Türkiye Eğitim-Sen'in 3 bin 65 öğretmenin katılımı ile yaptığı ankete göre, öğretmenlerin yüzde 93.1'i mesleklerinin saygınlığını kaybettiğini düşünüyor.

Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Türk Eğitim-Sen'in 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı anket çalışması hakkında bilgi verdi. Türkiye genelinde 3 bin 65 öğretmen üzerinde uygulanan anketten ortaya çıkan sonuçların Türkiye'nin gerçeklerine ışık tuttuğunu kaydeden Bostan, "Anket, öğretmenlerin hangi koşullarda çalıştıklarını gözler önüne sermektedir" dedi.

İşte anketin ortaya koyduğu sonuçlar;

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 41.5'i aylık gelirinin aile ve çocuk yardımı dâhil maaşı ve ek ders ücretleriyle birlikte 1501-2000 TL, yüzde 38.8'i 1201-1500 TL, yüzde 14.8'i 2000 TL'nin üzerinde, yüzde 2.5'i 501-1000 TL, yüzde 2.3'ü e 1001-1200 TL arasında olduğunu belirtmektedir.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 75.1'i aylık gelirinin harcamalarını karşılamaya yetmediğini, yüzde 24.8'i de aylık gelirinin harcamalarını karşılamaya yettiğini söylemektedir.

Öğretmenlerin yüzde 67.8'i son bir yıl içinde banka kredisi çektiğini ifade ederken, yüzde 32.1'i son bir yıl içinde banka kredisi çekmediğini belirtmektedir. Son bir yıl içinde banka kredisi çeken öğretmenlere, bankadan aldıkları kredi türünü sorduk. Buna göre öğretmenlerin yüzde 73.3'ü tüketici kredisi, yüzde 15.9'u konut kredisi, yüzde 6.4'ü taşıt kredisi, yüzde 4.3'ü de avans hesap kredisi aldığını söylemektedir.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 58.2'si eşiyle maddi konular nedeniyle ara sıra tartışma yaşadığını, yüzde 16.3'ü eşiyle maddi konular nedeniyle her zaman tartıştığını söylemektedir. Eşiyle maddi konular nedeniyle tartışmadığını söyleyenlerin oranı sadece 25.3'tür.

Öğretmenlerin yüzde 93.1'i öğretmenlik mesleğinin saygınlığını kaybettiğini, yüzde 6.9'u ise öğretmenlik mesleğinin saygınlığını kaybetmediğini düşünmektedir.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 57.6'sı çalışma ortamından memnun olmadığını, yüzde 42.4'ü de çalışma ortamından memnun olduğunu belirtmektedir.

Öğretmenlerin yüzde 84.3'ü "kadrolu öğretmenlik dışındaki öğretmen istihdamı hukuka ve insan haklarına aykırıdır" derken, yüzde 15.6'sı kadrolu öğretmenlik dışındaki öğretmen istihdamının hukuka ve insan haklarına aykırı olmadığını söylemektedir.

Öğretmenlere 24 Kasım öğretmenler gününde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'dan ne yapmasını istediklerini sorduk. Buna göre öğretmenlerin yüzde 60.8'i Bakan Çubukçu'dan öğretmenlerin en önemli sorunlarından en az birinin çözüldüğünün müjdesini vermesini istemektedir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 34.8'i Bakan'dan öğretmenlik mesleğinin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik mesajlar vermesini, yüzde 2.2'si emekli öğretmenleri hatırlamasını ve onlara sahip çıkmasını, yine yüzde 2.2'si de her yıl başka bir ilde ve okulda kutlamalara katılması istemektedir.

Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, anket sonuçlarının Türkiye'de yaşanan ekonomik dar boğazın bir aynası olduğunu kaydetti. Bugün öğretmenlerin geçim telaşına düştüğünü anlatan Bostan, "Aylık gelirleri ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Banka kredileriyle günü kurtarmaya çalışmaktadır. Ekonomik kaygılar nedeniyle geleceğe güvenle bakamamaktadır. Durum böyleyken, siyasi erk'in ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kutsal bir meslek olan öğretmenliğe sahip çıkması ve öğretmenlerimizi en azından ekonomik sorunlarını çözmesi gerekmektedir. Mutsuz, umutsuz, geleceğe güvenle bakamayan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan destek göremeyen öğretmenlerle Türk milli eğitiminin çağdaş hedefleri yakalaması mümkün değildir" dedi.

Öğretmenleri motive edecek ve onlara moral verecek bir icraata acilen ihtiyaç bulunduğunu kaydeden Bostan, açıklamalarını şöyle tamamladı;

"Öğretmenleri motive edecek icraat için uzun uzun düşünmeye gerek yok. Mesela, her 24 Kasım'da başta öğretmenler olmak üzere üniversitelerdeki bütün öğretim elemanları ve idari personel ile MEB'deki idari personelden oluşan bütün eğitim çalışanlarına bir maaş ikramiye verilebilir. Çünkü MEB ve üniversiteler dışındaki personelin tamamına yakını değişik adlar altında ek ödeme almaktadır. Maalesef bu iktidar döneminde MEB ve Üniversite çalışanları üvey evlat muamelesine tabi tutulmuştur. Çubukçu, krizden ve parasızlıktan dem vurabilir. O zaman bütçenize ek yük getirmeyecek hatta bir nebzede olsa katkı sağlayacak başka bir icraat önerelim: 76. Maddeye göre atanan bütün idareci atamalarını iptal edin."