Çanakkale Savaşı sırasında Almanların hediye ettiği renkli Haçlı kağıda mektup yazarak yakınlarına gönderen komutanın bu mektubu 94 yıl sonra gün yüzüne çıktı.
KARDEŞİNE VE YEĞENİNE MEKTUP YAZMIŞ
Çanakkaleli Yerel Tarih Araştırmacısı Ahmet Uslu, 94 yıl sonra ortaya çıkan mektupta yer alan yazıları Türkçe'ye çevirdiklerini belirterek, "Çanakkale Seddülbahir Gezici Müzesi ile Anadolu'nun çeşitli yerlerini gezerken bir gazi yakını vasıtasıyla Çanakkale savaşı sırasında cephede yazılan bir mektubunun olduğunu öğrendik. Uzun araştırmalar sonunda bu mektuba ulaştık. İsmail isimli bir komutanın Affan isimli yeğeni ile Vasıf isimli kardeşine 3-4 Ağustos 1915 günü Anafartalar Civarı Kemikliburun önlerinden yazdığı mektup bizleri çok duygulandırdı. Aradan 94 yıl geçmesine rağmen mektubun üzerindeki mürekkebin halen silinmemesi gerçekten çok önemli. Bu mektubu "1915 Seddülbahir Savaş Malzemeleri Galeri'min en güzel yerinde sergileyeceğim" dedi
İsmail isimli komutanın Anafartalar Civarı Kemikliburun önlerinden 3-4 Ağustos 1915 tarihinde Affan isimli yeğeni ile Vasıf isimli kardeşine yazdığı mektubunda şu ifadelere yer veriliyor:
KAĞIDI ALMANLAR HEDİYE ETTİ
"Affancığım;
Sana muharebe hatırası olmak üzere müttefiklerimizden Almanların orduya hediye ettikleri mektup kağıdıyla zarfı Gelibolu Şibhe ceziresinin Anafartalar civarında Kemikliburun önündeki mevziden takdim ediyorum. Düşman buraya da bir ihraç hareketi yaptı. Burada da sahile yapışarak duruyor. Biz de karşısında yine dalaşmaya başladık. Bundan evvel on gün kadar istirahat ettiğimiz Seddüllbahir'den fırkamızla birlikte Gelibolu'da kalmıştık. 24/25 ihracında aldığımız emirle bu yeni muharebeye geldik.
DÜŞMAN SAVAŞMIYOR OYALAMAYA ÇALIŞIYOR
Vaziyetimiz elhamdülillah çok iyi. Bu düşmanın ateş işi muharebe etmek değil. İlerleyemiyor. Oyalayalım diye orada duruyorlar. Yani yaptığı ve yapacağı iş değil. Dostlar alışverişte görsün. Bu mektubum zannediyorum senin makbulüne geçecektir.
Yukarıda bulunan Haç Almanların Ayzerne Kroytes dedikleri demir salib nişanıdır. Bunu büyüdüğün vakit "böyle bir dayım vardı" diye hatıra olarak saklarsın. Seni öyle görürüm. Göreyim seni, çalış ve babanla anneni gark et. Kara yanaklarından, civelek gözlerinden öper ve senin için saadet temenni ederim oğlum"
Abisine yazdığı mektup ise şöyle:
Vasıf; Yeni safha-i harb birdenbire çok telaşlı oldu. Uykusuz kaldık, yorulduk. Epey fire verdik. Fakat elhamdülillah ilk günü vaziyetimiz heyecan duruldu. Düşman duracağı set mevkiine indi.
Burada en ileri piyadelerimiz değil, düşman piyadeleri benim karargahım olan tasarrut mevkiinden ancak 900 ile bin metredir. Melunların kurşunları size şu mektubu yazarken bile vızır vızır işliyor. İnsanın alışamayacağı bir şey yokmuş. O kadar alıştım ki, anlatamam"
|