|
''KADIKÖY'DEN GALİBİYETLE DÖNERİZ'' |
|
|
Galatasaray’ın sakatlıklardan yana çok çeken savuma oyuncusu Emre Güngör kendisini eleştirenlere cevap verdi, Frank Rijkaard hakkında konuştu ve 10. hafta oynanacak Fenerbahçe derbisine değindi.
Galatasaray’ın genç futbolcusu Emre Güngör Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Son Pas Programı'nın konuğu Oldu. İşte Emre Güngör'le yapılan röportaj;
Öncelikle Emre Güngör deyince bu sene maalesef sakatlıklarla ve şanssızlıklarla adın anılır oldu. İstersen bize son durumla ilgili bilgiler ver. Emre Güngör neden sahada değil. Emre Güngör ne zaman oynayacak? Seni dinleyelim. Dediğiniz gibi sakatlıklar şanssızlıklar yakamı bırakmadı bu sene. Bildiğiniz gibi sezona da çok iyi başladım. Geçen sene de bildiğiniz gibi ufak tefek sakatlıklar geçirdim ama ardarda geldiği için uzun sürdü biraz. İster istemez psikolojik problem oldu ama gerçekten sezona çok iyi başladım. Hiç sakatlık yoktu ama tekrar aksilik başıma geldi. Panathianikos maçında bildiğiniz gibi gerçekten o maça falan çok iyi hazırlanmıştım ama maalesef bir aksiliktir yine orada da yakamızı bırakmadı.
Ne oldu Panathinaikos maçında ? Dediğiniz gibi o maça çok iyi hazırlandım hem psikolojik olarak hem kondisyon olarak çok iyiydim. Kendimi çok iyi hissediyordum maça da çok iyi başladık ondan sonra bir pozisyon oldu zıpladım ters yöne dönerken bir ağrı hissettim adelemde ve ondan sonra devam etmeye çalıştım ama ağrılar artınca tabi hemen çıkmak zorunda kaldım. Çok ciddi bir şey değil ama işte insanın canını sıkıyor. Sakatlıklarım hep değişik değişik yerlerden hep aynı yerlerden değil. Tabi sakatlıklarım üst üste geldi ama mesela bazı basında haberler çıkıyor. Böyle şöyle oldu falan gerçekten o haberlere şaşırıyorum. Benimle alakası olmayan. Mesela ben spor programı nadir izliyorum ama kulağıma geliyor. Senin için şöyle dediler böyle dediler. Gerçekten gülüp geçiyorum ama ama tabi bizim milyonlarca Galatasaray taraftarı var sonuçta bunları yanlış yönlendirme olmasın.Çünkü beni sokakta gören dediğiniz gibi şöyle oluyormuş böyle oluyormuş kendine iyi bakmıyormuş diye laflar geliyor. Ama gerçekten onlar bana öyle söyleyince çok üzülüyorum ama onların bildiği gibi değil tabi. Basında bazı haberler çıkıyor kendim çok şaşırıyorum o haberlere okurken ve dinlerken. Benim çok ciddi bir şeyim yok ama tabi bir futbolcunun başına gelebilecek talihsizlikler üst üste benim başıma geliyor. inşallah önemli olan bu durumlardan kurtulabilmek. Ben her zaman Galatasaray taraftarına teşekkür ediyorum. Olumlu şeyler söylüyorlar. Onlarda benim nasıl bir futbolcu olduğumu biliyorlar. Ne kadar iyi bir futbolcu olduğumu biliyorlar. Oynadığım zaman takıma ne kadar katkı sağlayacağımı çok iyi biliyorlar. Onun için tek hedefim inşallah bu son olacak bundan sonra böyle bir sakatlığım olacağını düşünmüyorum. Başıma gelen son talihsizlik olacak diye düşünüyorum. Bundan sonra bir aksilik yaşamadan tekrar formamı alıp güzel bir sezon geçirmek istiyorum.
Tedavinin son aşaması nedir? Hangi program dahilinde çalışmanı sürdüyorsun? Fatih Hoca’mla çalışıyorum. Gerçekten şu anda hiçbirşeyim yok benim. Sakatlığım yüzde yüz bir hafta önce geçmişti. Fakat şu an takımdan biraz geri kaldığım için kondisyon ve güç depoluyorum. Şimdi ekstra çalışıyorum. Fatih Hoca’mla günde çift antrenman yapmak üzere çalışıyoruz ama şu anda hiçbirşeyim yok. Şu anda bile takımla çıkacak durumdayım ama tab biraz daha kontrollü gidiyoruz.
Kondisyonda bir sıkıntı var mı? Yok. Yavaş yavaş zaten benim bu sakatlığım ciddi bir şey değil. Yani onun için zaten sakatlığım olduktan sonra 3 gün sonra ben düz koşulara başlamıştım. Kondisyon olarak bir şey kaybettiğimi düşünmüyorum. İşte ekstra antrenmanlar yaparak daha çok güçlenmeye çalışıyorum. Birkaç gün içinde takımla antrenmanlara çıkıcam. Hocam izin verirse Trabzon maçında da oynayacam inşallah.
Galatasaray bundan sonraki en zor maçı olan Trabzonspor maçında futbolseverler inşallah seni takımda görücekler. Ankaragücü’nde oynadığın dönemlerde yada daha önceki dönemlerde bu tip sakatlıklar yaşadın mı? Ben hayatım boyunca takımdan bu kadar ayrı kaldığımı hatırlamıyorum. Futbol hayatım boyunca ilk defa böyle bir olay başıma geliyor. 25 yaşıma girdim ve genç yaşıma rağmen uzun bir dönem 1. Lig’de oynadım. Ankaragücü’nde genç yaşıma rağmen kaptanlık yapmıştım. Ben hiç böyle bir olay yaşamamıştım. En fazla rahatasız olurdum maç günü oynayamazdım.
Galatasaray’da bu mevkide 2-3 senedir bir şanssızlık yaşanıyor. Ben ilk geldiğim sezon bütün maçlarda oynadım. Milli Takım’dan sonra bir aksilik yaşadım. Üst üste geldi. İnşallah bundan sonra bu son olacak diyorum.
Bir stoper olarak oynayamamak seni kuşkusuz çok üzüyor ama bir de bu çaresizlik içinde bir görüntü var. Galatasaray’da çözümler sınırlı değildir ama istenilen seviyede olmayınca sen ne hissediyorsun? Ben çok şaşırıyorum. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. İlk önce Gökhan Zan, sonra ben, sonra da Emre Abi sakatlanıyor. İnanamıyorum artık. Bütün sakatlıklar üst üste geliyor. Üst üste gelince de herkes bizi konuşuyor. Artık bundan sonra birşey olacağını sanmıyorum. Gökhan Zan da iyileşti. Emre Abi de iyileşti. Ben de iyileştim. Üçümüz de iyileştik. İnşallah bundan sonra bir problem yaşamayız inşallah. Herkes rahat olsun. Mesala futbolcuların başına sakatlıklar gelir. Benim yaşadığım çok büyük bir sakatlık değil. Ama üst üste geldiği zaman can sıkıyor. İnsanlar ister istemez başka şeyler düşünmeye başlıyor. Ben herkesin iyi düşünmesini istiyorum. Çünkü beni tanımıyorlar. Açıkçası şöyle birşey anlatayım. Sizle de konuşmuştum. Eşimden bir sene önce ayrıldım biliyorsunuz. Ama şimdi ailemle yaşıyorum. Dışarı bile çıkmıyorum laf olmasın diye. Mesala annem geçen bir gazete okuyordu. O da meraklıdır ben de futbol oynadığım için. Geçen bir haber okudu. Sen böyle yapmışın gece çıkmışın, kendine iyi bakmıyorsun. Annem bunları okuyunca “sen hergün evdesin. Böyle bişeyler yapmıyorsun” diyor.
Sizler seviyesinde profesyonel futbolcuların kendine dikkat edip etmeyeceğini ancak kendisi bilir. Sonuçta bizim oynadığımız kulüp dünyanın sayılı kulüplerinden bir tanesi. Türkiye’nin en büyük kulübü Galatasaray. Futbola başlarken hedefim her zaman büyük kulüplerde oynamaktı. Galatasaray gibi büyük bir kulüpte oynamak benim hayalimdi. Buraya geldikten sonra kendine bakmamakmış, İstanbul adamı değiştirirmiş böyle laflar konuşuluyor. Gerçekten çok üzülüyorum. Çünkü insanlar beni çok iyi tanımıyor. Nasıl bir insan olduğumu bilmedikleri için yani tanımadan bir insana yorum yapıyolar. En çok da o benim gücüme gidiyor.
Basındaki malzeme eksikliğinden kaynaklanıyor galiba. Daha öncede çeşitli programlarda konuştuk. İşler biraz kötüye gittiği zaman araştırmalar başlıyor. Hakan Balta’nın eşiyle, Milan Baros’un eşiyle gezmesini haber yapıyorlar. Sonra da dışarıda vakit geçirdiklerinden takım kötüye gidiyor diyorlar. Bunlar tabi düşündürücü. Bu haberlere gülüp geçiyorum. Gerçekten insan üzülüyor öyle haberlerin yapılmasına. Lütfen yani herkesin bir ailesi var. En çok üzüldüğüm konu da bizim milyonlarca taraftarımız var Türkiye’de. O Galatasaray taraftarı beni yanlış tanımasın. Beni tanıyanlar nasıl bir insan olduğumu biliyor. Mesala beni tanıyan abilerim ve arkadaşlarımla konuşuyorum bazen. “Emre seni tanımasam, bu haberlerin hepsine inancam” diyor. Artık öyle bir konuma geldim.
Biz buradan en azından senin ağzından birçok noktayı verdik. Yine speküle edilen konulardan biri. Sana bir futbolcu olarak sormak istiyorum. Frank Rijkaard geldiğinden bu yana İstanbul’daki maçlar öncesi kampa almıyor sizleri. Ama az öncede konuştuk yani sen, arkadaşların ve yabancı futbolcular artık en üst seviyeye gelmişsiniz kendi çapınızda. Bu oyuncuların o akşam ne yapıp ne yapmaması gerektiğini kamp saatinde kaldığı zaman buradaki dört duvar arasında mı takip edecekler? Yani siz ne yiyip ne içilmesi gerektiğini bilmeyen insanlar mısınız... Ben şunu söylemek istiyorum. Gerçekten hocamız Frank Rijkaard bizim için çok büyük bir şans. Özellikle Türkiye için çok büyük bir şans diye düşünüyorum ben.Yani şimdi futbolcunun maçı var, evine gider dinlenir yarın maçını düşünerek hareket ettiği zaman kendine bakacak sonuçta. Dediğiniz gibi çok komik böyle haberler bunlar.
Eğer bir başarızlılık varsa onun altında farklı faktörler arıyorlar. Eğer ben dedikleri gibi geziyorsam, tozuyorsam yazsınlar gerçek olarak. Ama gerçek olarak böyle şeyler olmadığı için insan üzülüyor.
Hatta mesala antrenman temposunla ilgili çeşitli şeyler var. Biz Galatasaray Televizyonu olarak antrenmanları canlı veriyoruz. Hala da antrenmanlarla ilgili yazıp çiziyorlar. Ne diyeceksin bu konu hakkında. Sonuçta siz her gün antrenmanları veriyorsunuz. Diyecek bişey yok.
Ankaragücü maçı ile ilgili konuşalım. Daha önceki iki müsabakada elde edilen iki beraberlik var. Eskişehirspor ve Sturm Graz maçları. Sonrasında Ankaragücü mağlubiyeti var. Neye bağlıyorsun bunu? Çok kazanmaya odaklanan bir maçtı. Çok da fırsat geçti Galatasaray’ın eline. Ben gelemedim Ankara’ya. Maçı televizyondan izledim. Gerçekten maç ortada gidiyordu hatta Ankaragücü golo atmadan birçok pozisyonumuz vardı. Birtanesini atsaydık orada oyun kopardı bizim için. Ama işte kısmet olmayınca olmuyor. Talihsiz bir gol yedik. İlk golü yedikten sonra dedim birkaç dakika izlemeyeyim dedim geliyim belki öne geçmiizdir veya beraberliği yakalayalım diye bir uğur yapayım dedim. Sonra bir geldim bir an içinde 3-0 olmuş. Şok oldum bende. Futbol bu. Futbolda herşey olabilir ama tabi bizim gibi bir takıma böyle bir skor yakışmıyor.
Ekranda izlemek bir futbolcu için daha kötü değil mi? Az kalsın televizyonu kırıyordum.
En azından sahadayken canını dişine takıyor, elinizden gelen herşeyi yapıyorsunuz. Mesala sakat olunca kenardan izliyorsunuz. Dışarıdan izleyince daha çok heyeycan yapıyor insan.
Genel olarak erken başladınız sezona takım olarak. Alınan sonuçlara bakıyoruz 3.2’ye yaklaşan bir gol ortalamasıyla oynuyor Galatasaray. Her maçı iyi oynayarak kazanıyordu. Takımlar Galatasaray’ı çözdümü yoksa, Galatasaray’da bir duraklama dönemimi var? Böyle bir duraklama dönemi yok. Çünkü lig çok uzun bir maraton. Neyin zaman olacağı belli olmaz. Hem Eskişehir maçı hem de Ankaragücü maçını talihsizlik olarak görüyorum. İnşallah bir daha böyle birşeyin olacağını tahmin etmiyorum. Bundan sonra ligde dolu dizgin gideceğimizi düşünüyorum hem ligde hem Avrupa’da. Çünkü çok iyi çalışıyoruz. Çok iyi bir hocaya sahibiz. Gerçekten çok kaliteli bir takımız. Tabi işte bildiğiniz böyle şeyler her zaman takımın başına gelebiliyor. Ama tabi bunu en az seviyede atlatmak lazım. İnşallah bu son olur. Bizde eski günlerimize döneriz.
Takımın içinde nasıl konuşmalar yapıyorsunuz antrenman öncesi ve sonrasında. Futbolcu arkaşlarınızla biraraya geldiğinizde? Yani tabi illaki böyle konular geçiyor. Bazen sebep arıyoruz. Sonuçta ne yaptık ne ettik nerede yanlış yaptık diye. Herkes birbiriyle konuşuyor sohbet ediyor ama kimse tabi böyle olmasını istemiyor. Dediğim gibi herkes şimdi herşeyin bilincinde, önümüzde hem Avrupa maçı olsun hem Trabzon maçı olsun hem 10. hafta Fenerbahçe maçı olsun önemli iki tane maç var. Sevindirici olan işte dediğim gibi yani sakatlıklarda bitiyor herkes tam anlamıyla sahaya dönüyor. Böyle daha iyidir rekabet olacak. Yine tekrar çok iyi bir rekabet başlayacak takımda. Ben bu iki maçtan da takımımdan 6 puan bekliyorum. İnşallah iki maçıda kazanacağımızı düşünüyorum. Gerçekten canı yürekten iki maçı da kazanacağımızı düşünüyorum. Rakiplerimiz de puan kaybedecek, onlarda puan kaybettiği zaman biz kazanacağız, tekrar eskisi gibi liderliğe oturucağız.
Zaten 34’de 34 diye bir olgu yok. Dünyanın hiçbir takımı, süper kuvvetli olduğu belirtilen Real Madridler, Barcelonalar kendi liginde Bayern Münihler, PSVler yani bunu yapamazsınız. Futbol içinde, eğer üst seviye lig oynuyorsanız yenilgi yada beraberlikler kaçınılmaz. Bazı takımları televizyonda izliyorum. Çok şanslı galibiyetler alıyorlar. Çok kötü oynarken galibiyetler alıyor. Onları o kurtarıyor ama biz herzaman iyi oynadığımız zaman kazanıyoruz. Bizde kötü oynarken kazansak çok güzel olcaktı. O da olmayınca biraz etkiledi bizi.
Galatasaray iyi oynarken farklı kazandı ama kötü oynarken kazanmadı. Evet kötü oynarken kazanmadık çünkü hem kendi maçlarımızı hem diğer rakiplerimizin maçlarını da izlerim takip ederim. Diğer rakiplerimize bakıyorum bizim oynadığımız futbolun ben yani açık söyleyeyim bizimkinin yarısını oynamıyorlar. Ama işte talihsizlik onlar kötü oynarken kazanıyor. Bizde kötü oynadığımız zaman keşke galip gelseydik ama işte olmadı.
Olmadı ama lig daha çok uzun maraton. Şimdi birazda istersen Avrupa Kupası’nı konuşalım. Sturm Graz maçı beraberlikle bitti ama onun öncesi deplasmanda alınan 3 puanlaGalatasaray grupta zaten dengeleri lehine çevirmesini sağlamıştı. Ama şimdi Dinamo Bükreş sınavları var üst üste. Önce Ali Sami Yen Stadı’nda sonra seyircisiz maçta dışarıda oynayacağınız karşılaşmalar. Özellikle gruptaki görünümü çok çok netleştirecek. Dediğiniz gibi grupta çok güzel başlangıç yaptık. Sturm Graz maçı da bizim için talihsizlik oldu diye düşünüyorum. Çünkü Arda’nın golü verilmedi bence. O maçta belki o gol verilse...
Hatta belki altı hakem olmasa o maçta.. Hatta altı hakem olmasına rağmen Arda’nın penaltısını da görmediler orada.
Hem de hakemin tam önünde.. Tam önünde enteresan yani. O gün hani maçtan sonra hocamızda açıklama yapmıştı; “Arda’nın golü verilse daha farklı biterdi” diye. Gerçekten orada o gol olsa belki yine 3-4 olacaktı. Belki yine serimize devam edecektik. Ama dediğim gibi o anda o gol verilmiyor penaltı verilmiyor, o anki atmosfer kayboluyor.1-1 berabere kaldık. İnşallah bunu telafi edeceğiz.
Evet saha içinde pek çok değişken var. Onlar skoru tayin ediyor. O gol olsa 1-0’lık avantajla soyunma odasına gireceksiniz, ikinci yarının şekli değişecek, rakibin startejisi değişecek. Aynı dediğiniz gibi..
Sturm Graz ilk yarıyı golle bitirdi. Onların beklemediği bir artı oldu, dirençlerini arttırdı. Aynı bizim içinde hiç beklemediğimiz bir gol oldu. İnşallah bunu telafi edeceğiz.
Bu gruptan Galatasaray umut ederiz sorunsuz çıkıcak. Hem bu gruptan hem diğer maçlardan inşallah. Çok iyi bir takıma sahibiz.
Baktığımız zaman UEFA Avrupa Ligi artık statü olarak da kalite olarak da çok derinleşti, zenginleşti. Yani Şampiyonlar Ligi’ne yaklaştı format açısından. Hamburg’da oynanacak finale kadar Galatasaray turnuvanın favorilerinden biri gösteriliyor ama çok büyük takımlar da var. Sonuçta UEFA Avrupa Ligi tabi iyi takımlar olcak. Bunların en iyisi kupayı alacak. Biz de çok iyi bir takımız, hedefimiz kupa. İnşallah oraya kadar geliriz.
Trabzonspor maçıyla başlayacak sekiz gün yol haritası açısından çok önemli. Trabzonspor sonra Bükreş maçı yani 2 Ali Sami Yen Stadı’nda oynanacak maçtan sonra, Kadıköy’deki Fenerbahçe sınavına çıkacaksınız. Herhalde Galatasaraylı seyircilerin yüzde sekseni yüzde doksanı şimdiden o tarihi bekliyorlar. Çünkü Futbol Federasyonu henüz Pazar mı Pazartesi mi oynanacağını açıklamadı. Fenerbahçe sekizde sekizle başladılar. Kendi rekorlarını kırdılar. Az önce herhalde biraz konu içinde onu geçirdik yani çok iyi oynamadan da kazandıkları periyotlar oldu. Kötü oynadıkları maçları da kazandılar. İlk önce önümüzde Trabzonspor maçı var ondan sonra tabi Avrupa maçı var ondan sonra Fenerbahçe maçı var. Biz o zamana kadar iyi konsantre olup, bu sezon bir aksilik olmazsa Kadıköy’den iyi bir galibiyetle döneceğimizi düşünüyorum.
Geçen seneki şanssızlıkları kırıcaz diyorsun. Birazda Milli Takım’dan konuşalım istersen çünkü arkadaşlarının bir kısmı da şuanda kamptalar. Bundan sonra Milli Takımı’mızın şansını nasıl görüyorsun? Dediğiniz gibi artık Bosna Hersek’i takip edeceğiz. Onların puan kaybetmesi için dua edeceğiz. Biz de tabi kalan bütün maçlarımızı kazanıp inşallah gideriz elemelere.
İçinde umudun var mı? Ben hiçbir zaman umudu kesmedim gerçekten iyi bir takımız. Tabi Milli Takım içinde sakatlıklar büyük problem oldu. Hatta Milli Takım’dan sonra üst üste hani daha geçen senenin başını diyorum o zamanlarda çok kötü puanlar kaybetmiştik. Onunda etkisini var. Dediğim gibi inşallah Bosna Hersek puan kaybeder de biz iki maçı kazanıp elemelere gideriz. Çünkü gerçekten oralar bize yakışıyor..
Yani bir takımın elinde dizginler olmadığı zaman çok üzücü oluyor. Kendi işinizi kendiniz bitirecek konumda şu anda değilsiniz. Ama işte maalesef futbolda bazen böyle durumlar oluyor.
Sen Anadolu takımlarından geldiğin için biliyorsun takip de ediyorsun mesela şimdi Ankaraspor küme düşürüldü. Lig uzun yıllar sonra 17 takımla oynayacak. Böylece her takımın bay geçme şansı var ki siz çok zorlu bir deplasmandan, Ankaraspor’un namağlup olduğu dönemde gittiniz Ankara’da galibiyet aldınız. Şimdi bundan sonra rakipler üçer altışar puanları sırayla fikstüre göre alacaklar. Bu sizi bir futbolcu olarak nasıl etkileyecek? Orada konuştuğun görüştüğün arkadaşların var mı? Neler düşünüyorlar? Ligin bundan sonrası ve kendi dönemleri için ve sende aynı şekilde biraz yorum yaparsan bu sene sizi en çok zorlamasını beklediğin takımlar hangileri ligde? Kötü bir olay. Hem futbolcular için olsun hem Ankaraspor için olsun çok kötü bir olay küme düşürülmek. Federasyon’un bir kararı. Her karara saygı duymamız lazım. Ankaraspor iyi bir takım. Gittik deplasmanda üç puan aldık. Diğer rakiplerimiz oynamadan üç puan alıcak. Bende işte dediğiniz gibi sizin gibi televizyondan takip ediyorum. Bizi zorlayacak takımları sorarsanız, biz iyi olduktan sonra bizi zorlayacak takım olacağını düşünmüyorum. Biz o gün hem kafa olarak hem fizik olarak o maça iyi hazırlanalım, bizi zorlayacak bir takımı düşünemiyorum.
Aşağı yukarı baktığımız zaman bazı deplasmanlar artık yavaş yavaş Avrupa Lig’leri gibi güçlü ve zor hale geldi. Aslında Türk futbolu adına bunlar sevindirici. Futbol eskisi gibi değil. Herkes çok iyi kadro kurmaya başladı. Herkes elindeki bütün imkanları sunmaya başladı. Tabiiki zor olacak tabi liginde güzelliği bu. İnşallah tabi bütün lig kaliteli olur da daha zevkli güzel bir lig geçer.
Son olarak Galatasaray taraftarına mesajını alalım. Programın başında sıkça anlattın. Hazır bir şekilde geliyor diyorsun. Senin ağzından mesajınla kapatalım programı.. Gerçekten yaşadığım talihsizlikler var. İnşallah onlar bu sene son olacak. Ben onları çok özledim, eskisi gibi oynamayı çok özledim. İnşallah bütün Galatasaray taraftarına buradan sesleniyorum. Televizyonun başında konuştuğumuz gibi de herkes benim nasıl bir insan olduğumu biliyor. Yazılan çizilenlere fazla inanmasınlar. Ben sadece bunu diyeceğim.
Sevgili Emre Güngör çok teşekkürler. Umarız bu şanssız dönem bir an önce senin adına da takım adına da geride kalır. Artık bireysel olarak ve ekip performansıyla en üst seviyelere çıkarsınız. İnsanın gücüne gidiyor böyle sakatlıklarla takımdan ayrı kalıyorsun. Çünkü iyi futbolcusun, takıma katkı sağlamak istiyorsun. Katkı sağlamayınca insan üzülüyor tabiiki. İnşallah bu son olur. Futbol bu herşey var, herkesin başına gelebilir. Bu son olur inşallah.
Atlatmak çok önemli ve tekrar ayağa kalkıp yürümek sporun futbolun bir parçası. Emre çok teşekkür ediyorum geldiğin için programımıza. Ben teşekkür ederim. |
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 08 Ekim 2009 Perşembe 12:34 |
|
|
|
|