|
“BİR TÜRK DÜNYAYA KEDERDİR” |
|
|
Berlin duvarına gecekondu yapan Yozgatlı Türk Osman Kalın’ın hikayesi beyaz perdeye aktarılacak. Sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın yönetmenliğini yapacağı “Bir Türk Dünyaya Kederdir” isimi göçmenlerin derdinin anlatılacağı filmde gerçek bir hayat hikayesi anlatılacak. Berlin'i ikiye ayıran duvarın ortasında bulduğu boş arazinin etrafını 25 yıl önce çevirip bahçe haline getiren ve duvarın yıkılmasının ardından bahçeyi genişleten Osman Kalın, zamanla burayı dünyanın dört bir yanından turist çeken ünlü bir gecekondu haline getirdi.
Gecekondunun meşhur olması ve turist çekmesi üzerine bahçesini daha da güzelleştiren Kalın İHA’ya yaptığı açıklamada, "Büyük bir para falan kazandığımız yok. Buranın masrafını ve cep harçlığını çıkarıyor. Gecekondunun da kendine göre masrafı oluyor” dedi. Türkiye ile ilgili anılarını anlatırken gözyaşlarına boğulan Osman Kalın ayrıca, “Almanya benim vatanım. Burayı seviyorum. Torunlarım burada, 4 kızım Türkiye’de yaşıyor. Onları özlüyorum. Arkadaşlarımın çoğu öldü. Ben de artık yaşlandım. 1964 yılında geldim bu ülkeye. Almanların çoğu beni sever. Almanlar kötü insan değil. Yeter ki anlaşmasını bilin. Bu bahçeyi yaparken polisler geldi.
Dedim ki ‘Bana bak, benim adım Osman Kalın. Türküm. Osmanlı torunuyum, Atatürk çocuğuyum’. Küreği çektim, kovaladım 2 polisi. Onlar tüfek atıyorlar havaya ben kürekle onları kovaladım. Bir daha da gelmediler. Kilisenin papazı geldi, ‘Polisler sana teşekkür ediyor. Gelmeyecekler bir daha’ dediler.
Ben de ‘Tabanca aldım gelirlerse onları kovalayacağım’ dedim. Bir daha da gelmediler” şeklinde konuştu. Osman Kalın’ın ünlü olmasından memnuniyet duyduklarını ifade eden komşularından Elmas Altun, evin turist çekmesi sebebiyle çevrenin güzelleştiğine dikkat çekerek, “Burası önceden çöpten geçilmiyordu. Fakat biz kendi ellerimizle burayı güzelleştirdik. Şimdi burada sebze yetiştiriyoruz. Osman Kalın ile aynı binada kalıyorduk. 20 yıldır kendisiyle tanışıyoruz. İkimiz el ele bahçe yaptık. Çevrenin güzelleşmesi sonrasında herkes bizi tebrik etti.
Şeftali yetiştirmeye başladık. Gelen Almanlara ikram ettik ve Almanlar beklide şeftaliyi ilk kez bizim elimizden yediler. Berlin duvarı yıkılmadan önce bizim kulübe ve bahçe o kadar ünlü değildi. Duvarın yıkılmasıyla birlikte bölgede bir bizim yerimiz kaldı. Dolayısıyla bir anda ilgi odağı olduk” ifadelerini kullandı.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 04 Ağustos 2009 Salı 14:34 |
|
|
|
|