyapının güçlendirilmesine yönelik önlemler ve kadınlar-erkekler ve gençler dahil yeni ve daha iyi işleri kapsayacak.
Uluslararası Finans Kuruluşunun (IFC) Güney Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Direktörü Şahbaz Mavaddat ise yaptığı açıklamada, “bölgesinde önemli bir ekonomik güç olarak, Türkiye'nin rolü artmaktadır. Uluslararası Finans Kuruluşu, bölgedeki daha az gelişmiş ülkelere gerçekleştirecekleri yatırımlarda Türk şirketlerine finansman sağlayacaktır”dedi.
İkinci olarak, Adil İnsani ve Sosyal Kalkınmanın sağlanması. Sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası reformunun tamamlanmasını, Türkiye'nin sağlık sisteminde devam eden dönüşümünü, özel sektör işverenlerinin ihtiyaç duyduğu becerilerin öğrencilere, işçilere ve çalışanlara kazandırılmasına öncelik verilerek, eğitimin yaygınlaştırılması ve eğitim kalitesinin artırılmasını ve Türkiye'de toplumun dezavantajlı ve zayıf kesimlerinin desteklenmesine yönelik sosyal katılım ve refah politikalarını kapsayacak.
Üçüncü olarak ise kaliteli Kamu Hizmetlerinin Verimli Sunumunu, Türkiye'nin kamu harcamaları ve finansmanı alanındaki modernizasyonunun devamını, yargı hizmetlerinin güçlendirilmesini, yerel yönetim altyapı ve sulama sistemlerine yatırımı, iyileştirilmiş kadastro sistemini ve etkin bir afet hazırlık ve yönetim sistemini kapsayacak.
ÖNCEKİ PROGRAMLARIN SAĞLADIĞI FAYDALAR...
Dünya Bankası Grubu tarafından ülke stratejisi kapsamında, 2003-2007 yılları arasında Türkiye'de destek verilmiş proje ve programların halihazırda olumlu sonuçlar verdiği kaydedildi.
Örneğin, Türkiye, kız çocuklarının okula kayıt oranında önemli artış sağlanması dahil, temel eğitimin iyileştirilmesi alanında başarılı olduğu ifade edildi.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Öyle ki, Dünya Bankası, Türkiye'nin temel eğitim programını destekleme fırsatını elde etmekten gurur duymaktadır. Dünya Bankası Grubunun finansmanına katkıda bulunduğu Türkiye'nin diğer proje ve programları arasında, okul ve hastanelerin büyük depremlere karşı yapısal dayanıklılıklarının artırılması, inovasyonun, teknoloji adaptasyonunun ve ihraç pazarlarına açılımın desteklenmesi amacıyla Türkiye'de özel sektör firmalarına yatırım yapılması ve kredi sağlanması, çocuklarını okula göndermeye izin vermeleri için yoksul ailelere yardımda bulunulması, tarımsal uygulamaların ve politikaların modernleştirilmesi ve ozon tabakasına zarar veren maddelerin üretimine son verilmesi sayılabilir.
Yeni Ülke Ortaklık Stratejisi, Türk makamlarıyla yakın işbirliği ve özel sektör, sivil toplum ve diğer paydaşlarla istişare içerisinde hazırlanmıştır. Dünya Bankası Grubu tüm Türkiye'deki paydaş kesimleri söz konusu yeni stratejinin uygulanması konusunda, görüş ve önerilerini bildirmeye davet eder ve bu kesimlerden gelecek fikir ve önerileri bekler.” |