Rubin Kazan'ın Türkmen çalıştırıcısı Kurban Berdiyev, Barcelona galibiyetiyle tüm dünyanın dikkatini çekti. Müslüman hocanın, Nou Camp'ta-ki duası ise futbol-inanç ilişkisini yeniden gündeme getirdi. FIFA karşı çıksa da dinler, yeşil sahaların ayrılmaz bir parçası.
Dünya futbol kamuoyu, Barcelona'yı 2-1 yenerek büyük bir sürprize imza atan Rubin Kazan'ın teknik direktörü Kurban Berdiyev'i konuşuyor. Türkiye, milli futbolcumuz Gökdeniz Karadeniz'in galibiyeti getiren golüyle gururlanırken, Müslümanlar hac ibadetini de yerine getiren Türkmen Berdiyev'e alkış tutuyor. 57 yaşındaki hocanın, Nou Camp'ta elinde tesbih dua ederken görüntülenen fotoğrafı, yıllardır tartışılan futbol-din ilişkisine de yeni bir boyut kazandırdı. Temsilcimiz Beşiktaş'ın, Wolfsburg deplasmanında 1 puanı koparttığı maçı yöneten İtalyan Roberto Rosetti'nin düdüğündeki haç sembolü ise hangi dine mensup olursa olsun inançların yeşil zeminden eksik olmadığını ortaya koydu.
On binlerin akın ettiği stadyumlar, her daim farklı mesajlara ev sahipliği yapıyor. Birçok oyuncu maneviyatına vurgu yapan işaretlerle sahaya adım atıyor, futbol takımları başarıyı getiren olgulara bağlılığını milyonların önünde gözler önüne seriyor. Geçmişe yönelik birçok örneğin verilebileceği inanç-futbol birlikteliği, 2009 Konfederasyon Kupası finalinde ise görüş ayrılıklarına yol açtı. ABD'yi 2-0 geriye düştüğü maçta 3-2 mağlup ederek kupaya uzanan Brezilyalılar, saha ortasında toplanıp dua etti. FIFA Başkanı Joseph Blatter'in, "Dünya Kupası'nı kazanmak tanrısal değil, takımla ilgili bir mesele." dediği bildirilirken, Afrika 2010'da hangi dine mensup olursa olsun dua etmenin yasaklanması konusunda yoğun çalışmalar başlatıldı. Ancak FIFA'nın bu girişimine, Vatikan'dan, "Hiristiyan dininin etik değerlerini futboldan dışlamak hata olur." şeklinde tepki geldi. Spor basını bu ay içerisinde de Mısır'da düzenlenen Dünya Gençler Futbol Şampiyonası'na odaklandı. Bu kez sahnede Brezilya'nın U20'leri vardı. Sambacılar galip geldikleri karşılaşmaların sonunda hep birlikte şükrederken, Gana ile oynadıkları finalde bambaşka bir tablo ortaya çıktı. Penaltı atışlarıyla kupaya uzanan Gana'nın Müslüman gençleri, topluca Allah'a el açtı.
2002 Dünya Kupası'nda üçüncü olan Ay-Yıldızlılarımızın cuma namazına gitmesini garipseyenler, ülkemizde top koşturan yabancıların istavroz çıkarmalarını normal bulup oruç meselesini her yıl gündeme taşıyanlar, uluslararası arenada yaşananları ise uzaktan seyrediyor. Öyle ki Sevilla'nın Malili forveti Kanoute'nin attığı gollerden sonra secdeye gitmesi ya da dindar Katolik olduğu bilinen Real Madrid'in Brezilyalısı Kaka'nın, Hz. İsa'ya sevgisini belirten tişörtleri dünyanın hiçbir ülkesinde sorun olmuyor. FIFA ise halihazırda karşılaşmalar sırasında ve öncesinde oyuncuların dua etmesine ve istavroz çıkarmasına izin veriyor.