Prof. Dr. Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigara yasağının ülkenin hayrına alınmış, önemli bir karar olduğunu belirterek, şöyle dedi:
''Sigara kalbin birinci düşmanıdır. Son 30 yıldır sigaraya karşı yürütülen çalışmaların sonucu olarak yasak çıktı. Sayın Bülent Akarcalı'nın sigara ile mücadelede büyük katkıları var. Sigara paketlerinin üzerine sağlığa zararlıdır ibaresinin yazılması ve dev sigara reklamlarının yasaklanmasında önemli çalışmalar yaptı.''
Hükümetin dev kartellere karşı bu kararı almasının çok cesurca bir hareket olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sönmez, şöyle konuştu:
''Karşılarında karteller vardı. Bunları aştılar. Büyük kartellere karşı insan sağlığını birinci derece tehdit eden sigaranın yasaklanması önemlidir.
Restoran sahipleri müşterileri azalacak diye üzülmesinler. Müşterileri artacaktır. Bir süre sonra bu uygulama oturacaktır. Şimdi iş yerlerinin önünde sigara içilebiliyor. Avrupa'da buna da izin verilmiyor. İş yerlerine veya kurumlara belli bir mesafe de ancak sigara içilebiliyor.
Biz kendi hastanemizde bir araştırma yaptık. Hastanemiz sigara içilmeyen bir bölge. İşe yeni başlayan ve sigara içen kişiler 2 yıl içinde ya sigarayı bırakıyorlar, ya da sigarayı eskiye göre çok daha az sayıda içiyorlar. Bu sigara yasağının getirmesi beklenen sonucu ortaya koyması bakımından önemli...''
''MÜŞTEREK TİRYAKİLİK ÖNLENMİŞ OLDU''
Prof. Dr. Sönmez, sigara yasağının genişletilerek, kapalı ortamlarda sigaranın yasaklanmasının sigara içenler kadar sigara kullanmayanları da doğrudan ilgilendiren bir karar olduğunu savunarak, şunları söyledi:
''Sigaranın içinde bulunan nikotin, kalp damarlarının iç yüzünde zarara yol açıyor. Karbonmonoksit kalp ve dolaşım sisteminin dengesini olumsuz etkiliyor. Zift-katran da akciğer de kanserine neden oluyor.
Sigara içilmese bile sigara içilen ortamda bulunulması, sağlık açısından olumsuz etkilere neden oluyor. Müşterek tiryakilik, sigara içilen ortamda bulunmasıdır. Sigara yasağı ile müşterek tiryakilik önlenmiş oldu. Yapılan bir araştırmaya göre, günde 1 paket sigara içilen bir evde yaşayan bir çocuğun idrarında, 6 sigara içen kişiye eşdeğer oranda nikotin saptandı. Hiç sigara içmemiş, ancak sigara içilen ortanda yaşayan kişilerin karşılaştıkları tehlike böylece daha iyi anlaşılıyor.''
Müşterek tiryakiliğin önlendiğini ifade eden Prof. Dr. Sönmez, ''Tiryakiler artık sadece kendilerine zarar verecek. Ortamda bulunan ve sigara kullanmayanlar bu zarardan kurtulmuş olacaklar'' diye konuştu.
''FAST FOODLAR İÇİN DE BU ÇALIŞMALAR BAŞLATILMALI''
Sigara kadar fast food tabir edilen yiyeceklerin de insan sağlığı için zararlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sönmez, ''Fast food için de sigara ile ilgili başlatılan mücadeleye girişilmelidir. İlk olarak bu iş yerlerinin tabelalarına 'Sağlığa Zararlıdır' ibaresi yazılmalı. Bizim mücadelemizle okullarda yasaklandı'' dedi.
Gıdalarda doymuş yağ oranı ile tuz miktarının mutlaka azaltılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''New York'ta toplu yerlerde sunulan gıdalarda tuz oranı yüzde 50 oranında azaltılacak. Bizde de, askeri birlik, okul, hastane ve diğer özel ve resmi kurumlarda sunulan yemeklerde tuz oranı mutlaka azaltılmalı. Tuz ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalar, kalp sağlığı açısından zararlı. Sigaradan sonra fast foodlarda uyarıcı çalışmalar, toplu yemek verilen yerlerde doymamış yağ oranı az ve tuzu az yemek verilmesi için zaman kaybetmeden çalışma başlatmak gerekiyor.'' |