Olan biten çok kişiyi üzdü,ama en fazla üzülenler dolar aldı başını gidiyor diye 1.73TL'den dolar toplayanlar.Döviz borcu olanların yürek çarpıntıları devam ediyor.Onlar döviz fiyatındaki artışın,TL yükümlülüklerini nasıl artıracağını hesapllamaktan uyuyyamıyor.

     Çarşamba Başbakan yurtdışına giderken havaalanındaki kısa söylemi, yukarıya doğru tırmanışı durdurmada etkili oldu. Dolar 1.7140 TL’den 1.6970’e geriledi.


     Perşembe Merkez Bankası Başkanı Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Gösterge tahvil faizi % 8.95’ten  % 8.81’e, dolar 1.68-1.69 aralığından 1.67-1.68 aralığına geriledi.

     Bu çalkantı neden çıktı?

 -Cari açık çok büyüyor. Başımıza bir kaza bela gelecek endişesi ortaya yayıldı.

 -Bizim endişemiz dışarıda kuşku yarattı. “Türk ekonomisi fazla ısındı. Motor yakabilir” denilmeye başlandı.

 -Yabancılar Türkiye’den kaçıyor diye yerli yersiz söylentiler duyulur oldu.

 -Bunların etkisiyle içeride yerliler ve yabancılar daha çok döviz almaya başlayınca artan talep baskısı ile döviz fiyatı tırmanışa geçti.

     Şimdi merak edilen şudur

 -Kısa sürede 1.73 TL’ye kadar tırmanan dolar fiyatı dün 1.67’e kadar gerilediğine göre acaba gerileme daha nereye kadar devam edecek.

     Düzeltme bitti mi?

 -Düzeltme yeter mi? İşe yaradı mı?

 -Yakın dönemde yeni bir düzeltme gündeme gelir mi? Dolar nerelerde dolanır?

 Merkez Bankası Başkanı, enflasyon raporunu sunmak için düzenlediği basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı.

     MB’ye göre düzeltme yeterli

     Merkez Bankası Başkanı’nın sorulara verdiği cevaptan anlaşıldığı kadarı ile,

 -Merkez Bankası döviz fiyatındaki düzeltmeyi yeterli ve yararlı görüyor.

 -Bu düzeltmenin cari açığın küçültülmesine, fazla ısınan ekonominin soğutulmasına, kredi talebinin yüzde 25’lerde sınırlandırılmasına olumlu etki yapacağına inanılıyor.

 -Demek ki Merkez Bankası’nın ve hükümetin cari açık, ısınma, kredilerin hızla artması konularındaki korkuları sona ermiş.

     Merkez Bankası gazetecilerin sorularını cevaplarken dolaylı olarak döviz kuru politikası konusunda da açık verdi. Döviz fiyatının aşırı artışının, enflasyonu azdıracağını, bu nedenle Merkez Bankası’nın değişik politika araçları ile üzerine düşeni yapacağını söyledi.

     Bizde serbest kur sistemi var, ama perde arkasında Merkez Bankası dizgini elinde tutuyor. Gereğinde dizgini gevşetiyor, gereğinde kısıyor. Bu kötü bir şey değildir ama... Böyle bir şey yok diyerek kendi kendimizi kandırmak da gereksizdir.
 
     Döviz ucuzlamayı sürdürecek gibi

     Görünen o ki, döviz fiyatı aşağıya doğru hareket edecek. Ama nereye kadar ve ne süre belli değil. Dolar tekrar 1.50 TL’yi görür mü? Yoksa 1.60 TL dolayında mı dolanır? Tahmin etmek imkânsız.

     Ancak Merkez Bankası ve hükümet dövizdeki bu son hareketten endişeye kapılmış görünüyor. Bu durumda döviz fiyatının daha fazla yükselmesine izin verilemez, cari açığı aşağıya çekmek ve kredileri sınırlamak için güçlü ek tedbirler alınamaz. O zaman da cari açık beklenen ölçüde küçülemez. Ekonomide ısınma diye adlandırılan talep artışı kısa dönemde yavaşlayamaz. Ancak bu da felakete, krize neden olmaz. İleride birkaç düzeltme daha olur... Bir adım geri, iki adım ileri, zıplaya zıplaya yola devam ederiz.

     Son bir not: Bir yanda döviz fiyatı tartışılırken öte yanda “faiz artırımı ne zaman başlayacak?” bekleyişinde olanlar var. Kim bunlar? Türkiye’ye faizden para kazanmak için döviz getirenler. Biz 2003’ten bu yana yüksek faiz-ucuz döviz politikasından çok zarar gördük. Cari açık bu nedenle büyüdü.

     Yıllardır Milliyet Ekonomi’de yüksek faizin zararı anlatıldı. Faizi yükseltmek ekonomiyi dinamitlemek demek. Nereden çıkıyor bu faiz tartışmaları anlamak mümkün değil.