Amerikan Pirinç Federasyonu (USARF) Amerikan Kuru Bezelye ve Mercimek Birliği (USADPLC) ve Amerikan Kuru Fasulye Birliği (USDBC) tarafından Antalya'da "Toplu Yemek Endüstrisinde Pirinç, Kuru Bezelye, Kuru Fasulye ve Mercimek Kullanımı" konulu bir seminer düzenlendi.
Seminer, Antalya Hillside Su Hotel'de başladı. Akdeniz Bölgesinde bulunan toplu yemek işletmecilerine, gıda ihraç ve ithalatçılarına, bölgede bulunan işletmelerin aşçı ve satın alma birimi görevlilerine yönelik "Toplu Yemek Endüstrisinde Pirinç, Kuru Bezelye, Kuru Fasulye ve Mercimek Kullanımı" konulu seminerde, pirinç, kuru bezelye, fasulye ve mercimeğin beslenmemizdeki yerine dair bilgi verildi.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Amerikan Pirinç Federasyonu Avrupa ve Ortadoğu Bölge Müdürü Hartwig Schmidt, Amerikan pirinç endüstrisi ve Amerikan pirinç türleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Amerikan Kuru Bezelye ve Mercimek Birliği ve Amerikan Kuru Fasulye Biriliği Avrupa Bölge Müdürü Johanna Stobbs ise yaptığı konuşmada, mutfaklarda kuru bezelye, kuru fasulye ve mercimeğin önemi ve kullanımıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Seminerin genel organizatörü Feray Alpay ise, Türkiye'de ve dünyada pirinç çeşitleri ve kullanım alanlarıyla ilgili slayt gösterisi eşliğinde katılımcıları bilgilendirdi. Etkinliğin ikinci bölümünün açılış konuşması için söz alan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Bölümünden Prof. Hikmet Boyacıoğlu, pirinç, kuru bezelye, fasulye ve mercimeğin beslenmemizdeki yerine dair bilgileri katılımcılarla paylaştı. Konuşmaların ardından İstanbul Marriot Hotels Asia Executive Chef'i Eyüp Kemal Sevinç'in pirinç, pinto fasulyesi, kuru bezelye ve mercimekle yaptığı pişirme gösterisi katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Etkinlik, katılım sertifikalarının dağıtılması ve öğle yemeğinin ardından sona erdi.
BAKLİYATIN FAYDALARI
Bakliyat ürünleri, hem içerdikleri protein ve besin değerleri, hem de taşıma ve depolama kolaylıklarıyla vazgeçilmez gıdaların başında geliyor.
Bilim adamlarına göre, beden kilosu başına gereken günlük protein 0,5 gram; yani, 60 kilo ağırlığındaki bir kişi, günlük 30 gram protein almak zorunda. 100 gram Mercimek'te 24 gram, Fasulye'de 23 gram, Nohut'ta 19 gram, Bulgur'da 13 gram, Pirinç'te 10 gram protein bulunmaktadır.
Pirinç E ve B vitaminleri açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu, kolesterolü düşürücü ve kalp krizi riskini azaltıcı etkisi vardır.
Yağ düzeyi düşük ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, betakaroten ve folik asit açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur.
Fasulye C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen antioksidanlar açısından zengindir.
Bakliyat ürünlerinin faydaları saymakla bitmez. Kısaca birkaç örnek verecek olursak: Vücuda gerekli olan kaloriyi sağlar. Yüksek tansiyonu ve fazla üre miktarını düşürür. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar. Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür. İdrar tutukluluğunu giderir. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer yetersizliğini tedavi eder. Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir. Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır. Beden ve zihin gücünü arttırır. Sinirleri kuvvetlendirir. Bağırsaklara yumuşaklık verir...
Prinç, Reis, Oryza sativa Familyası: Buğdaygilleriden, Süssgraeser, Poaceae Drugları: Prinç nişastası: Oryzae amylum Prinç kabuğu: Oryzae pericarpium Pirinçten eldeedilen nişasta ilaç sanayinde katkı maddesi olarak, tohumların etrafını saran gümüşsü zardan ise natürel ilaçlar yapılır. Giriş: Pirinçin MÖ. 3500 yılından beri Taylanda ekilen ve ana besin maddesi olarak kulanılan bitki oradan Vietnam, Çin, Bangeldeş, ve Hindistana yayılmıştır. Türklerden Araplara oradanda Avrupa ve nihayet 17. yüzyılda Amarikaya götürülerek orada yetiştirilmeye başlanmıştır. Hz. Aliye bir çocuk (Imam-ı Azm Ebu Hanife) bir tabakla prinç plavı ile kuzu kavurması, bir kase ilede muhalebi getirir. Birgün sonra tabak ve kaseyi almaya gelen çocuğa Hz. Ali Yemekler güzeldi , fakat bu yemek buraların değil, siz Türkistanlımısınız? Buraya geleli ne kadar oldu? diye sorar. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir, çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim vb., besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikrop'larla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır. Gökçek İksiri ile tedavi olmak mümkündür, tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiyi iyileştirir.
Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur. Siyah çay, kahve ve cola içmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler. Sucuk, salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir, çünkü asidoza sebep olur, buda birçok hastalığın ana kaynağıdır. Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenebilir veya sebze çorbası içilebilir. Hayvansal besinler, tahıl, bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özeliklerde tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur. Ne kadar hamurlu ve tatlı besin o kadar yağ oluşur, çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır. Bundanda pirinçin Türkler tarafından çok eskilerden beri bilinen ve yemekleri yapılan bir tahıl olduğu anlaşılmaktadır.Günümüzde takriben 8000 pirinç türü mevcuttur. en yaygın olarak kulanılan pilavlık prinç (sivri prinç), yuvarlak prinç (sütlüaş prinçi), dağ prinçi, (siyah prinç), ve natürel prinçi sayabiliriz. Botanik: Pirinç 50-120 sm boyunda bir yıllık dikine yükselen ve kökten çatalaşarak küme oluşturan bir bitkidir. Yaprakları 20-50 sm uzunluğunda 1-2 sm eninde bir şerit şeklinde olup sivrice yaprağın gövdeyle birleştiği kısımda boru şeklinde gövdeyi saran yaprak sapının uzantısı uzanır. Priçin son yapraktan sonra 20-40 sm uzunluğunda uzun bir sap üzerinde 2-5 başak demetinden meydana gelir ve tohumların ucunda kılıçıklar bulunur. Prinçin tohumlarının uclarındaki kılçıklar tohumları haşerilere ve kuşlara karşı korur. Yetiştirilmesi: Sulu yerlerde, bataklıklarda yetişen pirinçtürleri olduğu gibi dağlarda yetişen türleride vardır. Bir kg prinç eldeetmek için takriben 3000-10.000 litre suya itiyaç vardır ve prinçi ektikten sonra sıcaklığın 30-38 derece arasında olaması gerekir. Hasat zamanı: a-) Sivri prinç (pilavlık veya uzun priç diyede anılır) takriben 7 mm uzunluğunda pişirildiğinde tane tane durur ve yapışmaz. b-) Yuvarlak prinç (sütlüaş veya muhallebi prinçi diyede anılır): takriben 5 mm uzunluğunda ve oval şekilde olup, pişirildiğinde yapış yapış olur, bu nedenle genelikle sütlüaş veya muhallebi yapımında kulanılır. c-) Natürel prinç: Pirinç kabuğundan ayrıldıktan sonra ayrıca makina ile gümüşsü zarı ve çeneğide ayıklanırsa beyaz pirinç eldeedilir. Sivri ve yuvarlak pirinç genelikle soyulmuş ve parlatılmış pirinçtir. Natürel pirinç diğerlerinden farklı olarak sarımtırakrenktedir. d-) Siyah pirinç: Bu pirinç Amarikada genelikle kızılderililer tarafından yetiştirilen ve yemeği yapılan pirinçtir. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.Açıklama: Proteinlar takriben 10.000’den fazla olduğu tesbitedilmiştir ve bu proteinler çeşitli büyüklüklerde olabilir ve bazen 50-100- veya 200.000 aminoasit bir protein oluşturur. Proteinların oluşasını sağlayan 22 çeşit aminoasit olup bu aminoasitler çeşitli şekilerde birbirleri ile birleşerek (bağlanarak) proteinları oluştururlar. Proteinlar insanın vücudunda çok çeşitli görevler görür, bazen hormon, bazen enzim, bazende kemik, kas, tırnak, saç, ve deride ana yapı maddesi olarak bulunur. Bir kişi günde 800 litre hava alır ve bunun büyük bir kısmını oluşturan oksijen besin maddelerini yakarak enerjiye dönüştürür. Enerji meydana gelirken artık madde olarak serbest radikaller ortaya çıkar ve bu serbest radikaller sağlık için oldukca zararlıdır. Hücre merkezindeki nükleinasidin yapısını bozarak kanserli urların oluşmasına neden olur. Pirinçin birleşimindeki enzimler, oryzanol, vitaminler ve mineraller serbest radikalleri zararsız halle getirir.
Yantesiri: Bilinen bir yantesiri yoktur.Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir.
Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, fakat karpuz da tatlıdır ve bu da mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içer. |