Ramazan gidiyor, hedeflerimizin neresindeyiz?
Ortasını geçip sonuna yaklaştığımız şu hüzünlü anlarda Ramazan bizi hiç terk etmesin istiyoruz. Ancak dünyadaki her fâni şey gibi, geçen yıl, önceki yıl olduğu gibi o da yeni bir bayram esintisi bırakıp gelip geçecek.
Kimileri Ramazan'da dahi kin ve nefretle dolabilir, kimileri de iman ve İslâm gerçeği karşısında hâlâ bulantılar yaşayabilir.
İsteyen Ramazan'la gelen atmosferden rahatsızlığını da izhar edebilir. İsteyen sevgiye, muhabbete savaş ilan edebilir. Ne olursa olsun her şeye rağmen mübarek Ramazan ayı bütün ışığı ve bütün ihtişamıyla bize kendi sesinden, törelerimizi, mânevî zenginliklerimizi duyurmaya, aç ve bî-ilaç gönüllerimizi en bereketli semavî sofralarla doyurmaya devam ediyor.
Şu anda bir baştan bir başa bütün kâinatta Ramazan buğusu ve Ramazan kokusu var. Bu ayın kıymetini bilenler Ramazan'ı bütün benliğiyle yaşamaya çalışıyor, o da kendisine hürmette kusur etmeyenleri en içli, en duygulu, en derin anlarıyla billur Kevser ırmaklarından iman, îsar, ihsan ve ihlas nimetleri ikram ediyor. Gönül dünyamıza hayırlı ümit ve emeller arz ederek bütün mahzun gönülleri şâd ediyor.
Ortasını geçip sonuna yaklaştığımız şu hüzünlü anlarda Ramazan bizi hiç terk etmesin istiyoruz. Ancak dünyadaki her fâni şey gibi, geçen yıl, önceki yıl olduğu gibi o da yeni bir bayram esintisi bırakıp gelip geçecek. Geçen yıl birlikte olduğumuz sofradan bu yıl eksilenler olduğu gibi bir sonraki yılın sofrasından acaba kimler kaybolacak; en önemlisi kendimiz o sofrada yer alabilecek miyiz?
Uyanık ve şuurlu bir Müslüman olarak rahmet ve bereket ayı olan Ramazan'ı en verimli şekilde geçirebilmek için mutlaka bazı hedefler belirlemiştik. Ama insaniyet ve hayat şartları itibarıyla bu hedeflerin normal olarak hepsine ulaşamadık. Ancak yeniden bir gözden geçirmekte fayda var. Acaba hedefler ne durumda? Yeniden bir silkinme adına aşağıdaki maddelere göz atmakta fayda var:
Kur'an okumaya ve mukabelelere iştirake devam.
Teravıh namazını aksatmamak.
İftar saatlerinde ümmeti-Muhammed (sas) için çok dua etmek.
Sahuru ve sahur vakitlerinin aynı zamanda teheccüd ve dua vakitleri olduğunu ihmal etmeden namaz ve Allah'ı zikirle çok iyi değerlendirmek.
Öğrencılere, komşularımıza ve akrabalarımıza iftar vermek.
Zekat verme durumumuz varsa bir an önce vereceğimiz yeri belirleyip, sadaka, burs, bağış ve yardımlarımızı bu ayda biraz daha artırmak.
Cenab-i Hakk'ın mübarek isimlerini bolca zikretmek. Çokça salâvat getirmek.
Giybet, su-i zan, yalan, boş lakırdı gibi günah ya da "sevap götürücü" işlerden uzak durarak orucumuzu lekelememek.
Ramazan'imizi bereketlendirmek için fitremizi üst limitten vermeye çalışmak.
Çevremıze hayırhâh olup bu ayda kalplerin de yumuşamasını fırsat bilerek din-i mübin-i İslam'a hizmet adına daha fazla şeyler yapmak.
Hayir ve hasenat sahiplerini yeni bir nesle sahip çıkma adına çeşitli hayırlara kanalize etmek.
Kötü huy ve alışkanlıklarımızı bu rahmet ve bereket ayında tamamen terk etmeye çalışmak.
'Her gece Kadir Gecesi olabilir' mülahazası ile Ramazan'ın özellikle son 10 gecesini çok dinç olarak ibadet ve dua ile değerlendirmeye çalışmak. Cep telefonu ağı ile (3G) "Kadir Gecesi'ni bulma, bulunca haber verme ve ihya etme girişimi" başlatmak. |