İsmail UĞUR'un haberi...
Sol militanların vurdulu kırdılı eylemlerini bile “demokratik tepki” olarak yansıtmaya çalışan kartel medyası ve laikçi zevatın, kutsal emanetlere ev sahipliği yapan Topkapı Sarayı'nda içki içilmesini protesto eden Alperenleri “yaratık” ve “barbar” olarak nitelendirmesi, laikçi azgın azınlığın demokrasiyi yalnızca kendi çıkarları için kullandıkları bir araç olarak gördüklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
KARTELE VE GÜNAY'A SERT TEPKİ BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, piyanist İdil Biret'in Topkapı Sarayı'nda verdiği konser sırasında yaşanan gerginlikle ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a atfen basında yer alan ifadeleri eleştirdi. Topçu, yaptığı yazılı açıklamada, olayın ardından Bakan Günay'a atfen basında yer alan ifadelerin “Kurum olarak BBP ile ilişkilendirilerek basında ajite edecek şekilde manşetlere taşındığını” kaydetti.
Yalçın Topçu, Bakan Günay'a eleştiriler yönelttiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Buradan Ertuğrul Günay'a sesleniyorum: Sayın Bakan, bu ülkenin yetiştirdiği değerlere ayar vermeye çalışmayı bırakın. Her iktidarın bir ömrünün olduğunu, o koltukta bugüne kadar bir sürü politikacının oturduğu ve oturacağını unutmayın. Kendi yetki ve salahiyet alanınızdaki beceriksizliği ve başarısızlığı, sağda solda verdiğiniz ve makamınıza yakışmayan beyanatlarla kapatmaya çalışıyor ve eski tabanınıza şirin gözükmeye çalışıyorsanız nafile. Muhalif düzlemde siyaset yaptığınız dönemlerinizin yüzü suyu hürmetine iki dakika susun Sayın Bakan. Lütfen ulu orta konuşmayın, lüzumu yok. Biz artık sizden hizmet istemiyoruz. Zaten çalışıyor gibi gözüken ama hiçbir taşın altına elini koymayan sizin gibi yöneticilerin Kültür Bakanı olduğu bu ülkede kültüre ait her şey yer ile yeksan olmuştur. Artık toplum vicdanında bir kanaat olarak yaftalanmış şekilde, vitrin malzemesi olarak siyaset yapmaktan gurur duymaya ve egonuzu doyurmaya sözümüz yok. Ama bizleri ağzınıza aldığınızda kullandığınız cümleleri ‘kültür' açısından herhangi bir analize ihtiyaç duymadan, seçerek kullanın.”
TEPKİ KONSERE DEĞİL, İÇKİ İÇİLMESİNE BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, söz konusu eylemin Alperen Ocakları'nın kurumsal bir eylemi olmadığının altını çizerek, “Gençlerin tepkisi oradaki konsere değildir. Kutsal emanetlerin bulunduğu ve 24 saat Kur'an-ı Kerim okunan bir mekanda içki içilmesine tepki gösterilmiştir” dedi. Topçu, “Osmanlı ordusunun sefere çıkarken dualarla uğurlandığı, yanında kutsal emanetlerin bulunduğu, 24 saat Kur'an-ı Kerim okunan bu mekanda içki içiliyor” derken, “Çaykovski ne zamandan beri mindere yayılarak ve şarap içilerek dinlenir oldu. Bu ezber neden bozduruluyor?” diye sordu.
DEMOKRATİK EYLEMİ BARBARLIK OLARAK SUNMAK İKİYÜZLÜLÜKTÜR Topçu, bazı medya gruplarının saray önünde yapılan eylemi barbarlık olarak sunmalarına da tepki göstererek, “Sol örgütlerin yakıp yıkarak gerçekleştirdikleri eylemleri bile demokratik hak olarak görenlerin, bir grup gencimizin son derece insani ve demokratik ölçüler içinde gerçekleştirdikleri eylemi barbarlık olarak nitelemeleri, çirkin bir ikiyüzlülüktür” diye konuştu. Topçu, “Memleketi, milleti bölmeye yönelik eylemler yapan eli kanlı teröristi bile topluma kazandırma çareleri arayanların, milli ve manevi duyarlılığı olan gençlerin demokratik tepkisine adeta bir koro halinde linç girişiminde bulunmaları hangi insafa, hangi adalete sığar” diye sordu.
MANEVİ DEĞERLERE SALDIRANLARA KARŞI SUSULSUN MU? “Milli değerleri sahiplenenlere saldırmak ahlaksızlıktır, alçaklıktır” diyen Topçu, kartel medyasının, “Vakit hedef gösterdi. Alperenler saldırdı” şeklindeki yaklaşımının çok çirkin olduğunu belirterek, “Gazetelerimiz manevi değerlere saldıranlara karşı hiç bir şey yazmasın mı? Bizim gençlerimiz, değerlerine karşı yapılan saldırılara karşı tepkilerini göstermesinler mi? Elbette demokratik ölçüler içinde tepkilerini ortaya koyacaklardır. Şunun altını çizerek söylemek istiyorum; hiçkimse Alpereneleri kışkırtmaya, sindirmeye ve susturmaya kalkmasın. Bizim gençlerimiz en insani ölçüler içinde milletimizin manevi değerlerine saldıranları protesto edeceklerdir” dedi. Kartel medyasının saptırmalarının milli ve manevi duyarlılıkları yok edemeyeceğini de vurgulayan Topçu, “Bir bardak suda fırtına kopartmak isteyenler şunu bilmelidirler ki; bu devlet ve bu millet var oldukça, milli ve manevi değerlere karşı hiç kimse ulu orta saldıramaz. Bu vatanın duyarlı insanları, manevi değerlerine saldırmaya kalkanlara ve bunu alışkanlık haline getirenlere karşı her zaman insani ölçüler içerisinde tepkisini ortaya koyacaktır” şeklinde konuştu.
VAKİT
Papa'ya sıcak Müslüman'a soğuk
Eski CHP'li Ertuğrul Günay'ın yönetimindeki Kültür Bakanlığı'nın tuhaf işlerine bir yenisinin daha eklendiği ortaya çıktı. Pek çok Müslüman Türk büyüğünün doğum ya da vefat yıldönümlerini sınırlı etkinliklerle kutlayan bakanlığın; Papalığın, Birleşmiş Milletler kararı olmaksızın kendi kendine ihdas ettiği “Aziz Paul'u Anma Yılı” kapsamında ise bir yıldır anma etkinlikleri düzenlediği belirlendi.
BİR TELAŞ BİR TELAŞ Kültür Bakanlığı'nın 2009 bütçesinde, “Doğumunun 2000'inci yılı olması dolayısıyla 28 Haziran 2008-29 Haziran 2009 tarihleri arası Vatikan tarafından ‘Aziz Paul Yılı' olarak ilan edilmiş ve başta doğduğu yer Tarsus olmak üzere, pek çok şehrimizde etkinlikler gerçekleştirilmiştir” denildi. Bakanlığın bu açıklamasının yanı sıra, turizm sektöründen pek çok isim de, etkinliklerin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“AZİZ PAUL'UN YOLUNDA” İSİMLİ FİLM ÇEKMİŞLER
Bakanlık, Tarsus başta olmak üzere pek çok şehirde Aziz Paul adına etkinlikler düzenlerken, bir de belgesel çekti. TRT ile işbirliği yapan Kültür Bakanlığı, İçel, Konya, Karaman, Silifke, Mut, Nevşehir ve Yalvaç'ta çekimler gerçekleştirdi. “Aziz Paul'un Yolunda” isimli belgesel projesiyle Hıristiyanlığın Anadolu'daki seyri Aziz Paul çerçevesinde işlendi.
KÜLTÜR MÜDÜRLÜKLERİ SEFERBER OLDU Aziz Paul'la ilgili olarak geçen yıl Haziran ayından bu yılın Haziran sonuna kadar pek çok il Kültür Müdürlüğü de bir dizi etkinlik düzenledi. Bu çerçevede; Konya, İçel, Karaman, Antalya, Denizli, Hatay, Isparta ve Nevşehir kültür müdürlükleri bir yılı aşkın bir süreye yayılan “Aziz Paul yılı çalışmaları” gerçekleştirdiler. Bu kapsamda; yol düzenlemeleri, sergiler, toplantılar, broşür dağıtımı ve benzeri çalışmalar gerçekleştirildi.
YENER DÖNMEZ/VAKİT
|