Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, "Yaz aylarında sıcak havanın da etkisiyle iklim değişikliklerine bağlı olarak kronik kalp hastalarının yaşadığı sorunlar artmaktadır. Aşırı sıcaklara bağlı olarak kalp krizlerinde de artış gözlemlenmektedir" dedi.

     Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, aşırı sıcakların kalp sağlığı üzerindeki etkisi hakkında şu bilgi verdi:"Yaz aylarında vücutta oluşan aşırı sıvı kaybı, özellikle Ramazan döneminde 2 kat daha fazladır. Uzun süreli açlık sonrası vücudun susuz kalması kalbin daha çok yorulmasına neden olur. Bu durum böbreklerin çalışma sistemini etkiler ve zehirli maddelerin kandan atılmasına engel olur. Bu nedenle Ramazan ayında özellikle kalp hastalarının tedavileri, yaz döneminde uygun hale getirilmeli ve ilaç alım saatleri yeniden düzenlenmelidir.Ani hava değişikleri kalp krizini riskini tetikler Ani ısı değişiklikleri kalp krizi riskini tetikler. Çok sıcak bir havada dışarıda uzun süre kaldıktan sonra bir anda klimalı bir ortama girmek, denize ya da havuza ani dalışlar da kalp krizi riskini tetikleyen faktörlerdir. Bu nedenle özellikle kalp ve damar hastalarının sıcaklardan korunması ve güneş ışınlarına direkt maruz kalmaması çok önemlidir. Ilık duş yanı sıra vücudun ısısını yavaş yavaş değiştirerek kalp krizi riskini düşürmek mümkündür. Sıcak havalarda özellikle tansiyon yükseklikleri ve düşüklükleri de gözlemlenmektedir. Sıcak havanın etkisiyle damarlarda oluşan genişleme tansiyonun düzensiz seyrine yol açar.Öğle saatlerinde serin ortamlar tercih edilmeli Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği ve genel vücut sağlığını olumsuz etkileyen, 10.00- 16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmaması gerekir. Bu saatler arasında dışarıda bulunması gereken kişiler ise güneş gözlüğü, şapka, şemsiye, açık renkli ve terletmeyen kumaştan yapılmış giysiler ile aşırı sıcaktan korunabilir.

     Yazın oruç tutacaklar sıvı dengesine dikkat etmeli Uzun yaz günlerinde yaşanan Ramazan ayında oruç tutacak olan kişilerin, özellikle iftar ile sahur arasında bolca sıvı tüketimine özen göstermesi gerekir. Ancak, sıvı alırken de sıvı kaybını artıracak içeceklerden kaçınılmalıdır. Özellikle gazlı içecekler ile çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır. Bir erişkin günde ortalama 2.5 litre su tüketmelidir. Bunun yanı sıra meyve ve sebze tercih edilmeli, yağlı ve ağır yemeklerden uzak durulmalıdır. Gün içerisinde kaybedilen sıvının yeniden kazanılmaması kanın pıhtılaşma düzenini olumsuz etkileyerek, kalp krizi riskini artırabilir.

     Sahur ve iftar sonrası hemen spor yapılmamalı Yaz aylarında aşırı tempolu sporlar yapılırken dikkat edilmelidir. Ramazan ayında ise kalp sağlığı açısında bazı sporları yaparken daha hassas davranmalıdır. İftardan ve sahurdan hemen sonra temposu yüksek koşu ile mide-bel egzersizleri yapılmamalıdır. Öğleden sonra yapılan spor, uzun süre aç kalındığı için kan şekeriyle ve metabolizmayla ilgili bazı problemlere yol açabilir. Bu nedenle oruç tutanlar ancak sahur ya da iftardan 2-3 saat sonra egzersiz yapabilir. Daha önce herhangi bir spor yapmayan kişilerin Ramazan’da spora başlaması sakıncalıdır. Spora yeni başlamak isteyenler, bunu Ramazan sonrasına erteleyerek yürüyüş gibi hafif sporlar tercih etmelidir."