Son yıllarda yatırım aracı niteliği kazandırılarak portföylere giren birçok emtia gerçek fiyatında değil.

     Bilişim ve telekomünikasyon sektörünün hızlı gelişimiyle uluslararası piyasalara sanal ortamda ulaşım kolaylığı yatırımın şeklini ve yatırımcı davranışını değiştirdi. Son yıllarda dünyada irili ufaklı birçok yatırım bankası; endüstriyel metal, emtialar, petrol ve kıymetli metallerden oluşturdukları fonlarda, yatırımcılara küçük miktardaki paranın teminat olarak yatırılıp sanal ortamda 1 birime 100 birim ve hatta 400 birim alım satım yapılabilme imkânı sunuluyor.

     Vadeli piyasa veya foreks piyasaları olarak anılan bu piyasalarda oluşan fiyatlar, sürü mantığı ile oluştuğundan gerçek fiyatını yansıtmıyor. Anılan fonlarda, yatırımcı bir malda 1 birim işleme karşılık 100 birimlik alım veya satım yaptıysa, banka da o 1 birimin karşılığı kadar mal alıyor veya satıyor. Bu nedenle gerçek arz-talep daha düşük oluyor.

     Geçtiğimiz günlerde Amerikan basınında yer alan bir haberde son dört yıl hızlı yükselen altının kendi üreticisini memnun etmediği yazıldı. Altın fiyatları 2008 yılından 2012'ye kadarki hızlı yükselişi sırasında, altın üreticilerinin Borsa performansı; maliyetlerinin artması, cevher oranı yüksek altın bulmanın zorlaşması ve özellikle yatırımcıların altın almak için yatırım fonlarını kullanmaya başlamasıyla zayıfladığı belirtildi.

      Dünyadaki en büyük dört altın üreticisi şirket kolektif olarak son on yılda 47,50 milyar dolarlık nakit akışı sağlarken, 68,50 dolarlık sermaye harcamaları, satın almalar için harcama ve temettü giderleri gerçekleştirmelerinin, şirketleri büyük bir finansman sıkıntısına soktuğu belirtiliyor.

2000 yılı Eylül ayından bu yana global finansal krizin de etkisiyle altın fiyatları yüzde 470 oranında yükseldi. 2011 yılı Eylül ayında altın fiyatının dışarıda onsu (31,10 gr) 1.922 dolara yükseldiği sırada iç piyasamızda 24 ayar altının gramı 110 TL'ye yükseldi. Bu sırada içeride küçük yatırımcıların altın fiyatındaki hızlı yükselişin cazibesine kapılarak alıma geçtikleri gözlendi.

      Bu nedenle halen küçük yatırımcının elinde fizikî olarak veya bankaların altın hesaplarında yüklü miktarda altın bulunuyor. Altın fiyatında 110 TL/gr'dan başlayan aşağı yönlü seyir devam ediyor. Söz konusu dönemde yüksek fiyattan altın alan küçük yatırımcılar altın fiyatı daha da yükselir diye beklerken, sürekli gerileyen bir seyir izlemesi nedeniyle sürekli zarar ettiler.

     Genellikle stratejik gerginlik ve ekonomik kriz sırasında güvenli liman olarak görülen altının, 2012 yılında cazibesini yitirdiği gözleniyor. Nitekim hafta içindeki Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz toplantısında yeni bir parasal genişleme kararı almak yerine kısa vadeli tahvillerin, uzun vadelilerle değiştirilmesi işleminin (Tvist operasyonu) vadesini uzatmasıyla yetinmesi, ayrıca büyüme oranını aşağı yönde revize etmesi altına satış getirdi.

     Global piyasalardaki küresel durgunluk endişeleri ve Euro Bölgesi ülkelerindeki yüksek faizli tahvillerin kâr cazibesi altın fiyatına olumsuz yansıyor. Hafta başında 1.632 dolar/ons seviyesindeki altının dış piyasa fiyatı cuma günü 1.560 dolar/ons'a kadar sert düşüş gösterdi. İç piyasada da 24 ayar altının gramı 95 TL'den cuma günü 91 TL'ye geriledi.

     Yeni haftada Avrupa Birliği Liderler zirvesi yapılacak. Bu toplantıda finansal krizin önlenmesine yönelik kalıcı karar alınması halinde altın fiyatı pariteden bağımsız aşağı yönlü dalgalı seyrini sürdürebilir. Altın fiyatında 1.550 dolar/ons teknik desteğinin aşağı yönlü kırılması halinde 1.530 ve 1.500 dolar/ons desteklerine gerileyebilir. 24 ayar altın fiyatı 89-90 TL'ye gerileyebilir.