|
TÜSİAD RENGİNİ BELLİ ETTİ ! |
|
|
Her fırsatta hükümeti ‘AB yolunda yavaş hareket etmekle’ suçlayan TÜSİAD, askerlere sivil mahkeme yolunun açılmasını düzenleyen ve AB yasaları çerçevesinde yapılan değişiklik nedeniyle hükümeti ‘acelecilikle’ suçlayınca kendi kendiyle çelişti. TÜSİAD’ın çelişsi ile ilgili olarak Prof. Dr. Mithat Baydur ‘ TÜSİAD zümresi devlete yaslanan bir sınıftır ve yine yalpalama yapıyorlar’ derken, Prof. Dr. Mümtazer Türköne ‘TÜSİAD askeri, hükümet ile kendi arasında bir denge unsuru olarak görüyor’ dedi.
HUKUKİ BOYUTU VAR MI?
Prof. Dr. Beril Dedeoğlu (Galatasaray Üniversitesi): TÜSİAD’ın eleştiri noktası yasanın gece çıkması noktasında olabilir. Yoksa AB’ye girme konumundaki bir ülkede askeri yargı alanının daraltılması olmazsa olmaz koşuldur. TÜSİAD’ın burada çelişkiye düşmesi de çok önemli değil, önemli olan TÜSİAD’ın yaptığı eleştirinin boyutu eğer hukuki ise bu hukukiliğin içini doldurmasıdır.
TÜSİAD RENGİNİ BELLİ ETTİ
Prof. Dr. Mithat Baydur (Beykent Üniversitesi): TÜSİAD, Avrupa’dakinin aksine toplumu değiştirici bir öncü ve lokomotif sınıf olarak ön plana çıkmıyor. TÜSİAD zümresi devlete yaslanan bir sınıftır ve yine yalpalama yapıyorlar. TÜSİAD rengini belli etmiştir. Türkiye’nin demokratleşmesinde asıl dinamik, mekezden çevreye kaymıştır; demokratikleşme Anadolu Kaplanları’nın elindedir. TÜSİAD’ın AB yasalarına ilişkin açıklamalarını çelişkili buluyorum.
KAYNAĞINA BAKMAK LAZIM
Prof. Dr. D. Ülke Arıboğan (Bahçeşehir Üniv. Rektörü): TÜSİAD’ın daha önce uyum yasaları gecikiyor diye söylemleri varken askerlerin sivil mahkemede yargılanmasını önünü açan yasaya ilişkin acelecilik eleştisinde hakikaten çelişki var. Çelişkinin de kaynağına inmek lazım. Normal bir siyasal ortamda bu uyum yasası çıkarılmış olsa TÜSİAD da tepki göstermezdi..
ASKERİ DENGE GİBİ GÖRÜYOR
Prof. Dr. Mümtazer Türköne: TÜSİAD daha önce hükümetin AB yasalarına ilişkin olarak daha ağır kanlı hareket ettiğini savunuyordu. TÜSİAD şimdi askeri, AK Parti iktidarının dengelenyen bir güç olarak görüyor. Askeri yargıya ilişkin kısıtlamalar bu araçtan mahrum bıraktığı için TÜSİAD taktik uyguluyor.
Patronlar daha önce ne demişti?
TÜSİAD 36. Genel Kurulu (Ocak 2006- TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı): ‘Yargıya ilişkin meseleler gündemi fazla meşgul ediyor. Bunda yargı sistemimizin çok uzun süredir ihtiyaç duyduğu reformun bir türlü yapılamamış olmasının çok büyük rolü var’ dedi.
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ (Kasım 2007-Bursa): Yapısal reform sürecini hayata geçirmek anlamında sorunlu bir dönem yaşamaktayız. Çünkü yapısal reform sürecimizde dikkate değer bir tempo kaybının ardından, bugün artık bir duraklama süreci içerisindeyiz.
Arzuhan Yalçındağ (True dergisine verdiği röportaj): AB’ye girmek için vakit kaybetmememiz lazım, ne kadar çabuk girersek o kadar çok kazançlı çıkarız.
TÜSİAD, çark etti ! |
Yavaşlamadan yakınan TÜSİAD, asker düzenlemesi için 'acelecilik' suçlaması yaptı |
Aheste yap reformları
Çünkü TÜSİAD, mehtabın uyanmasını istemiyor. Zenginler Kulübü, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemenin “aceleci” bir şekilde kabul edilmesini sakıncalı buldu
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına olanak sağlayan yasa değişikliğiyle ilgili tartışmalara TÜSİAD da katıldı. Daha önce reformların yavaşladığını belirterek sık sık hükümeti eleştiren patronlar kulübü, AB'ye uyum için çıkarılan yasanın aceleye getirildiğini savundu.
Yazılı bir açıklamayla tartışmaya katılan TÜSİAD, askerî-sivil yargı ayrımının, demokratikleşme süreci ve AB uyumu kapsamında ele alınması gereken bir konu olduğunu vurguladı.
Usul yanlıştı, önce tartışılmalıydı
Geçen hafta sonu TBMM'de kabul edilen ve askerleri bazı suçlarda sivil yargıya tabi kılan kanun için takip edilecek en uygun yolun, yargı reformu olduğunu belirten TÜSİAD, yeni değişikliğin en azından askerî yargıyı bir bütün içinde ele alan bir paket içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Değişikliğin yapılış usulünün, düzenlemenin TBMM'de kabul edilmeden önce tartışılması ve dolayısıyla TBMM ihtisas komisyonlarında görüşülmesi olanağını ortadan kaldırdığı ifade edilen açıklamada şöyle dendi:
“Demokratik tartışma sürecinden geçmesi gereken yapısal düzenlemelerin, son örnekte görüldüğü gibi bir usulle gerçekleştirilmesi, temel ekonomik, siyasal ve sosyal sorunların çözümünde TBMM'den beklenen uzlaşının sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
Acele olunca gerilim çıktı
Bu tür aceleci girişimler, Anayasa'nın kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulması gereği yaygın olarak dile getirilmekteyken, yeni gerilim alanlarının doğmasına yol açmaktadır.
2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamı, son dönemlerin en büyük daralmasına işaret ederken, siyasetteki yüksek tansiyon, krizle mücadeleye yönelik ekonomik politikalarına yoğunlaşılmasını engellememelidir.
Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadede istikrarının sağlanması, gerilimden uzak ve sağlıklı bir siyasi atmosferi zorunlu kılmaktadır.”
‘AB İÇİN VAKİT KAYBETMEYELİM' DEMİŞTİ
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: Türkiye'nin 21. yüzyılda küresel rekabet gücü yüksek bir demokrasi olarak yükselmesi için, AB üyeliğinin gerekli kıldığı, bireysel ve kolektif özgürlükler, eğitim, bilgi toplumu, kadın hakları, çevre, etkili kamu yönetimi reformu ve kayıt-dışı ekonomi gibi alanlarda köklü atılımlara gerek duyulmaktadır.
(İngilizce ve Türkçe yayımlanan aylık True dergisine konuşurken):
AB'ye girmek için vakit kaybetmememiz lazım, ne kadar çabuk girersek o kadar çok kazançlı çıkarız. AB sürecinde ülkemizde birçok reform hız kazanıyor.
Bu süreç geciktikçe bu reformlar da gecikebilir.
Örneğin bir ekonomi reformunu yapmayarak yerine göre vergi reformunu gerçekleştiremiyoruz ve girişimcinin önü kapatılıyor, dolayısıyla yabancı sermaye ülkemize daha az giriyor.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 06 Temmuz 2009 Pazartesi 09:44 |
|
|
|
|