Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, geçen yıl bazı stadyumlarda maçlara gitmemesiyle ilgili olarak, "Bu sezon beni Şükrü Saraçoğlu' nda göreceksiniz. Allah'a şükür ben yürekli bir insanım. Her stada her şekilde girebilecek bir insanım" dedi.
Trabzonspor - Vllaznia karşılaşması sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Haluk Ulusoy, Federasyon' un Trabzon' da yaptığı toplantıda aldığı 6 + 1 kararını değerlendirirken, "Öyle eleştiriler geldi ki ben bile şaşırdım. 6 - + 1' i, toplantının Trabzon' da yapılması nedeniyle kentin plaka numarası 61' le bile bağlantı kurdurdular. Biz 6 + 1 ' in Türk futbolu ve Milli takım için önemli olacağı için böyle bir karar verdik. Futbolun başında olan kişinin hiç bir kişi ve kurumla probleminin olmaması lazım. Kapris yapmaya, gönül koymaya lüksüm yok. Bugüne kadar da böyle birşey yapmadım. Yapılanın yanlış olduğunu söyledim. Çünkü Futbol Federasyonu ülkemizin önde gelen kurumlarından bir tanesi. Kulüpler Birliği de öyle. Kulüpler Birliği ile aranızda bir yazışma yaptıysanız, Futbol Federasyonu da o güne kendisini ayarladıysa, ama toplantıya bir gün kala Kulüpler Birliği başkanı, canı gönülden bir karar alarak toplantıyı İstanbul' dan Ankara' ya almamıştır. Bunu bir kişinin istediğini biliyorum. Bu kişiyi herkes biliyor. Eğer Kulüpler Birliği iki kurum arasındaki yazışmayı hiçe sayarak toplantıyı Ankara' ya alıyorsa burada bir kırgınlık olabilir. Ama biz Kulüpler Birliği ile birlikte en iyi şekilde çalışmak mecburiyetindeyiz. Onların kararlarını uygulamak için çalışmak zorundayız. Aldıkları 16 maddelik bir karar var. Bunların üstünde bürokratlarımız çalışıyor. Önümüzdeki günlerde İstanbul' da bir toplantı yapacağız" dedi.

TRABZONSPOR'U TEBRİK EDİYORUM
Haluk Ulusoy, Vllaznia karşısında farklı bir galibiyet alan Trabzonspor' u tebrik ettiğini de vurgulayarak, "Hatırladığım kadarıyla ilk defa böyle bir netice alıyorlar Avrupa kupalarında. Daha liglerin başlamasına uzun bir zaman olmasına rağmen böyle bir sonuç almaları güzel. Teknik kadro ve futbolcuları kutluyorum. Trabzonspor' un şampiyon olamamasına üzülüyorum. Trabzonspor dört büyük kulübümüzden bir tanesi, geçmişte çok büyük başarılara mza attı. Ama durağan bir dönem yaşıyor. Geçmişte Galatasaray da uzun yıllar şampiyon olamadı. Bu Trabzonsporumuz için de geçerli. Bu dönemi de atlatacağına ve eski güzel günleri yine yaşatacağına inanıyorum. Trabzonspor' un şampiyon olması tüm Türkiye açısından önemli. Sadece Trabzonspor' un değil Anadolu' dan bir takımın daha şampiyonluğu tatması bizim için büyük bir mutluluk olur" diye konuştu.

KAZASIZ BELASIZ LİG DİLİYORUM
Ulusoy, "Önümüzdeki sezon için tüm kulüplerimize kazasız, belasız, sakatsız çok güzel bir lig diliyorum. Futbol sahalarında en küçük bir toz bulutunun bile olmasını istemiyorum. Çirkin tezahüratsız bir lig istiyoruz. Kavgaları görmek istemiyoruz. İnşallah önümüzdeki sezon geçtiğimiz sezondan daha iyi bir lig olacak. Herkesin biraz önce söylediklerime dikkat etmesi lazım. Yeşil sahalarda en ufak bir çirkinliği görmek istemiyorum" diye konuştu.

YÜREKLİ İNSANIM
Haluk Ulusoy, geçen yıl bazı stadlara gitmemesiyle ilgil ibir soru üzerine de, "Şükrü Saraçoğlu' nda beni göreceksiniz. Benim geçen sene maçlara gitmemem çekindiğimden ve olabilecek herhangi bir hadiseden değil. Allah' a şükür ben yürekli bir insanım. Her stada her şekilde girebilecek bir insanım. Çünkü ben inanıyorum ki gittiğim statta seyircilerimiz, yöneticilerimiz, kurumu temsil eden bir Haluk Ulusoy' u en iyi şekilde ağırlarlar. Bu sene Trabzonspor' dan başladım. Ama fırsatım oldukça her fırsatta gitmeye çalışacağım. İnşallah güzel bir sezon geçireceğiz diye umut ediyorum" ifadesini kullandı.

GENEL KURUL, 'SANA SEVGİMİZ SONSUZ' DEDİ
Haluk Ulusoy, Trabzonlu olmanın gururunu yaşadığını vurgulayarak, "Hayatımın en güzel yılları burada geçti. Ne mutlu bana ki, Trabzon' un içinden çıkan birini Futbol Federasyonu başkanlığına giden bu yolda hiç yalnız bırakmadılar. Onlarla aramızda çok iyi bir pozitif enerji var. Trabzon' u seviyorum, ama Trabzon' u benden çok seveni kıskanıyorum. Benim içlerinden çıkan biri olduğumu biliyorlar. Ben de onlara layık olmaya çalışıyorum. Futboldaki 30 yıllık hayatımda başarıdan başarıya koştum. Trabzon' dan çıkan birisi olarak Federasyon başkanlığımda dünya üçüncülüğü yaşattık. Sadece Trabzonluların değil aklı selim olan her insanın beni sevdiğini biliyorum. Sokakta insanların beni sevdiğini görüyorum. Görevimi en iyi şekilde yaptığımı düşünüyorum. Bu inancımın en iyi taçlandırılışını da, Mali Genel Kurul' da gördüm. Beni büyük bir ezici çoğunlukla devam ettirdiler. 'Sana sevgimiz sonsuz' dedi genel kurul. Her zaman diyorum, genel kurul ne diyorsa olur. Beni onlar seçti. Genel kurulum beni istediği sürece ben bu göreve devam edeceğimi söylüyordum. Ben Trabzonluları seviyorum, onlar da beni seaviyor ama ben bu ülkede yaşayan herkese aşığım. Ben kişi kurum ve kuruluşlar için görev yapmıyorm. Ben ülkem adına görev yapıyorum. Bayrağım adına görev yapıyorum. Dünya' nın her hangi bir yerinde bu bayrağı en yüksek noktalara taşıyabiliyorsam, ekibimle birlikte bu benim için çok büyük bir mutluluk. Biz fahri görevler yapıyoruz. Bize güvensinler, inansınlar, analar, bacılar dualar etsinler. Biz yüreğimizi ortaya koymuşuz, canla başla mücadele ediyoruz. Ülkemizi her şekilde temsil edeceğimize inanıyoruz" dedi.

FIFA'DAN MEKTUBU BİZ İSTEMEDİK
Haluk Ulusoy, FIFA' nın genel kurula hitaben yazdığı mektupla ilgili olarak da, "FIFA' dan gelen mektuba biz resmi bir istekte bulunmadık. Resmi bir yazımız yok FIFA' ya. Ama FIFA zaten aylardır Türkiye' de olan hadiseleri izliyor. Siyasetçilerin futbola ne kadar müdahale ettiğini bizim söylememize gerek yok. Öyle bir internet çağında yaşıyoruz ki, bizim burada olanları söylememize veya buralardan haber gitmesine gerek yok. FIFA bütün dünyada federasyonlarını korumak mecburiyetinde. FIFA ve UEFA siyasetin içinde olmaması gereken birinci kurum. Bu hiç bir şekilde kabul edilmiyor. Türkiye' deki bu gelişmelerden sonra genel kurulumuza hitaben bir yazı yazdı. Bir de diyorlardı ki, odaların kapısının altından atıldı. FIFA' nın genel kurula hitaben yazılan yazısını saklamamız doğru olmazdı. Mecburen biz bunları okumaları gerekenlere, aynen tercümeleri ile birlikte iletmek mecburiyetindeydik. Bana göre bu olumlu bir davranıştı. İnşallah bundan sonra bu tür kaosları bir daha yaşamayız" dedi.