Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendiriyor...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılımla sorunları çözmeye çalıştıkları için kendilerini ayrımcılıkla, sorunu derinleştirmekte itham edenler olduğunu belirterek, "İşte bu söylem ve iftiralar sorunun derinleşmesine ve yıllar içinde kronik bir hal almasına sebep olan söylem ve ithamlardır. Bugün çözüme direnenler, sorunu bu hale getirenlerdir" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin yeni yasama yılında gerçekleşen ilk grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, demokratik açılım konusunda, 2 aydır süren çalışmalar ve bu çalışmalara yönelik kamuoyu ilgisinin Türkiye ve gelecek adına son derece umut dolu bir tablo ortaya koyduğunu belirtti.
Gerek içeride, gerekse dışarıda her yerde bunun olumlu etkilerin gördüklerini ifade eden Erdoğan, herkesin içerde dualarını, dışarıda da başarı dileklerini duyduklarını söyledi. Süreç içinde aceleci yorumlar da yapıldığına işaret eden Erdoğan, "Milli birlik sürecinin kapsadığı sorun alanları Türkiye'de dün ortaya çıkmış meseleler değil. Son derece köklü, girift, yıllar içinde karmaşık bir hal almış, kökleşmiş sorunların üzerine birlikte gidiyoruz. Terörle mücadeleden tutun, etnik, dini, mezhebi grupların sorunlarına, azınlıkların meselelerinden işsizliğe kadar çok geniş bir alanda farklı sorun alanlarını bir bütün olarak masaya yatırıyoruz. Yani, hedefimiz bu sorun alanlarını minimize etmek, asgariye indirmek" dedi.
Uzun vadede sorunun Anayasa deşikliği ile çözüleceğini belirten Erdoğan, "Yani Anayasa değişikliği deyince, kardeşim Anayasa değişikliği yapılamaz mı? Yapılması, mümkün olmayanlar burada konuşulmuyor ki, niye onları hemen hedef olarak gösteriyorsun? Anayasa'da bu sorun alanlarıyla ilgili yapılabilecek değişiklikler nelerse o değişiklikleri yine bir ortak akılla, bir dayanışma içinde yapalım istiyoruz. Ve sorunların yapısı zaten mümkün kılanı neyse bunu yapacağız, ama mümkün kılan eğer gerçekleştirilemezse, engelleniyorsa, orada da yapacak bir şeyimiz yok" diye konuştu.
"ÇÖZÜME DİRENENLER, SORUNU BU HALE GETİRENLERDİR"
Bu sorunların artık inkar edilebilecek, üzeri örtülecek, ertelenemeyecek bir boyut kazandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu sorunları çözmeye çalıştığımız için bizi ayrımcılıkla, sorunu derinleştirmekte itham edenler oldu. Bu söylemlerin, bu ithamların, bu iftiraların son derece önemli olduğunu, üzerinden mutlaka düşünülmesi gerektiğini dikkatlerinize sunmak istiyorum. Zira işte bu söylem ve iftiralar sorunun derinleşmesine ve yıllar içinde kronik bir hal almasına sebep olan söylem ve ithamlardır. Ortada hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, sorunu görmezden gelmek, bu meselelere sırtını dönmek, üzerini örtmek işte sorunu bugünkü boyutuna taşıdı. Madem ortada böyle bir sorun yok, bundan 20 yıl önce niçin kitapçıklar yazdırdınız, komisyonlar kurdurdunuz da bu konularda çalışmalar yaptırdınız? Demek ki bir sorun var da bunu yaptırdınız. Kendi kendileriyle çelişkiye düşen bir yapı var. Bugün çözüme direnenler, sorunu bu hale getirenlerdir. Geçmişte bununla ilgili kitapçıkları onlar hazırladı. Bugün çözüm iradesini ağır şekilde suçlayanlar, onlarca yıldır yaşanan acılara sebep olan politikaları üreten siyasi zihniyetler."
AK Parti olarak, hükümet olarak, kendilerinin de bu sorunu görmezden gelebileceklerini, risk almayabileceklerini ancak bunu yapmadıklarını belirten Erdoğan, "Ancak o zaman tarihimize de, milletimize de, gelecek nesillere de verebilecek bir hesabımız olamazdı. O zaman milletimizin huzuruna alnımız ak, başımız dik şekilde çıkamazdık. Bizden önceki hükümetler sorunu bu kadar kronik hale getirmek, çözüm için çaba harcamamak yoluyla tarihe ve millete karşı ağır bir eziklik içindedirler. Biz bu hataya düşmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
"YÜRÜTÜLEN BİR NİFAK KAMPANYASI VAR"
Başbakan Erdoğan, yürütülen bir 'nifak kampanyası' olduğunu vurgulayarak, "Ne yazık ki bu nifak kampanyası tüm vücuda sirayet etmese de, artık bünyeyi etkiler bir hale gelmiştir. Doğu'dan ve Güneydoğu'dan gelen şehit haberleri belli istismarların da neticesi olarak, öfkeleri kabartarak yükseltiyor. Kimi yayın organları, kimi siyasetçiler bu nifak kampanyalarına durmadan su taşıyorlar" dedi.
İnkar edilemez, es geçilemez bir aşamada bulunulduğunu ifade eden Erdoğan, "Milli birlik süreci başarılı olmak zorundadır. Biz bu mesuliyeti taşıyoruz. Bu meselenin derdini samimi şekilde taşıyoruz. Aziz milletimizin bu noktada özellikle düşünmesini, vicdanına kulak vermesini istiyorum. Terör örgütünün bu saldırıları, Doğu ve Güneydoğu illerimizde polise taş atan çocuk manzaraları, kepenkleri kapalı dükkan görüntüleri, gerilimi tırmandıran siyasetçi demeçleri aynı ortak hedefe yöneliktir. Tüm bunlar benim batıdaki, kuzeydeki, güneydeki vatandaşlarımı tahrik etmeyi ve milli birlik sürecini bu yolla yaralamayı hedefliyorlar" diye konuştu.
Toptancı bir yaklaşımla, toplumun bir bölümüne yönelik suçlayıcı ifadelerde bulunanların, ancak terör örgütünün amacına katkıda bulunduğunu belirten Erdoğan, "Ne terör örgütü, ne de onun uzantılarzpalım istiyoruz. Ve sorunları benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Ne terör örgütünün tahrikleri ne de bazı siyasilerin sorumsuz beyanları, bizi bu demokratik yürüyüşümüzden alıkoyamayacak ve bizim Kürt kökenli vatandaşlarımızla aramızı asla açmayacak ve açamayacaktır" dedi.
"ZATEN BİR SİNKAFLI KÜFÜR ETMEDİKLERİ KALDI"
Bir parti genel başkanının çıkıp kendi tabanından bahsederken, 'inlerinden çıkmayacaklar' dediğini aktaran Başbakan Erdoğan, "İfadeye bak, 'inlerine çekilmeyecekler'. Hafta sonunda yine bu ülkenin Başbakanına yönelik olarak ağza dahi alınmayacak ifadeler kullandılar, avaneleri. Burada bunları kullanamam. Onun için mecburen bunları yargıya taşıyorum. Bunlar önce bir edep adap dersi almalı. Önce bir edep adap dersi alarak bu kürsülerden nasıl konuşulacağını öğrenmeli. Bunu bilmeden bu ülkede bu insanlar birlikten, beraberlikten, kardeşlik ikliminden bahsedemezler. Bir taraftan geleceksin, bu hakaretleri yapacaksın, zaten bir sinkaflı küfür etmedikleri kaldı. Onu da kendi özel toplantılarında, bu ifadeleri kullananlar muhakkak yapıyordur. Böyle siyaset mi olur? Bu hakaretlere karşılık verirsek, tahriklere boyun eğmiş, biz tuzağa düşmüş sayılırız. Biz bu üslubu kullanmayacağız. Biz seviyeli üslup kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim aldığımız terbiye bunu gerektirir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yeni yasama yılında bütün siyasetçilere de çağrıda bulunarak, bu yeni yılın yapıcı, demokratik olgunluk ve seviyeli üslubun yılı olmasını istedi. |