|
MEB’İ YÖNETİCİ ATAMA KONUSUNDA UYARIYORUZ |
|
|
Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğinin “Atama ve Yer Değiştirme Dönemleri” başlıklı 23. maddesinin (a) bendinde yönetmeliğin 18’inci, 19’uncu ve 20’nci maddeleri kapsamında seçme sınavı sonucuna göre müdürlük, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığına yapılacak atamaların ilgili yılın Ocak-Şubat aylarında yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Hükümde açıkça ifade edildiği üzere, sınava dayalı yönetici atamalarının Ocak-Şubat aylarında yapılması zorunludur. Hal böyle iken birçok valilik yönetmelik kuralının gereğini yerine getirmeyerek görevi kötüye kullanma suçunu işlemektedir. Bakanlık kaynaklarının el altından yaptığı “yeni yönetmeliğin beklenmesi“ yönündeki telkinler nedeniyle ortaya çıkan hukuksuzluğun faturası, görevinin gereklerini yerine getirmeyen valilere çıkacaktır. Anlaşılan Bakanlık, geçmişten ders almama inadını sürdürmektedir.
Danıştay kararlarına göre, sözlü mülakat objektif bir değerlendirme yöntemi değildir. 652 sayılı KHK’yla Danıştay’ın iptal riskini bertaraf etmeye çalışan AKP’nin niyetinin, bitmek bilmeyen kadrolaşma sevdasının yargı duvarına çarpacağından en küçük kuşku duymuyoruz. Sınav kazanmış olup ilan bekleyen on binlerce yönetici adayının mağdur edilmesine göz yummayacağız.
Bakanlık, hukuku arkadan dolanma hevesinden bir an önce vazgeçmeli, mevcut hukuk düzeninin gereğini yerine getirmelidir. AKP hükümeti, mülakat uygulamasını 11.01.2004 tarihli yönetmelikle yürürlüğe koymuş, Bakanlık o dönemde belirlediği kriterlere göre ilk 5’e girenleri mülakata alarak istediği kişileri atamıştır. Yönetmeliğin bu hükmünün yürütmesi Danıştay tarafından durdurulmuştu.
Kadrolaşma inadını sürdüren AKP hükümeti, karar sonrasında bu defa mülakat yerine sözlü sınavı dayatmış ancak yine yargı duvarına çarpmıştır. İnatçı tutum 13.04.2007 tarihli “ben istediğimi atarım” iradesine dayalı olarak yürürlüğe sokulan yönetmelikle yeniden ortaya konmuş, Eğitim-İş’in bu yönetmelik ve aynı içerikli devamı yönetmelik düzenlemelerine yönelik başlattığı kapsamlı hukuk mücadelesi ile Bakanlık yine hüsrana uğramıştı.
Eğitim-İş’in dik duruşu ve hukuk mücadelesinin sonucunda hedefine yine ulaşamayan Bakanlık bu kez de 76. maddeyi devreye sokarak hakkaniyetten uzak atamalar yapmayı tercih etmişti. Bu atamaların sonuçlarını herkes biliyor. Geçmişteki bu tecrübelerden ders çıkarmayanların sonu yine hüsran olacaktır. Bu nedenle MEB’e, yönetici adaylarını mağdur ederek sayısız hukuki uyuşmazlığa sebep olacak mülakat ya da valiliklerce üç aday arasından tercih gibi objektiflikten uzak uygulamalardan uzak durulmasını şiddetle tavsiye ediyoruz. Aksi durumda, hukuk dışı her dayatmaya Sendikamız hak ettiği karşılığı anında verecektir.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 24 Ocak 2013 Perşembe 09:19 |
|
|
|
|