|
16'NCI LOUİS'İN KANI 220 YIL SONRA BULUNDU |
|
|
Yeni Çağ’ın sonunu getiren Fransız Devrimi’nin kurbanlarından olan Kral 16’ncı Louis’in kanını içeren bir kumaş parçasının üzerinde yapılan analizler, tarihe geçen idamın sırlarını ortadan kaldırdı.
16’ncı Louis, devrimden dört yıl sonra idam edilmiş, giyotinle başı uçurulan kralın idamını izleyen Fransızlar, öldürülmesinin ardından onunla tüyler ürperten bir hareketle alay etmişti. İdamın ardından giyotinin yanına gelen sayısız Fransız, mendillerini ve diğer giysi parçalarını kan havuzuna daldırarak 16’ncı Louis’in kanını saklamıştı. 16'ıncı Louis, daha sonradan Concorde Meydanı adını alan ‘Devrim Meyda’nında idam edildi. 21 Ocak 1793 tarihindeki idamdan geriye kaldığına inanılan kan örneğinin, yapılan analizlerle krala ait olduğu neredeyse 220 yıl sonra kesinleşti.
KANLI MENDİL İTALYA’DAYDI
Telegraph gazetesinin haberine göre, 16’ncı Louis idam edildiği gün, idamı izleyen Maximilien Bourdaloue, kralın ölümünün ardında birçok insanlar beraber giyotinin yanına çıktı ve mendilini yerdeki kan havuzuna daldırdı. Bourdaloue, kanlı mendili bir su kabının içinde sakladı. Söz konusu kap, daha sonradan bir İtalyan aile tarafından satın alındı. Bilim insanları, yüzyılların ardından mendilin fazlasıyla bozulduğunu belirtse de, kumaş 16’ncı Louis’in kanına ait izleri taşıyordu. Mendilden kan örneği alınsa da, yapılacak olan DNA analizinin sonucunu kesinleştirmek için kralın akrabalarından birine ait kan örneğiyle karşılaştırılması gerekiyordu. ‘Forensic Science International’ dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, karşılaştırma yapılması gereken kan örneği, 16’ncı Louis’den 200 yıl önce yaşamış olan bir diğer Fransa kralı olan Dördündü Henri’nin mumyasından alındı. Fransa’yı 1589-1610 yılları arasında yöneten kralın saklanan başından alınan kan örneği, kesin sonucu ortaya koydu.
Y KROMOZOMU ORTAYA ÇIKTI
Dördüncü Henri’nin kanında nadir olarak rastlanan kısmi Y kromozomunu bulan bilim insanları, Henri’nin soyundan gelen 16’ncı Louis’de de aynı kromozomu tespit etti. Böylece, su kabında saklanan mendildeki kanın giyotinle başı uçurulan krala ait olduğu kesinleşti. Forensic Science International, araştırma makalesinde, iki kralın akraba olma ihtimallerinin, olmama ihtimallerinden 246 klat daha fazla olduğunu belirtti. Böylece, biri suikastla, diğeri idamla öldürülen iki kralın kaderleri yüzyıllar sonra tekrar birleşmiş oldu.
KORKARAK DEĞİL CESUR BİR ŞEKİLDE ÖLDÜ
Bilim insanları, yapılan analizle Kral 16’ncı Louis’in nasıl öldüğüne dair sırrı da aydınlığa çıkardıklarına inanıyor. Kesin olmayan tarihi alıntılara göre, Louis giyotine götürülürken çok korkmuş ve gözlerinin idam noktasına getirilene kadar kapatılması gerekmişti. Bir diğer iddia, giyotinin bıçağının kör olduğu ve ilk indiğinde Louis’in kafasını uçuramadığına yönelik. Ancak 2006 yılında kralın celladı Charles Henri Sanson’a ait mektubun ortaya çıkması, idamın nasıl yaşandığını gün ışığına çıkardı. Baş cellat, Louis’in cesur bir şekilde giyotine gittiğini, konuşma hakkını reddettiğini ve çok yüksek sesle, ‘İnsanlar, masum bir şekilde ölüyorum’ dediğini belirtti. Başını giyotine eğmeden önce Sanson’a ve diğer idam bekleyen mahkumlara dönen 16’ncı Louis, ‘Beyler, suçlandığım her şeyden masumum. Kanımın, Fransız halkının mutluluğunu sağlamlaştırmasını dilerim’ dedi. Sanson mektubunda, ‘kralın duruşundan çok etkilendiklerini ve bu metanetini, dini prensiplerinden aldığını düşündüğünü’ ifade etti.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 02 Ocak 2013 Çarşamba 10:51 |
|
|
|
|