|
AYRILIK İKİ ÜLKEYİ NASIL BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ? |
|
|
İsrail ile krize neden olan ve her sahnesi mercek altına yatırılan Ayrılık dizisi, adeta göz hapsine alındı. Peki diziyi çeken ekip bu durumdan rahatsız mı?
İsrail ile krize neden olan ve her sahnesi mercek altına yatırılan Ayrılık dizisi, adeta göz hapsine alındı. Bir anda gündeme oturan ve siyasî kriz haline dönüşen dizinin rotasının ne olacağı merak konusu. Biz de dizinin yapımcısı Selçuk Çobanoğlu, danışmanı Yaşar Seyman ve senaristlerden Sevgi Yılmaz'a diziyi ve eleştirileri sorduk.
Davos ve tatbikatın krizi, diziye patladı Selçuk Çobanoğlu (Yapımcı):
Dizinin çekim aşamasında bölgeye gittiğinizde neler gördünüz?
Biz altı aydır bu proje ile ilgili çalışıyoruz. 6 aydır belki de 20 kez o topraklara gittik. Her gidip geldiğimde üç gün kahvaltı yapamıyordum. Oradaki çocukların halini gördükten sonra ben üç gün arabama binemiyordum. Çünkü hakkım olmadığını düşünüyordum. Şimdi bütün bunlar yaşanırken biz yaptığımız şeyle Yahudi düşmanlığını kışkırtıyormuşuz.
Yani dizinin krize sebep olması size göre manalı değil...
Bu drama yayınlandıktan sonra kimse sokağa dökülmedi. Bu bir dizi, sinema filmi değil. Bu dizi bir aşk dizisidir. Bunu ilerleyen bölümlerde göreceklerdir.
Gazze olayları sırasında birçok eylem yapıldı ama hiçbiri bu dizi kadar ses getirmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Davos'un ve tatbikatın krizi diziye patladı. Tabii ki sanat çok önemli, ama sanatı taraflı kullanmamalıyız. Ben şahsen kameralarımı taraflı kullanmamak için çok özen gösteriyorum. Ama eğer bu dizi, öldürülmesi muhtemel olan bir çocuğun öldürülmesini engellerse zaten başarılı olmuş demektir.
Dizinin reytingi yüzde 0,8, ama sebep olduğu krizin yüzde 100 olduğu eleştirisine ne diyorsunuz?
Reytingi konuşursak, Türkiye'de çok kaliteli, çok düzeyli yapılan yapımların üst sıralarda olmadığını biliyoruz. Halkın vicdanı reytinglerin çok üzerinde. Elimde olsa ben bu diziyi reyting ölçümlerine sokmam.
Peki, krizden sonra temkin hali hasıl oldu mu?
Gazze'de yumuşama var mı, orada okullar açıldı mı, orada katliam durdu mu? Biz gerçekleri yansıttığımız için gerçekleri azaltarak vermenin hiçbir mantığı yok. Siz hiç mi kadın, çocuk öldürmediniz? Bunu benim yansıtmam niye dokunuyor?
Dizinin ilk bölümünden itibaren jenerikte "Bu dizideki olayların ve kişilerin tamamı hayal ürünüdür." ifadesi yer alıyor. Gerçekten öyle mi?
Takdir edersiniz ki RTÜK ve yayın anlamında yazılması gereken bir yazı bu. Haliyle bu dram bire bir gerçek kişilerin hikâyelerini içermiyor, ama gerçeklerle çok alakası var.
Yahudi arkadaşlarınız var mı?
Çok sevdiğim Yahudi dostlarım var.
Onlarda diziyle ilgili rahatsızlık hissettiniz mi?
Ben Piyanist filmini izlerken ağladım. Biz zaman zaman Yahudi arkadaşlarımızla oradaki mezalimi konuşuyoruz. Bu vahşeti yapan, İsrail askerlerinin tamamı değil, bunu her zaman söylüyorum.
Dizi yayından kaldırılır diye düşündünüz mü?
Hayır, biz dizinin altı bölümünü çekmiştik.
Dizi başka kanalda da tepki çekerdi
Yaşar Seyman (Dizinin danışmanı):
Diziye danışman olmanız istendiğinde ilk ne düşündünüz?
Yapımcı Selçuk Çobanoğlu, ikinci 13 bölümün Ortadoğu coğrafyasına yönelik olacağını anlattı. Özenle dinledikten sonra, "Selçuk Bey, Ortadoğu'da ateşi maşayla da alsanız eliniz yanar." dedim.
İsrail'in bir diziden bu kadar rahatsız olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tatbikat krizinin öfkesi 'Ayrılık' dizisine yansıdı. Dış politikada bahane aranınca bazen bir diplomatın kravatının rengi bile sorun olabilir. Hele bu bir diziyse olayın boyutu büyür. Yazı görüntüye dönüşürken farklılaşır. Fotoğrafın görsel gücü ortaya çıkar. Sanatın gücü tartışılmaz. Sanat bazen 'Kral çıplak!' diyebilir...
Dizi başka bir kanalda yayınlansaydı siyasi kriz çıkmaz mıydı?
İsrail'le yaşanan dış politika ve tatbikat krizi sürecinde hangi kanalda yayınlanırsa yayınlansın tepki çekerdi.
Yaşanan krizden sonra özellikle "dizinin senaristi CHP'li, danışmanı İslamcı" gibi yorumlar yapıldı. Bu sizi rahatsız etti mi?
Sadece bu derinliği olmayan slogansı tanımlamaya güldüm. Dizi bir ekip işi, ortak akıl ve ekip anlayışı ile İslamcı bir yazarın katkısı ile kendini solda konumlandıran bir yazarın katkısı farklı olur. Kaldı ki ben uzmanlığa inanan, iş tanımını bilen ve içselleştiren biri olarak bu tür paylaşımlara sendikal dünyada yatkınım ve saygı duyarım.
***
Dizinin krize sebep olması bizim tadımızı kaçırmaz SEVGİ YILMAZ [Senarist]:
Dizinin aldığı tepkiler sizi şaşırttı mı?
Bu kadar bürokratik krize sebep olacak bir tepki beklemiyorduk. İnsanlar, İsrail'in bütün dünyanın gözü önünde yaptıklarına herhangi bir tepki göstermiyorlarsa, dizimizden mi etkilenip tepki gösterecekler?
Yaşanan 'dizi krizi' sürecini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz biraz seyretmeyi tercih ettik. Sabah kalkıp gazeteden öğreniyorduk olanı biteni. Senaryo ekibindeki bütün arkadaşların ortak olarak altına imza koyacakları söylem, halkların kardeşliğidir. İsrail cephesinden gelen kin ve nefreti büyüttüğümüz suçlaması, bize sadece tebessüm ettirtir.
İsrail'in diziden bu kadar rahatsız olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu bir sinema filmi olsaydı öykü olarak, kurgu olarak inanın çok daha sert bir üslubu tercih ederdim.
Bir tokat gibi çarpardı film. Ancak bu bir dizi film, ne yaparsanız yapın sertleşemezsiniz... Dünyada insanlık suçu işlemiş bütün devletlerin ortak bir özelliği olduğu gibi, biraz paranoyakça davranıldı bu konuda.
Krizden sonra dizinin senaryosunda değişiklik yaptınız mı?
Biz kalem olarak senaryomuzdan hiçbir bölüm ya da sahne çıkarmadık. Ancak kanal, ikinci bölümde inisiyatif kullanarak yazdığımız ve çekilen bazı savaş sahnelerini makaslamış, biz de yayında gördük. İsrail dizide var olan görüntülerden çok daha fazlasını izletti bütün dünyaya.
Dizinin adeta diplomatik krize sebep olması tadınızı kaçırdı mı?
Biz hayatı, diplomasinin gözünden izlemiyoruz. Tadımızı kaçıran, küçük Muhammed'in babasının kollarında can verişi, tadımızı kaçıran hiç de uzak olmayan topraklarda kadınların dul, çocukların yetim, anaların evlatsız kalması... İnsanlığımızdan utanmamız gereken bir dünyada yaşıyoruz. Dizimiz kriz yaratmış tadımız kaçmaz, yayından kalksa da tadımız kaçmaz. Yaşanan adaletsizliği, haksızlığı ve onursuzluğu düzeltebilecek güçte olamayışımız tadımızı kaçırabilir ancak. Zaman
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 27 Ekim 2009 Salı 16:57 |
|
|
|
|