Zaturre doğru tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.

     Uzmanlar, yılda her bin kişiden 10 veya 15 kişinin zatürreye yakalandığını ve ölümlerin en çok 5 yaş altı özellikle bebeklikte, ileri yaşlarda, ek hastalığı olan kişilerde ve gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek oranda görüldüğünü vurguluyor. Bu yüzden uzmanlar, erken teşhis ve tedavinin önemli olduğunu belirtiyor.

     Dr. Fadime Tülücü, zatürrenin, sık görülen ve risk gruplarında ölümle sonuçlanabilen bir akciğer enfeksiyonu olduğunu, ağız, boğaz ve sindirim kanalında bulunan, normal koşullarda sorun yaratmayan mikropların, vücut savunma sisteminin zayıflayarak akciğere ulaşmasıyla oluşan zatürreeye yakalanmadan sağlıklı bir yaşam sürmenin de mümkün olduğunu kaydetti.

     Tülücü, sıcaklıkların mevsim normallerinin altına düşmesiyle oldukça sık karşılaşılan zatürrenin bir akciğer enfeksiyonu olduğunu belirterek, "Bu enfeksiyon, akciğerlerdeki hava keseciklerinde biriken iltihap ve sıvı, oksijenin kana geçişini zorlaştırır. Kanda oksijen basıncının düşmesi de dokulara yeteri kadar oksijen taşınamamasına ve buna bağlı olarak vücut hücrelerinin tam olarak işlevlerini yerine getirememesine yol açar. Enfeksiyonun akciğer içinde yayılması veya mikropların kana geçmesi ise hastanın yaşamına mal olabilir" diye konuştu.

RİSKLER VE BELİRTİLERİ

     Dr. Fadime Tülücü, zatürre belirtilerini, "Yüksek ateş, öksürük, balgam, nefes almayla beliren göğüs ağrısı yer alırken, hasta, kas eklem ağrıları, halsizlik, bulantı, kusma gibi atipik belirtilerle de karşılaşabilir" diye sıraladı.Tülücü, hastalığın grip kadar yaygın olmasa da hasta kişiden sağlam kişiye, öksürük, hapşırık, ağız-burun sekresyonu bulaşmış mendil, bardak, kapı kolu gibi eşyalarla bulaşabildiğini söyledi.

     Ağır seyirli zatürreeye yakalanma risklerini de açıklayan Tülücü, "Bunlar arasında sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı, bebek, çocuk ve ileri yaş, kronik akciğer hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, şeker hastalığı, böbrek hastalığı, yutma refleksini engelleyen nörolojik hastalık, çene, yutak hastalıkları, AIDS gibi bağışıklık sistemi hastalığı, kemoterapi gibi bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımları yer alıyor" ifadesini kullandı.

     Fadime Tülücü, hastanın yaşı, altta yatan hastalıklar, hastalığın yaygınlığı, ortaya çıkaran mikroorganizmanın tespit edilmiş olması, yaşamsal bulguların değerleri gibi faktörlerin tedavi seçeneklerini belirlediğini söyledi.Erken tedavinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Tülücü, tedavi sürecinin genellikle iki hafta sürdüğü bu akciğer enfeksiyonunda kişinin, kendini bir ay kadar halsiz hissedeceğini belirtti.

KİMLER RİSK ALTINDA?

• Sigara içenler,

• Alkol alanlar,

• Bağışıklık sisteminde problem olanlar,

• 80 ve daha ileri yaştakiler,

• Beslenme bozukluğu ya da bağışıklık sistemi problemleri yaşayan özellikle 10 yaş altındaki çocuklar,

• Romatizma tedavisi (romatizma tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar bağışıklık sistemini baskıladığı için) görenler,

• Dalağı alınanlar,

• Yoğun stres yaşayanlar,

• Sağlık personelleri.

     Tedavi süresince sıvı tüketiminin mutlaka artırılması gerektiğini belirten Tütücü, hastanın hastaneye yatış kriterleri ve hastalığı ağırlaştırıcı faktörler belirlendikten sonra etki edebilecek en uygun antibiyotiklerle evde veya hastanede tedavi uygulandığını kaydetti.

NE YAPMALI ?

• Sigara içmeyin,

• Çevrenizde sigara içilmesine izin vermeyin,

• Alkolden uzak durun,

• Sıcak soğuk geçişinde kıyafetlerinize dikkat edin. Üzerinize bir şey almadan aşırı soğuğa çıkmayın,

• C vitamini yönünden zengin meyveleri özellikle portakal, nar ve greyfurt suyu tüketin,

• Hafta içi ve hafta sonu aynı saatlerde yatıp aynı saatlerde kalkın. Yapılan son araştırmalara göre uyku düzensiz olduğu zaman bağışıklık sistemi zayıflıyor.

• Başta antibiyotikler olmak üzere doktor önerisi dışında ilaç kullanmayın,

• Risk faktörlerini taşıyorsanız 8 yıl koruyuculuğu olan zatürre aşısı yaptırın.

KİMLER ZATURRE AŞISI YAPTIRMALI?

• 80 yaşın üstündeki kişiler,

• 10 yaşın altında astım, akciğerlerinde veya bağışıklık sisteminde problem olan çocuklar,

• Sağlık personelleri,

• KOAH gibi akciğer hastalıkları olanlar,

• Kanser olanlar,

• Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmak zorunda olanlar.