Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Baykal ile "Demokratik Açılım" kapsamında yapılması planlanan görüşmeye gitmeyeceğini açıkladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan'ın "Demokratik Açılım" sürecine ilişkin randevu talebine "kamera da bulunsun" şartıyla olumlu yanıt vermişti.

Partisinin Meclis Grubu'na hitap eden Erdoğan, Baykal'ın bu şartını sert sözlerle eleştirdi. Kamerayla görüşmeyi tespit etmenin siyasi ahlaka ters olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

Kapalı kapılar ardında görüşme yapmayız' diyor. Kapılarınız hep açık mı duruyor sayın Baykal? Her meseleyi krize dönüştüren bir anlayışla nasıl müzakere yaparız. O zaman odasını 24 saat kameralara açısın. Hiçbir şeyi milletimizden gizlemedik. Baykal'a da gidip gizli kapaklı şeyler konuşacak değildik."

Başbakan Erdoğan, "Sayın Baykal buna ne hazır ne de açık. Madem kameralara bu kadar meraklısın, konuyu zaten Meclis'e getireceğiz. Orada çok sayıda kamera olacak. Sen konuşursan ben de konuşurum" dedi.

Azerbaycan uyarısı

Başbakan Erdoğan, Ermenistan'la ilişkileri normaleştirmeyi öngören protokollerle ilgili eleştirilere de cevap verdi.

Azerbaycan'la Türkiye arasına nifak sokma girişimlerine pirim verilmesi isteyen Erdoğan, "Azerbaycan'ın çıkarlarını Türkiye'nin çıkarlarından geride tutmayız. Kimse Türkiye'yi test etmeye kalkmasın" şeklinde konuştu.

ABD GEZİSİ

Erdoğan, "başka seçenek olmaması halinde 29 Ekim'de ABD'ye gidebileceğini" bildirdi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısından sonra gazetecilerin, ABD ziyareti ile ilgili sorularını yanıtladı.

"ABD ziyareti ne zaman olacak?" sorusu üzerine Erdoğan, "Mümkünse dedik, 29'u olmasın" dedi.

Başbakan Erdoğan, "(Demokratik açılım süreci) Şimdiki açıklamanızdan anladık ki muhalefetsiz bir devam olacak..." sözü üzerine, "Öyle... Muhalefet derken, muhalefet sadece bunlar değil ki. Yani ben yöneticilerin muhalefetini, halkımın muhalefeti olarak görmüyorum" dedi.

Erdoğan, "Seçenek olmazsa 29'unda ABD'ye gitmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna ise "O zaman gidebilirim tabi" yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan, başka bir soru üzerine, yarın Ağrı ve Erzurum'a gideceğini belirtti.

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. İşte konuşmadan satırbaşları...

Azeri kardeşlerimizle aramıza nifak sokmaya çalışanlar var. Biz Azeri toprağını, Türk toprağı gibi, Azeri bayrağını Türk bayrağı gibi aziz biliriz.

Azerbaycan ile aramızdaki bağın en güçlü göstergesi, Azerbaycanın bağrında yatan şehitlerimizdir. Azerbaycan'la aramıza fitne sokmak isteyenleri biliyoruz.

İki ülke arasındaki ilişkilerin nereden nereye geldiği hepimizin malumu. Milli maçtaki FİFA'nın koyduğu son dakika yasağını istismar etmek isteyenler, tahrikçilikten başka birşey değildir.

Bİr siyasi partinin 'siyasi rantı yakaladık' deyip kongrelerinde bunu istismar etmeye çalışmalarını uygun değil.

Bu malum partinin 3 yıllık koalisyon döneminde Azerbaycan ve Türk dünyası için hiçbir şey yapmamış olması manidardır.

Şehitlikteki bayrağın kaldırılmasının ne demek olduğunu Azeri kardeşlerimiz eminim ki yakında anlayacaklardır.

IRAK'TAKİ ANLAŞMALAR

Irak'a 30 bakan arkadaşımla yüksek düzeyli bir ziyarette bulunduk. Çok sayıda iş adamı da gezimize katıldı.

Irak'la yüksek seviyeli bir stratejik işbirliği projesinin ilk adımı atıldı. Bİr günde 48 anlaşma imzalandı. Bu büyüklükteki bir anlaşma bu güne kadar olmadı. İlk hedefimiz Rusya ile de bu genişlikte anlaşmalar imzalamak.

KAMERA ISRARI

İktidar ve muhalefet aynı düşünmek zorunda değildir. Önermli olan görüşmeye açık olmak.. Deniz Baykal'ın kamera ısrarını ise anlamıyuorum. Bizim sayın Baykal'ı hipnotize edecek halimiz uok. Sanki gizli şeyler konuşacağız. Buı propaganda ile siyaset yapmak doğru değil.

Sayın Baykal tüm görüşmelerini kameralar önünde mi yapıyor? Sayın Baykal'ın kapğıları hep açık mı duruyor? Sayın Baykal besbelli mutabakattan kaçıyor.

Her meseleyi krize dönüştüren zihniyetle nasıl konuşacağız. Madem bu kadar kemareya meraklılar, 24 saat kameralar eşliğinde yaşasınlar.

Bu süreçte herkesle görüştük, medyayı bilgilendirdik. Sayın Baykal'a sesleniyorum. Biz milletten hiçbir şeyi gizlemedik. Ve cevabımı buradan veriyorum. Bir çayını içecektik belki ama teşekkür ederim, görüşme talebimi geri çekiyorum.

Biz bu meseleyi mecliste konuşacağız.