Genel Müdür Ulaş, Diyarbakır Ticaret Borsasında düzenlenen ''Sosyal Güvenlik Reformu ve Prim Borçlarının Yapılandırılması'' toplantısında yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik reformunun Türkiye'de yıllardır ihtiyaç duyulan ve özellikle 1990'lı yıllardan beri gündemi meşgul eden bir konu olduğunu anımsattı.
Sosyal güvenlik reformunun, alacakların ve kurum açıklarının giderek artmasından kaynaklanan bir sorun olmasının yanı sıra sosyal güvenlik hizmetlerinin daha etkin ve verimli hale getirilmesi anlamında ihtiyaç haline geldiğini belirten Ulaş, bu nedenle 1990'lı yıllardan itibaren reformun yapılmasının her platformda dile getirildiğini bildirdi.
Ulaş, Türkiye'de SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamında 15 milyon aktif sigortalı bulunduğunu, aktif olarak çalışanlar, emekliler ve bunların bakmakla yükümlü olduğu yakınları dahil edildiğinde 60 milyon kişinin sosyal güvenlik kapsamında bulunduğunu belirterek, yeşil kartı olanlar da dahil edildiğinde sağlık hizmetleri kapsamındaki nüfusun normal nüfusun yüzde 90'ını geçtiğini ifade etti.
Sosyal güvenlik sisteminin mali yapısı itibarıyla 2007 yılında 44 katrilyon lira prim geliri bulunduğunu belirten Ulaş, 52 katrilyon lira tutarında da emekli aylığı ödemesi bulunduğunu kaydetti.
Ulaş, toplam gelirin 56 katrilyon lira, giderin ise 81 katrilyon lira olduğunu belirterek, ''Hazineden Sosyal Güvenlik Kurumuna transfer edilen tutar 33 katrilyon liradır. Gerçek anlamda sosyal güvenlik açığını ifade eden tutar ise kurumun üstlendiği görevler arasında yer alan gelir gider farkı olan 25 katrilyon liradır'' dedi.
Sosyal güvenlik reformunu gerekli kılan unsurların birinin de nüfus faktörü olduğuna değinen Ulaş, Türkiye'nin genç nüfusa sahip olduğunu ancak 2005-2026, 2050-2075 yılları öngörüleri doğrultusunda yaş aralıkları dikkate alındığında nüfusun giderek yaşlandığının görüldüğünü belirtti.
Genel bütçeden sosyal güvenlik kurumlarına aktarılan tutarların Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) içindeki tutarının 1994-2007 yıllarında SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı açıklarının hazine borçlanma faizleri ile güncellenmiş değerinin 2007 yılı sonu itibarıyla 853 katrilyon lira olduğunu ifade eden Ulaş, şöyle konuştu:
''Sosyal güvenlik reformunun ihtiyaç haline geldiği ve özellikle yapılması gerektiği sürekli ifade edildiği dönemde, genel bütçeden sosyal güvenlik kurumlarına açıkları dolayısıyla aktarılan tutarın iç borçlanma faiz oranları üzerinden tutarı 2007 yılı sonu itibarıyla 853 katrilyon liradır. Bu rakamın önemi 2007 yılı GSMH'nin 646 katrilyon lira olduğunu söylendiğinde daha iyi anlaşılmaktadır. Söz konusu yıllar arasında yatırımlara ayrılacak tutardan bir yıllık ülkemiz üretiminin GSMH'nin daha üzerindeki bir tutar sosyal güvenlik kurumları açıklarına aktarılmıştır.''
-''EN YÜKSEK EMEKLİ AYLIK BAĞLAMA ORANI TÜRKİYE'DE''-
Her hizmet yılı için hak edilen emekli aylığı bağlama oranı değişik nüfusa sahip ve farklı gelişmişlik düzeyindeki ülkelerle kıyaslandığında en yüksek emekli aylık bağlama oranının Türkiye'de olduğunu belirten Ulaş, gelişmiş ülkelerin bile aylık bağlama oranının Türkiye'den düşük seviyelerde kaldığını söyledi.
Sosyal güvenlik sisteminin diğer bir sorununun da emeklilikte geçen sürenin çalışma süresinden daha uzun olması olduğunu ifade eden Ulaş, erken yaştaki emekliliklerden kaynaklanan bu durumun sosyal güvenlik sistemiyle bağdaşmadığını bildirdi.
İspanya, İtalya ve Hollanda'da emekli aylığı bağlanma yaşının 65 olduğunu ifade eden Ulaş, Türkiye'de emekli aylığı bağlanma yaşının kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak belirlendiğini belirtti.
Ulaş, sosyal güvenlik reformunun 4 ana bileşenden oluştuğunu,ilk 3 bileşenin gerçekleştirildiğini belirterek, sosyal sigortalar genel sağlık sigortasının bütün unsurlarıyla Ekim ayında yürürlüğe gireceğini, primsiz ödemeyle ilgili düzenleme üzerinde de çalışıldığını bildirdi.
-''PRİM GÜN SAYISI 30'A İNDİRİLDİ''
Ulaş, genel sağlık sigortası ile sağlık hizmetlerinden yararlananlara ek olarak isteğe bağlı sigortalı olanlar, 18 yaşından küçükler, vatansız ve sığınmacı tabir edilen kişiler ile Türkiye'de yaşayan ve kendi ülkesinden sigortalı olmayan yabancı ülke vatandaşlarının da genel sağlık sigortası kapsamına alındığını söyledi.
Ulaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''18 yaşından küçük çocuklar, anne ve babaları tescil edilmese de prim ödemeseler veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmeseler de genel sağlık sigortası kapsamında sayılıp sağlık yardımından yararlanabilecek. Çocuklar için son derece önemli bir düzenleme. Bu yasa ile sağlık sigortasından yararlanma prim gün sayısı 30'a indirildi. 18 yaşını doldurmamış çocuklar, bakıma muhtaç kişiler, acil hal durumları, iş kazası, meslek hastalığı ve bulaşıcı hastalıklar söz konusu olduğunda da 30 gün prim ödenmesi şartı ve borcun olup olmadığı şartı aranmayacak. Sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda tüm vatandaşlar eşit haklara sahip olacak.''
|