AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kastaş Genel Müdürü Haydar Atılgan, geliştirdikleri teknolojiyle 1981 yılından bu yana hidrolik ve pnömatik aksamları için sızdırmazlık parçalarını ürettiklerini söyledi.
Çekmeceden koltuğa, uçaktan otomobile kadar çok geniş bir kullanım alanı olan hidrolik-pnömatik sistemlerinde sızdırmazlık parçalarının büyük öneminin bulunduğunu kaydeden Atılgan, genelde makine şirketlerinden oluşan alıcıların, fiyattan önce kalite ve servise önem verdiğini kaydetti.
Atılgan, özgün bir teknolojiye sahip olmaları ve yüksek kalitede üretim yapmaları nedeniyle şu anda Almanya'da kurulu 2 firmanın ardından Avrupa'nın 3. büyük firması haline geldiklerini, Avrupa pazarında hatırı sayılır bir tanınırlığa ulaştıklarını söyledi.
Sektörün ilk iki firmasının Avrupa pazarında yüzde 30'arlık paya sahip olduğunu, kendilerinin ise henüz pazarın yüzde 10'una ulaştıklarını dile getiren Atılgan, şu bilgileri verdi:
“Kriz sonrası rakiplerimiz bazı hatalar yapmaya başladı. Panikleyerek giderlerini indirmek amacıyla pazarlama yatırımlarını kıstılar. Uluslararası fuarlara katılmama kararı aldılar. Türkiye gibi bir ülkede krize alışık bir firma olmamız nedeniyle böyle durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğini daha iyi biliyoruz. Bu aşamada sipariş düşüşünün yarattığı moral bozukluğunun etkisi altına girmeden krizin yarattığı fırsatları değerlendirmeye odaklandık. Bu kapsamda Hamburg'da Avrupa ofisimizi açtık. Bunu gelecekte diğer ülkeler takip edecek. Distribütörleri aradan çıkararak direkt müşterilerle çalışmaya başladık.
Pazarlama kanallarımızda değişikliğe gittik. Bu yıl ilk kez Almanya'daki Hannover Endüstri Fuarı'na katılıyoruz. Krizin yarattığı fırsatları kullanarak Avrupa'daki pazar payımızı kısa sürede yüzde 20'ye çıkarmayı planlıyoruz.”
Çalışmalarının kısa sürede meyvelerini vermeye başladığını bildiren Atılgan, “Kriz nedeniyle yılın ilk 3 ayında yüzde 35 oranında düşen siparişler, Nisan ayında toparlanmaya başladı. Önceki aya göre yüzde 20 artış var. 2006 yılında yaptığımız planlamayla 2011 yılına kadar ilk ikiyle aradaki farkı kapatmayı planlamıştık. Aldığımız sonuçlar 2011 sonrası yapacağımız planlamalarda Avrupa birinciliği hedefini koyabileceğimizi gösteriyor” dedi.
ÇİN VE GÜNEY KORE PAZARLARI
Kalite ve Ar-Ge'nin çok önemli olması nedeniyle Çinli firmaların bu konuda kendilerine rakip olamadığını dile getiren Atılgan, Çinli firmaların iç pazarlarında dahi başarı elde edemediğine dikkati çekti.
2006'da ürün göndermeye başladıkları Çin'in kısa sürede en büyük pazarlar arasına girmeyi başardığını dile getiren Atılgan, Çin ve Güney Kore'deki potansiyeli iyi kullanmak için bu ülkelere yönelik pazarlama faaliyetlerine de ağırlık vereceklerini dile getirdi. 250 kişiden ulaşan kısıtlı bir kadroya sahip olduklarını, dünya üzerinde birçok potansiyel ülke olmasına rağmen kademeli bir büyüme planı çizebildiklerini dile getiren Atılgan, Türkiye pazarında ise yüzde 75'lik pazar payını gelecekte korumayı hedeflediklerini kaydetti.
“İZMİR'DE ÜRETİLEN PARÇAYI FRANSA ÜZERİNDEN ALIYORLARDI”
Atılgan, Kastaş'ın MKE'nin milli tank projesi için hareket halindeyken atış imkanı tanıyan hidrolik sistemlere özel parça tasarladığını, bu tasarımıyla MKE tarafından ödüllendirildiğini kaydederek, ileriki dönemlerde savunma sanayisinden gelecek yeni projelerde yer alabileceklerine işaret etti.
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki fabrikalarda Kastaş parçalarının kullanıldığını, bunun ilginç olayların yaşanmasına da neden olduğunu ifade eden Atılgan, şöyle konuştu:
“Renault fabrikaları için Fransa'ya ürün gönderiyoruz. Bursa'daki Renault fabrikası 3-4 aylık bir bekleyişle bu parçaları alıyordu. Bir gün, gelen paketlerin üzerinde üretim yerinin İzmir olduğunu görünce Bursa fabrikasındaki yetkililer bizi aradı. Fransa yerine artık sadece Bursa'ya veriyoruz, dünyadaki diğer fabrikalara buradan gönderiliyor.” |