|
“İSLÂM’SIZ 28 YILIM BOŞA GEÇMİŞ” |
|
|
“İslâm’sız 28 yılım boşa geçmiş” diyen ve Müslüman olduktan sonra Sahra ismini alan Mihaela Romanya’da eğitimini tamamladıktan sonra 22 yaşında İstanbul’a yerleşti.
İşinde başarılı olabilmek için İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça ve Türkçe’yle beraber tam altı yabancı dil öğrendi ve işinde başarılı oldu, ama mutlu olamadı. Yıllarca aradığı mutluluğu İslâm’da bulduğunu söyleyen Mihaela Maria Stre, Ramazan ayından birkaç gün önce kelime-i şahadet getirerek İslâm’la şereflendi.
Altı yıl önce İstanbul’a gelerek bir firmanın İthalat sorumlusu olarak işe başlayan Mihaela Maria Stre, işinde ilerlemek ve daha başarılı olmak için tam 6 yabancı dili öğrenerek büyük bir başarıya imza attı. İşinde gayet başarılı olan ancak manevi olarak kendini boşlukta hisseden Mihaela Hıristiyan olmasına ve dinine bağlı olmasına rağmen bir türlü aradığı huzuru bulamadı taki İslâm’la şereflenene kadar. Ramazan ayından birkaç gün önce İslâm’la şereflenerek Müslüman olan Mihaela Sahra ismini aldı. İlginç ve ibret dolu bir 28 yıldan sonra Rabbiyle tanışmanın mutluluğunu yaşayan Sahra Hanım, “Yeniden doğmuş gibiyim çocuklar gibi seviniyorum” diyor.
İşte Mihaela Maria Stre’nin yeni adıyla Sahra Hanımın ibret dolu yaşam öykü ve İslâm’la tanışma serüveni...
İslâm’la tanışmadan önceki hayatınızdan başlayalım. Daha doğrusu kısaca sizi tanıyalım?
İşimde daha başarılı olmak ve ilerlemek için İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça ve Türkçe öğrendim. Allah’a şükür gayet başarılı oldum da. Daha dört yaşındayken ailem beni hiç tanımadığım bir aileye evlatlık veriyor. Evlatlık verildiğimi ancak 14 yaşında öğrendim. Evde bir kâğıtta evlatlık verilmem ile ilgili bir belge buldum. O gün şok olmuştum. Ancak evlatlık verildiğim ailenin tek çocuğuydum ve onları çok seviyordum. Gerçek ailemi de çok merak ediyordum ve onları 2 yıl sonra bulabildim. Ne gerçek aileme neden beni verdiniz ne de evlatlık alan aileme neden beni aldınız veya bunca yıl sakladınız diyebildim. İnsanları kırmayı hiç sevmiyorum ve kimseyi kolay kolay kıramıyorum. Biz 3 kız bir erkek dört kardeşiz. İkinci ailemin ise tek çocuğuyum. Sonuçta iki ailemle de görüşüyorum. Romanya’da eğitimimi tamamladıktan sonra yani 22 yaşımda İstanbul’a geldim. 6 yıldan beri Mercan’da bir firmada İthalat sorumlusu olarak çalışıyorum. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça ve Türkçe biliyorum. Ramazan ayından birkaç gün önce de Allah’a inanarak bütün kalbimle Müslüman olmaya karar verdim. Daha düne kadar adım Mihaela Maria Stre idi ancak Allah’a şükür bugün Sahra oldum.
Nasıl oldu. Sizi Hıristiyanlığı bırakıp İslâm’a iten neydi? 28 yıl Hıristiyan olarak yaşadıktan sonra nasıl oldu bir anda inancınızı değiştirebildiniz?
En başta şunu belirtmeliyim, ben Hıristiyanken gözüm kapalı değildi ve önyargılı değildim. Yani sırf insanlar Müslümandır diye onlara kin veya nefretle bakmadım ve onları sırf Müslüman oldukları için yadırgamadım bu da İslâm’la aramda sürekli bir açık kapı olarak kaldı. Sağ olsunlar çalıştığım işyerindeki insanlar olsun patronum olsun çok dindar insanlar onların yaşam biçimi, bir birlerine olan saygı ve sevgileri dürüstlükleri ve her şeyden önce ibadetlerine olan düşkünlükleri beni İslam’ı öğrenmeye teşvik etti.
NAMAZ İBADETİ BENİ ETKİLEDİ
Hele namaz ibadeti müthiş bir şey, yani patronlarım olsun diğer arkadaşların namaza olan bağlılıkları beni çok etkiledi. Namaz vakti geldiğinde çalışanların ne iş olursa olsun kesinlikle bırakması ve namaz kılmasıydı. Misafir olsa bile önce namaz kılarlardı. Sonra camileri gezmeye başladım, camilerin insanlarda bıraktığı etkileri gördüm. Bazen bana Hıristiyanlıkla ilgili soru sorarlardı ben de onlara sorardım ancak onların sorularına Hıristiyanlıkta cevap bulamıyordum. Dinimi savunma gereği duyuyordum ama savunacak delil bulamıyordum. Cevap bulamayınca da çok sinirleniyordum.
BENİM İÇİN ARTIK HEM HZ. İSA HEM DE HZ. MUHAMMED VAR
Daha sonra İslâm’la tanışma süreciniz nasıl gelişti?
Hıristiyanlıkla ilgili şüphelerim gün geçtikçe arttı ve İslâm’ı daha çok araştırmaya başladım. Allaha şükür bütün kalbimle Müslüman olmaya karar verdim. İslâm’da kardeşliğin çok önemli olduğunu gördüm. İnsanlar daha samimi ve birbirlerine sahip çıkıyorlar. Birbirlerini koruyorlar. Ancak bizde böyle bir kültür yok. Burada insanlar dinin önemini biliyor ve ona göre yaşamaya çalışıyor. Ama bizde din kimsenin umurunda değil. Her şeyden önce şunu iyi biliyorum. İncil’de Hazreti Muhammed ile ilgili bir şey yazmıyor. Ancak orijinalinde vardı. Ve o zaman sadece Hazreti İsa vardı benim için ancak şimdi Hem Hazreti Muhammed’e inanıyorum hem de Hz İsa’ya çünkü İslâm bütün peygamberlere sahip çıkıyor. Kur’an’ı okuduğunuzda bunu görürsünüz. Kur’an’ı okuyup tda etkilenmemek mümkün değil. Şimdi çok mutluyum. Sevinçten çok ağladım.
Müslüman olduktan sonra ne tepkiler aldınız?
İş arkadaşlarım çok sevindi.
Patronum çok sevindi kelime-i şahadet getirirken ağlaması beni çok etkiledi. Çevremde bu kadar sevinç ve mutlu bir tablo olacağını beklemiyordum. Herkes çok sevindi. Anneme, babama da söyledim. Annemden aldığım tepki beni çok mutlu etti. Kararımı mesajla gönderdim ve “Anne ben bir karar verdim İslâm dinine giriyorum. Ne düşündüğünü bilmiyorum ama yarından itibaren ismim Sahra olacak” dedim. O da bana “Tamam Sahra’cığım doğru kararı verdiğinden eminim. Allah hep seninle olsun” dedi. Babama da söyledim. Babam kiliseye biraz bağlı, o üzüldü ancak yine de ‘sen bilirsin’ diyerek beni üzmedi.
30 SENEM BOŞA GEÇTİ
Yeni bir hayata başlıyorsunuz şu an kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Şimdi benim için yepyeni bir sayfa başladı. Ancak İslâm’ı daha çok araştırıp yaşamaya çalışacağım inşallah. Burada insanlar Müslüman olarak doğruyor. Böyle doğdukları için çok şanslılar. Ancak bunun önemini bilmeyen çok insan var. Yani benim 30 senem boşa geçti.
Ama İslâm’da bir insan Müslüman olduktan sonra önceki günahları silinir biliyorsunuz di mi?
Tek tesellim de bu zaten, Yoksa 30 sene Allah’tan uzak yaşamak ve boşa geçen bir ömür..
“Bugün yoğunuz, şimdi GİT YARIN GEL MÜSLÜMAN OLURSUN”
Müslüman olmaya karar verdikten sonra Fatih Müftülüğüne gittiğini anlatan Sahra Hanım müftülükteki görevlilerin ilgisizliği karşısında büyük üzüntü yaşadığını söyledi. Bir insanın hidayetine aracı olmak bir Müslüman için bulunmaz bir nimet ve lütuf olmasına rağmen görevlilerin nasıl bir mantıkla Müslüman olmaya gelen bir insanı geri çevirdiği ise merak ediliyor. İşte Sahra Hanımın ağzından o üzücü olay: “Ramazan’dan önce Müslüman olmaya karar verdim. Ve bunu iş arkadaşlarıma söyledim herkes çok sevindi beni tebrik ettiler. Sonra Fatih Müftülüğüne gittik. Ancak müftü yoktu ve görevliler bana çok tuhaf bir cevap verdi. ‘Bugün çok yoğunuz sen git yarın gel Müslüman ol’ dediler. Bu cevap beni çok şaşırttı. Çok üzüldüm ancak patronuma durumu ilettim hemen onları aradı; birkaç kişi daha aradı ve tepkiler üzerine akşama doğru ancak işlemlerimi yapabildiler. Fatih Müftüsü akşam üzeri geldikten sonra benimle çok ilgilendi, Müslüman olmamdan çok mutlu olduğunu ifade etti...”
Şu an Ramazan ayındayız sizin için bu ilk Ramazan ayı ve ilk oruç...
Hayır, bu ilk değil, ben 4 yıl boyunca Müslüman olmadığım halde oruç tuttum. Neden tutuğumu bilemiyorum ama içimden gelerek tuttum. İlk sene oruç tutmama neden olan şey iş arkadaşlarıma saygımdandı. Yani onlar oruçluyken onların yanında bir şeyler yiyip içmek içime sinmezdi ve saygısızlık olarak geldi bana. Gerçi yeseydim de bana kimse müdahale etmezdi saygı duyarlardı ancak onları kırmak ve üzmek istemedim. O yüzden ben de onlarla beraber oruç tuttum ve bu tam 4 yıl böyle sürdü. Ancak bu sene çok heyecanlıyım şimdi inanarak ve daha çok isteyerek oruç tutuyorum. İnanarak bir şeyi yapmak çok farklı bir duygu çok mutluyum.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 05 Eylül 2009 Cumartesi 10:59 |
|
|
|
|