|
ALTIN FİYATLARI DÜŞERKENDE KAZANABİLİRSİNİZ! |
|
|
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) toplam rezervleri 13 Aralık ile biten haftada 326 milyon dolar artarak 135 milyar 964 milyon dolar ile yeni tarihi zirvesine ulaştı, böylece Cumhuriyet tarihinin rekoru tazelenmiş oldu.
TCMB Haftalık Para ve Banka istatistiklerine göre, brüt döviz rezervleri 13 Aralık ile biten bir haftalık dönemde 326 milyon dolar artarak 114 milyar 819 milyon dolardan 115 milyar 145 milyon dolara yükseldi. TCMB'nin, 6 Aralık itibariyle 135 milyar 638 milyon dolar olan toplam rezervleri ise 13 Aralık haftasında 326 milyon dolar artarak 135 milyar 964 milyon dolar ile yeni tarihi zirvesine ulaştı.
TCMB'nin toplam rezervleri 6 Aralık haftasında 135 milyar 638 milyon dolar ile tarihi en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Aynı dönemde altın rezervleri ise 6 Aralık haftasına göre herhangi bir değişim göstermeyerek 20 milyar 819 milyon dolar düzeyinde kaldı. 2013 yılı içerisinde Borsa İstanbul’da; gerek içerdeki gerek dışarıdaki etkenlerle bir taraftan tarihi rekorlara imza atılırken, diğer taraftan ciddi düşüşler de yaşadı.
2014 yılı için tahminde bulunan uzmanların çoğu maalesef karamsar bir tablo çiziyor. Yani yatırımcıların daha temkinli davranması gereken bir yıla girmek üzereyiz.Portföyünde hisse senedi olan veya portföyüne hisse senedi almak isteyen birçok yatırımcı hisse senedi piyasalarında 2014 yılının nasıl geçeceğini merak ediyor.Borsa Uzmanı Adem Özen 2014 beklentilerini yorumladı…
İşte Özen’in 2014’e dair beklentileri…
2014 yılı özellikle gelişmekte olan ülkeler içerisinde likidite ihtiyacı yüksek, yeni ekonomik dengelere / normallere karşı önlemlerini alamamış ülkeler açısından çok iyi bir yıl olmayacak gibi görünüyor. ABD, Avrupa ve Japonya’nın 2008 krizi sonrasında piyasalara sunduğu likiditenin, yüksek büyüme cazibesiyle aktığı bu ülkeler her ne kadar hala belli ölçüde cazip görünüyor olsa da, Fed’in varlık alımlarını azaltmaya başlayacağı 2014 yılında bu destekten mahrum kalmaya başlayacak olması nedeniyle bir takım sıkıntılarla karşılaşılacaktır.
Varlık alımlarının azalışının ilk sinyalleri 2013 yılı Mayıs ayında verilmiş olmasına karşılık, pek çok ülkenin hala yapısal reformlar anlamında yaklaşmakta olan yeni düzene yönelik hazırlıklı olmadığını düşünüyoruz. Bu küresel değişim sürecinde Türkiye finansal istikrara ilişkin bir takım adımlar atmış olsa da, yüksek cari açığı sebebiyle, Hindistan, Endonezya, Güney Afrika ve Brezilya’dan oluşan kırılgan beşli içerisinde görülüyor ve bu doğrultuda gelişmekte olan ülkelerde rüzgarın terse dönmesi halinde olası bir çalkantıdan etkilenmesine de muhtemel gözüyle bakılıyor.
Bu kapsamda, Kasım ayı itibarıyla TÜFE’nin %7,3’e gerilediği Türkiye’de, cari açığın daraltılmasına yönelik bir süredir sektörel ve yapısal önlemler alınmaya çalışılıyor. 2014 yılında ABD 10 yıllık faizlerinin %3’ü aşma beklentisinin emtia fiyatları üzerinde kuracağını düşündüğümüz baskı, net enerji ithalatçısı olan ve yıllık 50 milyar doların üzerinde enerji ithalatı olan Türkiye’nin enerji maliyetlerinin göreceli düşmesi üzerinden cari açıkta da bir miktar iyileşme sağlayacaktır görüşündeyiz.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 20 Aralık 2013 Cuma 10:03 |
|
|
|
|