Milli Eğitim Bakanlığı, 2013 Yılı “Öğretmenlerin İl İçi İsteğe Bağlı Yer Değiştirmelerine İlişkin Duyuru”yu yayınlandı. Son yıllarda il içi ve il dışı yer değişiklikleri hiç bu kadar sorulmamış, hiç bu kadar heyecanla beklenmemişti.
4+4+4 sistemi ile yürürlüğe giren okul değişimleri ve dönüşümleri birçok eğitimciyi kendilerine “acaba seneye bu okulda kalabilir miyim?Seneye hangi okulda olurum?” sorularını sormaya itmektedir. Bütün bunlar olurken de hangi branşta hangi okulda olacağını bilmeyen öğretmenlerden planlı olmaları, günlük ve yıllık planlarını yapmaları beklenmektedir.
Kapatılan, dönüştürülen ve birleştirilen okullarda görev yapan yöneticiler ile öğretmenler okulların ilkokul ve ortaokul olarak dönüşümleri sonrası öğrenci sayıları yarı yarıya azalmış ve birçok yönetici ve öğretmen norm kadro fazlası durumuna düşmüştür. Norm kadro fazlası eğitimciler ne geleceklerine yönelik plan yapabilmekte ne de gelecekte nerede olacaklarını bilebilmektedir.
Geçtiğimiz yıl ilkokulların 4 yıla indirilmesi ile mağdur edilen sınıf öğretmenleri alan değişikliğine zorlanmış, birçok öğretmen norm fazlası durumunda kalmamak için çok az bilgileri olan alanlara geçmek durumunda bırakılmışlardır. Bu durumda olan birçok öğretmen şu anda tekrar dönüşün yollarını aramaktadır. Norm kadro fazlası olmaları sebebiyle alan değiştirmek zorunda kalan öğretmenlere de il içi ve il dışı atama hakkı verilmeli, kendi alanlarına tekrar dönüş imkanı sağlanmalıdır.
Yayınlanan taslakta deniliyor ki;
“Norm kadro fazlası konumundaki öğretmenler ile 2012-2013 eğitim ve öğretim yılından itibaren görevli olduğu okulun dönüştürülmesi ya da kapatılması sonucu görev yerleri değiştirilen öğretmenlerde bulunduğu eğitim kurumunda çalışılması gereken en az 3 (üç) yıllık süreyi tamamlama şartı aranmaz.”
Okullarda norm işlemlerini yapan yöneticiler bile ne yapacaklarını bilemez konuma gelmişlerdir. Yarın ne olacağını bakanlık dahil kimse bilmezken okul yöneticilerinden gelecek yılların planını tam ve doğru bir şekilde yapmaları istenmektedir. Durum böyle iken, yani kimin norm fazlası kimin norm içi olduğu her yıl değişebilmekteyken, tayin isteyecek öğretmenlerde 3 yıl çalışma şartı ya da yukarıdaki şartları istemek tek kelimeyle haksızlıktır.
Bakanlık taslaktaki tüm süre kısıtlamalarını kaldırmalı ve 2 yıl boyunca tüm öğretmenlere tayin isteme hakkı vermelidir. Yoksa bu yıl ilkokul olan okul, gelecek yıl ortaokul yapılır ve norm içinde olduğunu zanneden öğretmenler bir anda norm fazlası konuma gelir; olan yine –her zaman olduğu gibi- öğretmene olur.
Kılavuzda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşında olanlara ilkokulları tercih etme hakkı verilirken, İngilizce branşında olanlara bu hak verilmemektedir. Oysa yeni sistemin uygulanacağı 2. sınıfta İngilizce dersi varken, Din Kültürü dersi 4. sınıftadır. Branşlar arasında adaletsizlik yapılmamalı, her iki branşa da ilkokullara atanma şansı verilmelidir.
Öğretmenlerin 3 ay tatil yaptığını sanan Milli Eğitim Bakanları gördü bu ülke. Kağıt üzerinde 2 ay olarak görünen idari izin 2 yıldır yapılamamakta, eğitimciler atama dönemlerinde hiçbir yere gidememektedir. Kendi memleketine gitmek isteyen öğretmenler de başvuruyu kaçırmama adına çalıştıkları ilde kalmak zorunda bırakılmıştır. Yayınlanacak kılavuzda öğretmenlerin istedikleri yerden başvuru yapabilmelerinin yolunu açacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Bakanlığın kimseye sormadan uygulamaya geçirdiği 4+4+4 sistemi tüm eğitimcileri mağdur etmiş ve etmeye de devam etmektedir. Hiçbir bakanlık iznini kullanan personeline izin süresinde bu kadar zulüm uygulamaz. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimciler üzerine yaydığı bu kara bulutları biran önce kaldırmalı, huzursuzluğu sona erdirecek adımları en kısa zamanda atmalıdır. Tüm soru ve sorunların cevabı ve çözümü eğitimcilerde ve sendikalarda vardır.
Bakanlığı bu süreci devreye sokarken hiçbir şekilde görüşünü almadığı ve önemsemediği eğitimcilerle birlikte süreci yeniden kurmaya ve birlikte yürütmeye davet ediyoruz. Yoksa mağdur ettiğiniz eğitimciler haklarını yasal yollardan aramak zorunda kalacak ve bu durum da yasal mevzuatın sürekli değişimine yol açacaktır. Eğitim-İş Ankara Şubesi şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her daim eğitim çalışanlarının yanında yer almaya devam edecek, her türlü mağduriyetle mücadelesini sürdürecektir.
|