Uzun zamandır çiğ beslenmenin insan bedeni üzerinde olumlu etkilerini duyuyordum ancak yeteri kadar bilgim yoktu. “Sebzeleri az pişirin, besin değerini öldürmeyin” diye seslenen uzmanlara kulak verip mümkün olduğu kadar sebzeleri az pişirmeye özen gösteriyordum. Ancak Raw Food Şefi, Detoks Uzmanı Çisem Çakır ile tanışınca çiğ beslenmenin daha farklı boyutlarını öğrenme fırsatım oldu. Ve bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
Çiğ beslenme: 40-46 derece ısı üstünde herhangi bir işlem görmemiş, mümkünse organik, doğal halde olan bitkisel besinleri içermekte. Bütün sebzeler, otlar, meyveler, tahıllar, baklagiller, kuru yemişler, filizler ve deniz bitkileri bu kategori içinde yer almakta. Enzim, vitamin ve mineraller açısında çok zenginler. Çünkü biz yerken bile canlılıklarını koruyorlar. Canlı oldukları için de vücudumuz tarafından tamamen sindirilebilirler. Bedenimizde artık bırakmadıkları için kilo yapmazlar ve gereksiz yere enerji tüketmeyiz. Daha enerjik olup enerjimizi diğer yaşamsal faaliyetlerimiz için kullanabiliriz.
Çoğu zaman çok daha yüksek ısılarda kaynata kaynata yemek yapıyoruz. Ancak bitkileri 46 derecenin üstünde pişirdiğimizde besin değerlerini düşürüyor, enzimlerini öldürüyor, yiyeceklerin kimyasını değiştiriyoruz. Vücudumuz böyle besinleri tam olarak sindiremiyor, kullanamıyor böylelikle bedenimizde toksik ve asidik bir ortam oluşmaya başlıyor. Hele katkı maddesi kullanılan gıdaların, hazır gıdaların bedenimizde neler bıraktığını hayal bile edemezsiniz. İç sistemimiz tarafından tanımlanamayan pek çok artık birikimi gibi…
Çiğ beslenme adeta bir detoks yöntemi, vücudu rahatlatıp doğal sistemin en iyi şekilde ve tam verimle çalışmasını destekliyor; bedenin gerçek besin ve enerji ihtiyacını karşılıyor. Ciltte güzelleşme, sivilcelerle vedalaşma, mantarların yok olması gibi pek çok rahatsızlık tedavi oluyor. Yurt dışında kanser hastalarının, MS hastalarının ve obezite sorunu olan insanların sadece çiğ beslenmeyle kendilerini temizleyerek iyileştikleri merkezler var. Çisem Hanım da Amerika’da bu merkezlerden birinde eğitim alırken (Matthew Kenny Academy) bu tip hastaların iyileştiklerine şahit olmuş.
Çisem Çakır, şu anda Bodrum GARDENS OF BABYLON’daki özel mutfağında çiğ ve alkali beslenmeyi hem yaşam tarzı haline getirmiş, hem de pek çok insanın bedensel arınmasına yardımcı oluyor. İnsanların zayıflamasını, hastalıklarından kurtulmasını ya da beden dengesini kurmasına destek oluyor. İşin güzel yanı bu detoks programına katılanlara daha sonrasında kendi evlerinde rahatlıkla uygulayabilecekleri tarifler veriyor, işin püf noktalarını öğretiyor.
Önümüzdeki günlerde çiğ beslenmeyi Türkiye’de daha yaygın hale getirmek için başka çalışmaları da olacakmış. Belki de çiğ beslenmeyle ilgili bizlere daha fazla bilgi sunan, evde kolaylıkla, saksılarda ya da sularda yetiştirdiğimiz filizlerle yapabileceğimiz kolay tarifler de sunan sürpriz bir kitap hazırlar :) Zaten kendisinden bir çiğ çorba tarifi aldım, sizlerle de burada paylaşıyorum. Ayrıca keten tohumu ve ay çiçeği çekirdeğini çekip un yaparak salatalarda kullanılmak üzere krakerler yapması ayrı bir marifet doğrusu… Çiğ kabak ve havucu spagetti haline getirip limon, sarımsak sosu ve zeytinyağı ile birleştirdiğinde de harika bir lezzet oluyor.
Önümüzdeki günlerde kendisinden kolay hazırlanabilen başka tarifler alıp sizlerle paylaşmak istiyorum... Şimdilik Thai çorbası tarifiyle size sağlıklı beslenmeler diliyorum…
Thai Çorbası
1 çorba kaşığı kişniş
1 çorba kaşığı yeşil soğan
1 çorba kaşığı maydanoz
1/3 bardak havuç suyu
1 + ½ bardak hindistan ceviz sütü
Yarım avokado
2 çorba kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı himalaya tuzu
Yukarıdaki malzemelerin hepsi blenderdan geçiriliyor, İsterseniz bir küçük domatesi ufak küpler halinde kesip sonradan içine atabilirsiniz. İki kişilik soğuk çorbanız hazır ?
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin...
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu
|